Ana içeriğe atla

GÖRÜNMEZ İPLER


GÖRÜNMEZ İPLER

Erkek arkadaşının evindeki ikinci el ocağı temizleye girişmişti.  Öğrencilik maddi açıdan zorladığı için sıfır almaya güç yetmiyordu. Ocak o kadar kirliydi ki, böyle kirli bir ocak görmüş müyümdür diye mırıldandı. Nasıl yapsam da yıkasam diye düşünürken aklına bir fikir geldi. Banyo da küvet vardı, küvetin giderini tıkayıp içerisine yarıya kadar su doldurdu. Sonra bol miktarda çamaşır suyunu boca etti. Sonra da ocağın sökülebilen bütün parçalarını söküp küvetin içine yatırdı. Ancak böyle çıkar bu kirler diye geçirdi aklından. Bunlar burada bir kaç saat kalsın diyerek içeriye geçti. Keremin çamaşırlarının bulunduğu odaya giderek katlamaya başladı. Bunu yaparken de arada kokluyordu. Kerem için bir şeyler yapıyor olmak onu mutlu ediyordu. Kerem tek başına eve çıkmıştı, ona taşınırken ondan başka kimse yardım etmemişti. Kerem’in çamaşırlarını yıkar, dolabına koyardı. Bazen geç kalınca onu arabasıyla okula atardı. Eve hep eli dolu gelirdi, bazen borç verdiği de olmuştu. Aslında her şey güzel başlamıştı. Ama o güzellik gün be gün eksiliyordu. 

GERÇEK PROBLEM NE?

Ne oldu acaba düşünmeye başladı kendi kendine. Aslıda Kerem kötü biri değil diye geçirdi içinden. Herkese karşı çok nazik, anlayışlı, sabırlı… Aslında bu saydıkları bir zamanlar en çok onun için geçerliydi. Kerem onu üniversitenin kapısında beklerdi. Yeri gelir cebindeki paranın tamamıyla onu yemeğe götürürdü. Sırf romantiklik olsun diye, yağmur yağarken onun penceresi altında beklediği bile olmuştu.  Her şey güllük gülistanlık gidiyordu. Ancak sonra Kerem’in iş hayatının gelecek dönemlerinde ona çok fayda sağlayabilecek bir staj fırsatı çıktı. Kerem görece fakir bir aileden geliyordu ama bu fakirliği kendine sınav etmişti. Bu durumdan kurtulmanın yolu olarak işinde iyi bir yere gelmesi gerektiğine inanıyordu. ‘’Bir numara olmazsam, kaçıncı olduğumun ne önemi var ki?’’ demişti Hediye’ye. Bu staj ortaya çıktığından beri tüm enerjisini, vaktini, düşüncesini işe kanalize etmişti. İlk başlarda çok sıkıntı olmazken, zamanla ufak tefek problemler çıkmaya başlamıştı. Bazen kabalaşabiliyordu. Ama hemen sonrasında özür dilerdi. Kendini bu davranışı yüzünden üzgün hissederdi. Ancak bu hissi onu kabalık yapmasından alıkoymuyordu.

Hediye üzülse de bu yaşadıklarına, problemleri çözmesi gerektiğine inanıyordu.

Problem neydi?

İnsan problemi deşifre ettiğinde, çözüme en yakın olduğu zaman oluyor.

Ne yapması gerekiyordu?

Ona son zamanlarda yeterli ilgi göstermediğinden diye düşündü. Ne yapıyorsa bir fazlasını yapmaya başladı. Kerem’in evini silerdi, gelirken yemekle gelirdi, onun gömleklerini ütülerdi… Tüm bunları yapmak derslerini de kötü etkilemeye başladı. Ancak dersler düzelir ama Kerem’i kaybedemem diye düşündü.

Banyodan kirli ocağın temizlenmiş parçalarını çıkardı. Hepsini tek tek bir daha yıkadı. Sonrasında bir saat kadar da küveti temizlemek için uğraştı. Nerdeyse bir gününü almıştı. Ama olsun dedi. Ona bu ocakla hem de onun evin de ilk defa ben yemek yapacağım, buna değer diye düşündü. Marifetli sayılırdı. Yemeğin yanında sütlaç bile yapmıştı. İyice yoruldu ama Kerem’in yüzündeki mutluluk için değerdi. Sofrayı serdi, masa bir öğrenci evi için fazlasıyla güzeldi.

Kerem eve geldi. Hediye onun boynuna atladı. Bütün gün yaptıklarını anlatmaya başladı. Ocağı silerken ne kadar zorlandığından, onun sevdiği yemekleri yaparken ki hislerinden bahsetmeye başladı. Tüm bunları büyük bir heyecanla anlatırken, Kerem’in ağzından şu sözler döküldü. ‘’Eline sağlık ama ne gerek vardı bunları yapmana. Saat dokuzdan sonra yemek yemediğimi bilmiyor musun?’’

Hediyenin göğsüne bir taş oturdu. Yutkunmaya çalıştıysa da boğazında ki düğüm buna izin vermiyordu. Ben olsam, değil yemek senin için çiğ tavuk yerim diyebildi. Kerem gönülsüzce masaya oturdu. Hediye’nin ise gözlerindeki yaş yavaşça yanaklarına süzülmeye başlamıştı. Bütün iştahı gitmişti. Derken Kerem’in telefonu çaldı, staj yaptığı şirketin patronu, staj ekibini akşam çorba içmeye çıkarmıştı. Kerem üç dakika için de kapıdaydı, 20 dakika sonra çorbacıda. Hediye masa ile baş başa kalmıştı. Ne hissettiğini kendi de anlamıyordu. Kızgın, üzgün, en çokta kırgın. Ne yapmalıyım diye düşündü. Önün de iki yol vardı.

HANGİSİ DOĞRU?

Ya yapmaya çalıştığı şeyi devam ettirecekti. Kerem sanki görünmez bir iple onu çekiyordu. Hediye ise hiç düşünmeden Kerem’in peşindeydi. Daha fazla ilgi, daha fazla bedel, daha fazla özveri göstermeliydi ona karşı. Böyle yaparsa Kerem yaptığı hatayı görebilir geri dönebilirdi.

Ya da tam tersini yapmalıydı. Nasıl ki problemler Keremin hayatına yoğunluğun girmesi ile başladıysa, o da kendi hayatına Kerem dışında başka bir yoğunluk sokmalıydı. Ama bu ona çok korkunç geliyordu. Böyle yapınca Kerem gider diye kendini düşünmekten alıkoyamıyordu.

Hangi yolun doğru olduğunu KEŞKE birileri ona söyleseydi. Belki de en doğru yolu katılacağı İlişkilerde Ustalık Seminerinden öğrenecekti. Peki bu seminerin içeriğin nasıldı?

Yorumlar

  1. Elinize sağlık

    YanıtlaSil
  2. Kısa ve keyifli bir yazı olmuş

    YanıtlaSil
  3. Ellerinize sağlık. Hayatta yaptığımız en büyük yanlışlardan biri, çocuğumu kaybetme korkusundan verdiğimiz tavizler. Problemi göremezsek nasıl çözeceğiz ki? Bazen insan problemi görüyor ama onu çözebilmek için bedeli tetmiyor. Bedel yetmeyince de problemi görmezden geliyor. Ama problem yok olmuyor, o bir süre sonra tekrar karşına çıkacak bu sefer daha farklı boyutta.
    Gerçekten doğru seçim nedir bir bilebilse insan...

    YanıtlaSil
  4. Yanılmanın tek çıkış yolu, deneyim👍

    YanıtlaSil
  5. biraz damdan düşer gibi bitmiş. çok sert bi bitiş olmuş. Verilmek istenen mesaj tam olarak verilememiş gibi duruyor.

    YanıtlaSil
  6. İlişkilerimizde özgür olabilmek dileğiyle. Gerektiği yerde vazgeçebilmek gerek.

    YanıtlaSil
  7. Hepimizin ilişkilerinde yaşadığı bir şeydir. İnsan aynı şeyleri yapıp farklı sonuçlar bekler... Gerçek çözümü bizlere aktardığınız için çok teşekkür ederim.

    YanıtlaSil
  8. Çok güzel olmuş

    YanıtlaSil
  9. Asıl problemi bulabilmektir. Problemi deşifre ettiğimiz an zaten problem çözülecektir. Güzel bir yazı olmuş, kaleminize sağlık.

    YanıtlaSil
  10. Seçimlerime göre olaylarım oluşur.. bilseydik keşke.. keşke demeden öğrenmek dileğiyle...

    YanıtlaSil
  11. ilişkileri toparlanınca, kesinlikle hayatımızda toparlanıyor

    YanıtlaSil
  12. Elinize sağlık çok başarılı bir yazı olmuş.

    YanıtlaSil
  13. Deneyim çok kıymetli bir yapı insanın hayatında. Makalenizden çok şey aldım hayata dahil. Emeklerinize sağlık

    YanıtlaSil
  14. Çok kıymetli stratejilerin olduğu güzel bir yazı olmuş kaleminize sağlık

    YanıtlaSil
  15. Güner Tozkoparan22 Nisan 2024 21:10

    İnsana strateji veren muhteşem bir seminer. Herkesin kesinlikle alması gereken bir seminer.

    YanıtlaSil
  16. insan iliskilerinde dengeye gelemediginde problemler basliyor

    YanıtlaSil
  17. Problemi deşifre ettikten sonra çözüm yolu nasıl da açılıyor

    YanıtlaSil
  18. Iste insan sevdigine deger verir ama bilmiyorki hayat ayni tatdire valli gibi yani sen cok yakinlasirsin sevdiklerini yaparsin ama o senden uzaklasir. Hediye herseyi yapmisken ona ona bagimli olurcasina kendisini cok yipratti. Ama bu hayatta hersey zittiyla var oldugu icin hediyenin sadece geri cekilmesi yeter ki kerem busefer hediyenin yaptiklarina deger versin. Yani bu hayatin gercek ana yasasini bilmek tüm iliskilerde cözümdür, söyle düsünün bir kitapcik olsa icinde iliskilerin nasil en güzel en faydali gecmesi icin var oldunu— iste buda ana yasa :) nedir bu iliskilerde Ustalikda anlarsiniz :))) hayati degistiren yasa 🙂🙂

    YanıtlaSil
  19. Muhammed Yalçın27 Nisan 2024 09:27

    Kimi bilemez kimi bulamaz demiş atalar anadolu da. Ama bu yazıda bilenin de bulanın da anlamayacağı bi gizem oluşmuş. Emeğinize sağlık.

    YanıtlaSil
  20. Hayatın her alanında olduğu gibi ilişikidede kıvam çok önemli. Güzel yazı emeğinize sağlık.

    YanıtlaSil
  21. İlişkilerde insanların arasında görünmez bir ip varmış gibidir. İki tarafta birbirlerini etkilerler. İlgi beğeni bekleyen taraf bunu alamayınca daha fazla bedel ödemeye başlar. Buda kişiyi düşkünleştirir. Bir taraf pasifleşince diğer tarafta ister istemez aktifleşmek ister.

    YanıtlaSil
  22. Yaklaştıkça benden uzaklaştıran, uzaklaştıkça yaklaştıran bir bağ. İnsanın çözümünü zıttında olduğunu bir bilse :)

    YanıtlaSil
  23. Hangi yolun doğru olduğunu keşke biri söylese, elinize sağlık

    YanıtlaSil
  24. Herşey zıttını var eder

    YanıtlaSil

Yorum Gönder