Ana içeriğe atla

BİR İMKÂN, BİR MÜCADELE VE DÜŞKÜNLÜK...

 Yeni doğan bir bebeği annesi ne güzel sahipleniyor. Annenin bebeğe, doğumdan önce düşkünleşmesi sağlanıyor. Bir kadının anne olabilmesi sürecinde geçen bir öykü. Güzelliğine önem veren bir insanın, başka bir insan için, bebeğim dediği biri için kilo almayı kabul etmesi. Uykusundan vazgeçmesi… 


Deneyimsel tasarım öğretisi


Fedakarlıkta İmrenilen Kişi

Artık bir kadın anne olmuştur. Fedakarlıkta peygamberin imrendiği kişiye dönüşmüştür. 

O kadar düşkünlük ki bu, anneye öf bile demek yasaklanıyor. Bir insan, bir bebek geliyor dünyaya ve başıboş bırakılmıyor.  Başka şekilde de olabilirdi dünyaya gelmemiz. Nasıl olduğunu düşünsek, leyleklere yükleniyoruz. Başka bir şekilde var olabilme aklımıza gelmiyor. Yaratılmak ile alakalı bir yeteneği olmayanın aklına gelmemesi gayet doğal. Doğumun nasıl olduğunu anlamak bile zor iken, sebep sonuç ilişkisi olunca zihnimiz rahatlıyor ve onu normalleştiriyoruz. 

Böyle bir mucize veriliyor ama bebeğin oluşumu belli bir süre sonra oluyor. Neden? Neden hemen oluvermiyor? Neden bu süreyi bekliyor insanoğlu? Bu soruya bile cevap olarak “Neden olacak?” “Hemen nasıl olsun?” gibi sorular geliyor akla. Dokuz ay boyunca süren bir mücadele… Beden farklılaşıyor, kadın dönüşüyor ve süreç, insanı bir şeye hazırlıyor. Bebek hemen oluverse, belki de bir anlam ifade etmeyecek. O süre, iki tarafın da kendisine iyi geliyor. Ve doğan, zahmetli, zor ama kıymetli hale geliyor. 



Deneyimsel Tasarım Öğretisi


Nereden Geliyor Bu Merhamet?

Nasıl ki bir sürenin ardından bir merhamet geliyorsa, doğan şeyin bir bebek olması da aynı şekilde bize verilen bir nimet. Yardıma ihtiyacı olan bebeğin sevimlilikten başka elinde bir şeyi yok. Bir anne için, sürekli uykusuz ve yorgun olmasına sebep olan bir bebeğin, ona sadece gülmesinin yetiyor olması nasıl açıklanabilirdi? Başka bir bebeğe karşı hissetmediğini kendi bebeğine hissediyor. Demek ki bu durum, onun için ödediği bedel ile ilgili olmalı değil mi?


Sadece insan değil, hayvanlarda da bunu gözlemleyebiliyoruz. Bir kedinin farklılaşması doğum öncesinden başlıyor. Hareketleri ağırlaşmaya başlıyor. Doğum anında, en iyi doğum yapılacak yeri bulana kadar arayışı bitmiyor. En korunaklı en görünmeyen yeri bulma çabası olduğunu görüyoruz. Üst düzey bir mücadele. Doğum öncesine kadar onları hep taşıyabiliyordu ama doğum sonrası onlardan ayrılıp onlara süt verebilmesi için kendi karnını doyurması lazım. Süt veriliyor bir anneye. Bir bebeğin tüm ihtiyaçlarını karşılayacak olan besin verilmiş oluyor. Bir imkân, bir mücadele ve düşkünlük… Sahnenin arkasında, korunduğunu bilerek ama mücadele etmen gereken bir durum. Dişi kedi, dışardan gelecek her müdahaleye karşı siper olacak bir anne oluyor. Çocuklarını korumada, şimdiye kadar hiç olmadığı kadar cesur, hiç olmadığı kadar net artık. Bir koruyan, bir anne ve düşkünlük… 



Deneyimsel Tasarım Öğretisi

Bir İmkan, Bir Mücadele ve Düşkünlük...

Bir bebeğe olan düşkünlük onu anlamlı kılıyor. Yoksa anne nasıl katlanırdı bu duruma?  Düşkün olunana verilen sevimlilik. Düşkün olana verilen merhamet. Bir koruyan, bir anne ve düşkünlük…






Deneyimsel Tasarım Öğretisi Nedir?


Yorumlar

  1. Annelikle ilgili değişik bir bakış gerçekten. Annelerin evladına neden düşkün olduğunun sebebini daha iyi anlıyorsun.

    YanıtlaSil
  2. Allah razi olsun emeğinize sağlık çok anlamlı ve açıklayıcı olmuş

    YanıtlaSil
  3. Emeğinize sağlık bu güzel yazıyla bizleri aydınlattığınız için teşekkürler

    YanıtlaSil
  4. Allahın delillerindem biri çok güzel

    YanıtlaSil
  5. İnsanlar yani kadinlar, anne olmak isteyenler gercekten doğadan ve etrafındaki Anne olamlardan deneyim alması gerekir. Çünkü kolay değil anne olmak, bunları yaşamak zorluğu görmek mi yoksa deneyim alip başarılı bir anne olmak mı? Seçim bizde bedelleri doğru yere ödemek çok önemli. Kaleminize sağlık.

    YanıtlaSil
  6. Günümüzde annelerin babalardan çocuklara daha çok düşkün olduğu da bundan kaynaklı işte. Anneler daha elinde olmayan çoçuğuna kendini fedakarca değiştiğini kabul eden, yemesini içmesini değiştirip bedel ödüyor. Baba ise bekliyor :) anne olmak farklı. Teşekkürler çok güzel yazi.

    YanıtlaSil
  7. Emeklerinize sağlık.
    Çok anlamlı güzel bir yazı olmuş.

    YanıtlaSil
  8. Yaratılana ihtiyacı olabilecek tüm donanım mucizevi bir şekilde verilmiş

    YanıtlaSil
  9. Güner Tozkoparan22 Nisan 2024 19:06

    Doğadaki canlıların anneliği de yanı. Ne kadar anlamlı bir yazı. Bu emeğinize sağlık.

    YanıtlaSil
  10. İnsan hayatta neye emek veriyorsa ona karşı düşkünleşiyor. Güzel bir yazı olmuş emeğinize sağlık

    YanıtlaSil
  11. Bir görev verilmesi ve kolaylaştırılması. Kadının güzelliğini dahi ikinci plana atması... En terk etmeyeceği mizacından vazgeçmesi...

    YanıtlaSil
  12. Ellerinize sağlık, güzel ve açıklayıcı bir yazı olmuş.

    YanıtlaSil
  13. Rabbim merhametini veriyor ki o bebege bakabilelim, ihtiyaci olana ihtiyacini tam ihtiyac duydugu anda veriyor,

    YanıtlaSil
  14. Anne ve evladının ilişkisi verilen emek harcanan bedel ne kadar da güzel anlatılmış

    YanıtlaSil

  15. Bir bebeğe olan düşkünlük onu anlamlı kılıyor. Yoksa anne nasıl katlanırdı bu duruma?

    YanıtlaSil
  16. Düşkünlüğün en sağlıklı olduğu yer anne ve bebeği. Üstelik merhamete çokça şahit olduğumuz kısım. Zamanında sevebilmek ile ve düşkünlükle ilgili bağının da çok iyi anlatıldığı bir yazı olmuş.

    YanıtlaSil
  17. Hayatın içinde insanın sahip olduğu, mücadeleler ve bağlılıklar, insanın hayatındaki anlamı ve değeri atırıyor ve insan bu değerler ile hayatını anlamlı kılabilir..

    YanıtlaSil
  18. Merhamet başkalarına ödenen bedeller yoksa elde edilemez. İnsan ne kadar başkalarına bedel öderse o kadar merhametli olur. Anne, Baba veya bir hayvan bu yasa değişmiyor.

    YanıtlaSil
  19. Anlamlar, anlamı olan düşkünlük ile başlıyor, elinize sağlık

    YanıtlaSil
  20. Anneliğin neden fedarca olduğunu çok güzel anlatmışsınız

    YanıtlaSil

Yorum Gönder