Bir…İki…Üç…SÜRPRİZZZ!
20 yaşındaki İbrahim’in doğum günüydü bugün. Okuldan eve geleceği otobüsü kaçırmıştı ama heyecandan duramıyordu. “Nasıl olsa ev çok da uzak değil” diyerek, 15 dakika sonra gelecek olan otobüsü beklemek yerine, eve koşarak gitmeyi tercih etti. Epeyce yorulmuştu. Çünkü ev, araba ile giderse yakındı. Koşarak 2,5 kilometre hiç de yakın değilmiş! Bunu öğrenmiş oldu.
Eski Model...
Ama heyecanı yorgunluğuna baskın gelmişti. Bir iki saat içinde kuzenleri de geldi ve pasta kesildi, hediyeler açıldı, paralar verildi. Artık büyümüştü ve şimdi ya önemli bir hediye alınıyordu ya da bir şey alınmıyordu. Aslında bu zaten İbrahim’in umurunda değildi. Onun umurunda olan, babasının ona verdiği araba sözüydü. Acaba almış mıydı? Yoksa tutmamış mıydı sözünü. Derken sıra babanın sürprizine geldi ve baba oğlunun beklediği o klasik sözü söyledi: “Gel oğlum, hediyene bakalım”
Babası, oğluyla dışarı çıktı ve üstü örtülü arabayı gösterdi. Acaba içinden ne çıkacaktı? İbrahim’in kalbi bir araba motoru gibi gürlüyordu adeta. Daha fazla dayanamayıp örtüyü açtı ve… Örtünün altında o araba duruyordu. Evet, babadan oğluna eski model bir araba...
Eski Model Bir Araba Sevilir Mi?..
İbrahim pek sevinememişti ama bunu belli etmeyip ailesine teşekkür etti. Ardından arabayla mahallede turlamak üzere yola çıktı. Kendisini biraz garip hissediyordu. Radyodan bir şarkı açmak istedi ama radyo bozuktu. Doğrusu arabayı sevmemişti. Arabada düzeltilmesi gereken çok şey vardı.
İlk hafta radyosunu tamir ettirdi. Daha sonraki haftalarda, önce lastiklerini yeniletti sonra ise kaputtaki birkaç sorunu hallettirdi. Ardından arabayı boyattı ve yeni jantlar taktırdı. Daha sonra ise iyi bir ses sistemi taktırıp, koltukların kılıfını değiştirdi. Kısacası cebindeki tüm parayı bu hurdaya harcadı. Ama artık arkadaşının lüks arabasını ödünç aldığında dahi kendi arabasındaki keyfi alamıyordu. Nedenini bilmiyordu ama arabasına zaman harcadıkça, bakımlarını yaptıkça, onu sevmeye başlamıştı. Bu model arabalara merakı olanlarla iletişime bile geçti. Hatta en sonunda bilgisayarını, kulaklıklarını ve pahalı montunu satıp, ucuzundan bir geliştirme de yaptırdı arabaya.
Değer Vermek
Kısacası, arabasının piyasadaki en iyi arabalardan biri olmadığını biliyordu ama sanki o en iyisiymiş gibi değer verip onu seviyordu. İlk görüşte aşk kesinlikle değildi bu, sonradan olmuştu. Üniversitede dersteyken bile kızları düşüneceğine arabasını düşünüyordu. Çok saçmaydı belki ama gerçekti. Bir kasisten geçerken, arabanın altı zarar görmesin diye, yarım saatte geçiyordu. Bir başka sürücü, altında spor araba olmasına rağmen arabasına onun kadar değer vermeden, yanlayıp zarar veriyordu. O ise elindeki eski model arabasına bu şekilde davranamıyordu.
Meselenin, arabanın fiyatı ya da marka değeri ile ilgili olmadığını anlamıştı. Demek ki bir şeye emek verildiğinde değerli oluyordu.
Deneyimsel Tasarım Öğretisi Nedir?
Helal olaun tam bir TOFAŞK hikayesi
YanıtlaSilAraba sevdası buradan çıktı 😅
Silgerçekten de kasisten geçerken duracaklar neredeyse. ya da arabanın kapısını kapatırken zarar görecek mi diye sevgililerini bu kadar düşünmüyorlardır. insan kesinlikle bedeline değer veriyor :)
YanıtlaSilKaleminize sağlık cok anlamlı! Hayatimizda insanlarada keske böyle değer verseydik bir çok şey değişmiş olurdu.. sağolun.
YanıtlaSilDeğerini bilenlerden olmak ne güzel emeğinize sağlık teşekkür ederiz
YanıtlaSilİlişkilerdede böyle olmalı birbirine bedel ödedikçe birbirine daha çok değer vermeye baslar insan. Iyiki Deneyimsel Tasarım Öğretisindeki İletişimdeki Ustalik dersini almışım. Hayattımda bir çok iliskileri değiştiren bir egitimdir. Çok teşekkür ederim bana eskileri hatırlattı. Emeginize sağlık.
YanıtlaSilEmeginize sağlık
YanıtlaSilHerkesin 18e girdiği zaman beklediği süpriz bu olsa gerek :) verdiğimiz sözleri beklentiye sokmak ile karsız tarafı da üzebiliriz. Beklentiye sokmamakta önemli. Ama bir şeyi sahiplenmek ve değer vermek için gerçekten ona bedel ödemek faydalı olur.
YanıtlaSilElinize sağlık…
YanıtlaSilİnsanın değer vermesi için çaba göstermesi gerekiyor olduğu gerçeğini hatırlattınız. Kaleminize sağlık
YanıtlaSilEvet insan emek vermediği şeyin değerini bilemiyor, doğru bir şey olsa bile
YanıtlaSilGerçekten de bir şeye emek verilmediğinde kıymetli olmuyor bunu defalarca yaşadık… Teşekkürler
YanıtlaSilEmeğinize sağlık 💐
YanıtlaSilDeğer vermenin aslında bizim elimizde olduğunu hatırlatan bir yazı. Kaleminize sağlık 😊
YanıtlaSilNe güzel anlatmış elindekinin kıymetini deger verdikçe zaman ayırdıkça olduğunu . Şimdi kıymetli olan şeylere vazgeçmekte zorlandığımız ne varsa gözden geçirip anlayabiliriz. Neye ne kadar zaman harcadığımızı .Emeğinize sağlık.
YanıtlaSilDeğer verip değerli olmak :) çok teşekkürler
YanıtlaSilGüze bir yazı olmuş elinize sağlık. Her şeyin değersiz kılındığı günümüzde bunun nedeni açık değil mi?
YanıtlaSilİnsan bedel ödediği şeye değer verir…Kaleminize sağlık
YanıtlaSilHocamın arabasını merak ettim yazının sonunda. Merak nerdeyse konsantrasyon orada🙂. Hocam konsantrasyonu sağlamış. Güzel bir yazı olmuş ellerine sağlık hocam.
YanıtlaSilÇocuk için biraz hayal kırıklığı olmuş ama baba tam bir yetiştirme uzmanıymıymış.Yok öyle bedavadan hazır diyebilmiş :)
YanıtlaSilRahmetli dedemin o dağ başındaki küçük ama sevimli eski ama huzurlu bağ evi ve arsasını onlarca müşteri çıkmasına rağmen neden satmadığını şimdi anladım.Demek ki paha biçilmez olan ev yada arsa değil verilen emekmiş!
YanıtlaSilİnsan neye kıymet verir ki? İnsan bir şeyi nasıl sever?
YanıtlaSilTüm insanların ortak merakı değil midir?, 'bir insan bir şeye neden değer verir?'... Kaleminize sağlık...
YanıtlaSilİnsan yetiştirmek ve insanı büyütmek arasındaki fark ne kadar güzel bi yaşanmışlıkla anlatılmış.
YanıtlaSilEmek verdiğine insan değer verir.
İşte insan yetiştirmek ve ihtiyacını görebilmeyi sağlamak…
Elinize sağlık. Gençlerimizi bozan hazırcılık, beklenti. Bunuda yapan aile. Gençlerin emeğe değer vermesi, kıymet bilmesi, aile kültürünün bozulmaması için bedel ödemeyede ortak olması gerekir, olabildiği kadar…
YanıtlaSilÇok anlamlı bir hediye olmuş.Birsey bir insan için nasıl değerli olur güzel anlatılmış.
YanıtlaSilEmeklerinize sağlık 👏🏻
YanıtlaSilBedel ve kıymeti üzerine güzel bir yazı iyi okumalar...
YanıtlaSilbaba insan yetiştiren bir usta , çocuğa emek verdiği şeyi sevmeyi öğretmiş , insan yalnız kendi bedelini sever
YanıtlaSilBiz hatunlar değer görmeyi yılda 2kere alınmış bir buket çiçekte veya uyduruktan planlanmış süprizlerde arıyoruz oysa değer görmek karşıdaki kişinin bizlere ödediği bedelle alakalı. Ne kadar bedel öderse o kadar kıymetli oluyoruz insan hayatında. O zaman bizler acaba hayatımızdaki kişilere bedel ödüyor muyuz? Ya da bedellerimizi dengeli dağıtabiliyor muyuz? Güzel bir yazıydı, elinize sağlık.
YanıtlaSilİnsan sevmediği bir şeyi nasıl değer verebiliri güzel anlatan bir yazı olmuş. Bedel ödedikçe o şey kıymetlenir ve sevilir. Her şey için uygulanabilir olması ne kadar güzel...
YanıtlaSilNe güzel anlatılmış. O zaman yapıyorum yapıyorum yinede kıymet bilmiyorlar demek yerine. Kıymet görmek için birazda almayı öğreneceğiz:))
YanıtlaSilNe demişler, insan bedelini sever ... :)
YanıtlaSilYazınızı okurken aklıma kendi maaşımla aldığım deri mont geldi. Ne kadar da kıymetliydi benim için. İnsan emeğine değer veriyormuş demek ki.
YanıtlaSilEmeğinize sağlık,
YanıtlaSilİnsan bedelini sever..
Değer vermek güzeldir, ama daha güzel olan neden değer vermen gerektiğini bilerek değer vermektir..
YanıtlaSilDeğer vermek güzeldir, daha güzeli neden değer vermen gerektiğini bilmendir..
YanıtlaSilİnsan Bedelini Sever. Neye ne kadar bedel ödediyse o kadar seviyor .
YanıtlaSilInsan emek verdigi seyin degerini biliyor
YanıtlaSilInsan emek verdigi seylerin degerini biliyor
YanıtlaSilDeğerini artırmak için emeğini artırman gerekirmiş
YanıtlaSilOlmadı ki babamızın parası ile alınmış son model arabamız yanlıyalım 😀 sonra da hayat bize yanlasın 😀
YanıtlaSilİnsan kendi bir şeyler yapıp onu karşılığını aldığa sonraki yapmak istediğine motivasyonu artıyor yapa bilme becerisi artıyor
YanıtlaSilİnsan emek verdiğine değer verirmiş meğer. Belkide babası ona hayata dair çok güzel bir şifre verdi…
YanıtlaSilNeye sahip olursan ol bedelini verdiğinde en iyisi O’dur. Bazen bir araba , ev , yazlık bazende çocuk için bir top, kalem, ağaç dalı. Değerini sende belirleyen şeydir bedel.
YanıtlaSilDemek ki ; Bedel ödediğin kıymetleniyormuş. Kaleminize sağlık
YanıtlaSilİnsan bir şeye değer vermesi için emek sarfetmesi gerekirmiş. Teşekkürler..
YanıtlaSilGünümüz insanların temel sorunlarına deyinmişsiniz. Keşke ilkokul müfredatı olarak bu bilgiler verilse...
YanıtlaSilBu yazıyı bir şeyin değerini anlamak isteyenler mutlaka okumalı.
YanıtlaSilİnsan kendi emeğine değer veriyor. Başka bir İnsanın emeğine, emekçi değer veriyor. Yani emek veren değer kıymet bilen birisi oluyor. Gerçekten emek veren, gerçekten kıymet bilen oluyor.
YanıtlaSilInsan bedeline kıymet verir, ilgiside algısıda orada olur. başkasının spor arabasına binmektense, kendi eski arabasına binmek, daha keyifli gelir kirpi örneği aklıma geldi kirpi kendi yavrusunu kadife kuzum diye severmiş.
YanıtlaSilBende de zamanında bir araba vardı aynen bu yazdığınızı yaşamıştım. Sanki beni yazmışsınız. Meğerse sebebi buymuş :)
YanıtlaSilEmek verdiğini , çaba harcadığını , sahiplenir , sever , korur insan
YanıtlaSilBedeli yok mu ? Çok çabuk harcar…
Temas istiyorsan , bedel öde. Çok net:)
YanıtlaSilBedel ödediğimiz kıymetli oluyor. Yeter ki o bedeli ödeyebilelim. Güzel bir yazı olmuş, ellerinize sağlık.
YanıtlaSilBu hayatta bedel ödeyen bedel ödediğini sever
YanıtlaSilinsan emek verdigine deger veriyor, ve emek verdiginde temasi buluyor.
YanıtlaSilİnsan bedeline kıymet değer verir
YanıtlaSilEline sağlık
İnsan bedel ödediğine değer veriyor bunu anladığımızda neler neler değişiyor hayatımızda
YanıtlaSilİnsan kendinden kattıkça, zamanında kazancından istemediği şey nasıl çok sevdiği, "bebek gibi beee" diyebildiği bir şeye dönüşüyor :)
YanıtlaSilİnsanın neyse o bedel ödediği ona harcadığı emek, aslında kendi kabulü ve bu hayatta özsaygısını inşa etme yolculuğu.
YanıtlaSilBedelli olunca temasda oluyor
YanıtlaSil