ER YA DA GEÇ FARKETMEZ DEĞİLMİŞ!
Bu böyle olmayacak. Buna kökten bir çözüm bulmak lazım
artık. Bugün işe geç kalmak istemiyorsam tam 8 dakika içinde evin kapısından
çıkmam gerekiyor ki, şu ana kadar böyle bir rekorum olmadı diye içinden geçirdi.
Bendeki bu hırs ile neden olmasın dedi…
Gürkan, uzun zamandır aynı işyerinde olmanın rahatlığıyla
ofise en son giren oluyordu. Tam 12 yıla yakın süredir bu işyerinde çalışıyordu.
Yaptığı işin ustası haline gelmişti. Yine de işlerinde hiç tahmin etmediği
yerden hiç beklenmedik sorunlar onu buluyordu. Zaten işe geç geliyordu, bir de
sorunlarla uğraştığı için işyerinden en son çıkan kendisi oluyordu.
Tüm bu sorunların, stresin acısını ise akşamları oynadığı bilgisayar oyunu ve seyrettiği dizilerle çıkarıyordu. Hayattaki tek zevkim bu diyordu, ancak bunu seyrettiğimde dağınık kafamı boşaltabiliyorum deyip gece yarılarına kadar televizyon başında oturuyordu.
Bazı insanlarda haz duygusu, acıdan önce gelir.
Bir miktar haz yaşıyorsam, yanında acı olsa da çekerim diye düşünür. "Gece televizyon seyrederken aldığım haz mı daha ağır basıyordu yoksa sabah erken uyanmaktan aldığım acı mı daha ağırdı?" diye her kıyaslama yaptığında haz ağır basıyordu.
Tüketimden aldığı keyif, üretimden aldığı keyiften fazlaydı diye zannediyordu.
İşe giderken hızlı araba kullanmaktan zevk alıyordu ama iki
gün önce atlattığı kaza gözünü korkutmaya başlamıştı. Yine geç kalmayacağım
diye hırslanmıştı ve bir kazadan daha kıl payı kurtulmuştu. Yolda sağ tarafta
durmuş olan ve yolcu indiren belediye otobüsünün yanından geçerken aniden
karşısına çıkan yayayı görünce hızlıca direksiyonu sola kırıp frene basmış ve
karşıdan gelen arabaya çarpmadan durabilmişti. Dizilerde izlediği an gibiydi
sanki. Hiçbir şey konuşmadan sadece nefes alıyor ve burun buruna geldiği diğer
arabadaki sürücüye bakıyordu…
Ertesi sabah bugün daha dikkatli gideceğim, hem ne fark eder
ki zaten geç kalıyorum biraz daha geç gitmiş olacağım diye düşündü ve arabasını
yavaş kullandı. Ofise her zamankinden de geç girdi, her şey olağan görünüyordu,
tek bir şey dışında. O da odasında patronunun kendisini beklemesiydi.
Patronundan daha önce hiç yemediği fırçayı yedi. Sadece
yarım saat önce işinin başında olsaydı sistemde oluşan kritik stok talebini
görecek ve uzak doğudan ithal etmeleri gereken mallar için maili atabilecekti. Şimdi
saat farkından dolayı işlerin tamamlanması için üç gün daha beklemek zorunda
kalacaklardı. Yarım saatlik bir gecikmenin faturası üç gün idi.
Yaptığı hatanın pişmanlığını yaşarken artık düşündüğü şey neden geç uyandığı değil, neden geç uyuduğu idi.
Yarım saat daha erken uyuyup
yarım saat daha erken uyansaydı bütün bu sıkıntıları yaşamıyor olacaktı.
Aklına babası geldi, saat 11’de uyumaya giderken herkese iyi
geceler derdi, siz de yavaş yavaş uyumaya geçin demekti onun lisanında. Sabah 6’da
kalkıp 7.30’da işinin başına geçerdi. Erken yola çıkıp, çok yol alırdı. Hiç
kimsenin dükkan açmadığı o saatte erkenden işinin başında olur, hiçbir yere
yetişme telaşı yaşamazdı. İşine erkenden başlar, zamanından önce bitirirdi.
Başarısını hep erken kalkıp yol almasına bağlardı.
Bunların hepsi Gürkan’ın beyninde bir şimşek gibi sadece birkaç
saniye içinde uçuşan düşünceler idi. Bir yandan da aklına seneler önce okuduğu
makale geldi, bütün başarılı CEO’ların en büyük ortak özelliği. Sabah erken
uyanmaları, kimi 5’de kimi 6’da.
Durumu düzeltmek için patronundan bir şans istedi. Hatta
yarın iş olmamasına rağmen kendini zorlayacağını, cumartesi pazardan itibaren
erken kalkmaya başlayacağını söyledi ve öyle de yaptı. Bu sefer alarmı başucuna
değil, yandaki odaya koydu böylece alarmı duyunca yatağından kalkıp gitmek
zorunda kalıyordu. Başlarda zorlansa da zamanla bu tempoya alışınca artık
üretimden daha fazla keyif almaya başlamıştı, hatta akşamları arkadaşları geç
saatte dışarı çıkmaya çağırsa bile onlara kibarca gelemeyeceğini söyleyip
dediğini yapıyordu.
O ani beklenmedik sorunların aslında ani ve beklenmedik olmadığını görmeye başladı. Yani başına gelen her sorunun önceden bir işaret verdiğini ama kendisinin hep geç kaldığını o işareti yakalayamadığını gördü. İşe hep erken gittiği için karşılaştığı problemler adına tedbir alabilme fırsatı oluyordu. Hastanede gördüğü bir yazı geldi aklına “Kanserde erken teşhis hayat kurtarır.” yazıyordu. Demek ki başarılı insanın her işe erken başlaması bu işin stratejisinde varmış, er ya da geç fark etmez değilmiş.
Er ya da geç fark ediyormuş.
Peki o zaman ER başlamanın faydaları nelerdir?
- Kişi er başladığında motivasyonu en yüksek seviyede başlamış olur.
- Karşısına çıkabilecek kontrol dışı aksiliklere karşı vakti daha fazladır.
- Tedbir aldığı için tedbire karşı ihtiyacı azalır.
- Er başlayan işlerini erken bitirdiği için daha huzurlu olur.
- Er başlayan insanın eminliği, konforu artmaya başlar.
- Başarı oranı yükselir.
Elinize emeğinize sağlık
YanıtlaSil👏🏼👍🏻
YanıtlaSilÇok güzel bir yazı. Er başlamak çok önemli. İnsan er başlayınca acele etmiyor. Geç kalmıyor. Zamanından önce bir yerde olmak insanı stresten, acele davranmadan kurtarır. Bu bir alışkanlıktır. Elbette her insan farklı değildir ama sonuçta bunun ne kadar önemli olduğunu anlayan insan işine vaktinde gitmek ister. Sonuçta bu insanın kendi hayatı. İnsan bu hayatta mutlu ve başarılı olmak istediğine göre erken başlayıp başarılı olunca mutlu da oluyor.
YanıtlaSilBen yazıyı çok beğendim. Çok güzel yazmış kim yazdı ise. Kaleminize sağlık.
Katılıyorum
SilEr başlamak… Günümüzde her insanın hep bildiği ama bir türlü başaramadığı bir gerçeklik. Çoğu problemimizin asıl nedeni buymuş dedirten bir yazı olmuş. Emeğinize sağlık.
YanıtlaSilÇok güzel bşr yazı olmuş, kaleminize sağlık. Er başlamanın ne kadar önemli olduğunu büyüklerimiz anlatırdı da pek önemsemezdik. Gerçekten insanın hayatına konfor katıyor. Acı ve haz işte insanın bazı şeylerden vaz geçip geçmeyeceğinin kararını verdiği an..
YanıtlaSilElinize emeğinize sağlık ilk Anannemden duymuştum erken kalkan yol alır Ne yolu Neyin yolcusuyduk hiç düşünmeden yıllar geçti gitti Şimdi daha iyi anlıyorum çok şükür.
YanıtlaSilEskiler ne derdi: İş sabahındır...
YanıtlaSilAynen
SilSırf şu yazıdaki uygulanabilir bilgilerle bile insan işindeki kaliteyi, bereketi artırabilir, çok teşekkürler
SilErtelememek, er başlamak ne kadar çok şey değiştiriyor insanın hayatında. Çok güzel anlatmışsınız elinize sağlık teşekkürler 🙏
YanıtlaSilHayta er başlayınca gerçekten çok bereketli oluyor
YanıtlaSilErken kalkan, erken yol alır dememiş boşuna büyüklerimiz:)
YanıtlaSil👏👏👏
YanıtlaSilGüne, işe, aldığı kararla ilgili eyleme erken başlamak, harekete geçmek hayatta başarılı olan insanların ortak özelliği, elinize sağlık
YanıtlaSilKatılıyorum…
Siler başalayabilme konforu, insanın yaşam kalitesini artırıyor
YanıtlaSilGunumuzun sorunlarindan
YanıtlaSilBu durumlar günümüzde o kadar yaygın ki... Şu bilgiler hayat kurtarır. Teşekkürler
YanıtlaSilAynen👆👏
SilGüzel yazı takipteyim 👍🏻
YanıtlaSilSüper 👌🏻👌🏻
YanıtlaSilErkek de köken erdir. Er başlayan erkeklerden, eri gitmiş keklerden olmamak dileğiyle 😅
YanıtlaSilFaydalı bir yazı
YanıtlaSilOkuması keyifli ve akıcı bir yazı elinize sağlık, erken kalkmak başta acı gibi HİSsettirsede bir zaman sonra haz vermeye başlıyor...
YanıtlaSilTebrikler, beğendim..
YanıtlaSilErkenden bir işe koyulmanın işleri nasıl kolaylaştırdığını anlatıyor. Değerli yazınız için teşekkürler.
YanıtlaSilTebrikler 🎈
YanıtlaSilÇok güzel kaleme almışsınız.
Yaptığın işten keyif alıyor olmak için er başlıyor olmak kıymetli 🍒
YanıtlaSilErken kalkabilmenin yolu erken yatmaktan geçiyor. Çok değerli bilgiler. Emeğinize sağlık.
YanıtlaSilertelenen seyler buyur o yuzden er baslamak onemli, adeta bir on atak gibi
YanıtlaSilTüketimden alınan keyfin üretimden alınandan fazla olmadığını anladığımızda…
YanıtlaSilEr başla ancak acele etme güzel bir makale teşekkürler
YanıtlaSilBasariya varmak sabahin bereketiyle Olur yani herkesin uyudugu Zaman senin o vakitte ayakta olup ise havadaki bereketi toplaman demektir… amacina yönelik hedeflerin olursa gidecegin basarida cok yol ilerlemis olursun… sen herhangi is olsada er baslarsan cabuk hal olur ama gec baslarsan o ist erteledin ya +1 üstüne ekle … gecmis olsun olmamasi Icin her basarinin cözümü kimsenin Birseyler yapmadigi zaman senin onu yapman...
YanıtlaSilErken kalkan yol alır. Eskilerin ata sözüdür, Ama aslında gercek bir stratejinin tanımlamasıdır. günü verimli kullanmak önce başlayıp ön görmek hepsi bunlara dahil olan davranışlar.
YanıtlaSilİnsan egosundan dolayı ertelemeye meyilli bir canlıdır. Ama bilmezki tüm bereket egosuna rağmen yapabilmekten gelir.
YanıtlaSilErkenci olabilmek, tüm hayatı yeniden dizayn etmek, elinize sağlık
YanıtlaSilEğer insan bir süreliğine sabır ederse buyuk hayırlar beklediğini görür
YanıtlaSilErken kalkan hep yolu yarılar.
YanıtlaSilBizim er başlamamızın sırrı tüketimlerimizi azaltmakta mı gizli?
YanıtlaSilEr başlamak çok güzel bir tabir. Emeğinize sağlık güzel bir yazı olmuş…
YanıtlaSil