KELEPİR SINIRSIZ ARSA

Ahmet bir arsa bulmuşum of! Çok iyi fiyat, bu fiyata bu bölgede böyle arsa kalmadı. Çok hızlı burada satışlar, birkaç seneye patlar burası bak ben sana diyeyim. Bence sen de al buradan bir arsa. Kazandırır burası sen bana güven. Yalnız benim arsanın ufak bir sıkıntısı var. Sınırı biraz belirsiz. Çözeceğiz ama. Bu aralar biraz sıkıntı yapıyor ama çözeriz onu. Sınır bir şekilde olacak sonuçta.

Sınırsız arsa mı olur?

Biraz belirsiz sadece. O canımı sıkıyor, az ama çok az…

Sınırlar komşu arsa ile ilgili belirsizlikleri ortadan kaldırır. Herkes kendi yerinin ölçüsünü bilir, bahçesini, binasını ona göre yapar.

Mahalleler sınırlarını bilir, muhtarlar ona göre görevini yapar, temizlik görevlileri bölgesini bilir.

İlçelerin sınırları bellidir. Belediye nereye hizmet edeceğini, nereye etmeyeceğini bilir, buna göre hareket eder, bütçesini belirler aksiyonunu alır.

İller, eyaletler, özerk bölgeler, ülkeler…

Her ülke sınırını, duracağı noktayı, aktifleşeceği süreci bilir. Önemlidir sınırlar. Herhangi bir müdahale olduğunda ciddi bir durumdur. Gerekenler düşünülmeye başlanır, gerekirse karşı müdahale göze alınır.

Peki sadece insanın kendi kurallarını koyduğu yönetimsel düzende mi sınırlar vardır?

Karıncaların bölgeleri yuvaları bellidir. Aslan, kurt, bizon… Daha niceleri. Bütün hayvan sürülerinin, bitkilerin ulaşacağı sınırları bellidir. Hepsi duracağı noktayı bilir ve sınırlarını aşmaz.

İki deniz dahi birbirine karışmaz. 

Atmosferin katmanları arasında sınırlar vardır.

Gökler arası sınırlar vardır.

İnsan? Günlük yaşamımız?

Asansöre binip sıkış tıkış olduğumuzda, ofisimize giren biri izin vermediğimiz halde sandalyemize oturduğunda, bize sormadan arabamızın anahtarını alıp arabayı biri aldığında, eve gelen misafir çekmecelerimizi karıştırdığında…

İnsanlar hayatta sınır koyamadığı için birçok problem yaşar. 

Tıpkı arsa, il, ülke, denizler ve hayvanlar arasında sınır olmadığında karşılaşılabileceği gibi. Herkes sınırından içeriye girmiş, arsasını benim kısmıma genişletmiş, sürüler birbirine karışmış, yuvalar belli değil. Başkasının yapması gereken işleri ben yapıyorum, hayatın başka kısmında benim işlerimi başkası yapmak zorunda kalıyor. Jest sandığım, öyle düşünmek istediğim tavizler artık boyumu aşıyor, yetişemiyorum. Terazide denge bozulmaya başladığında çift yönlü etki etmez mi? Hayatımın bir kısmında müsaade ettiğim sınır aşımları benim başkalarının sürecine sınır aşımı yapmama neden oluyor.

Böyle bir durumda mutlu, başarılı ve huzurlu olma olasılığı ne kadar kalır?

Peki insan neden sınır koyamaz?

Hayır Diyebilmek

İnsanın bu hayatta evetlerini ve hayırlarını kullandığı yerler vardır. Hangisini doğru hangisini yanlış yerde kullanıyoruz? Ya evet çok kolay dışarıdan söylemesi! Benim durumum farklı. Peki bu farklı durumumda hayır deme özelliğimi nasıl geliştireceğim?

Otorite Sahibi Olmak

Otorite sadece bağırarak mı olur? Neden kimse sözümü dinlemiyor! Yetki alanım altında olanlarda dahi zorlanıyorum.

Güç

Bir insanın sınır koyabilmesi için güce ihtiyacı vardır. Bunun için de hangi konuda gerekiyorsa o seviyede bir güç sürecine erişmesi gerekir. Tamam da nasıl?

Sabır

Sınır koymaya çalışırken karşıdaki tavizlerimi verdiğim çocuğum, iş arkadaşım, annem, babam, komşum… beni zorlamayacak mı? Taviz verilen tavizini kaybetmek ister mi? Sabra çok ihtiyacım olacak. Nasıl geliştireceğim? Bu doğuştan gelen bir şey değil mi?

Süreklilik

Anda sınır koymayı başardım. Çok güzel. Neden sürekli olmuyor? Yine eskisine dönüyor her şey. Lakin hayatta sürekli olan şey kıymetlidir.

Bu hayatta insanın sınırlarının olması gerekir. Sınırlar insanı korur. Doğru yerde, doğru şekilde konumlanmasını sağlar. Olması gereken kişiyle sınırını azaltmak, olması gerekenle ise sınırını artırmak. Kişinin sınırları dengeye gelmeye başladığında hayatının da dengeye gelmesine destek olur.

Peki ama nasıl?

Nasıl sınırlarımı daha dengeli hale getireceğim?

Bunun ölçüsü nedir?

Yorum mu yoksa ölçü mü insana bu hayatta güven verir?

Kişi mi yoksa kişiden bağımsız bilgi midir daha tutarlı olan?