-Çok param olsa herkese bakardım.
Hem etrafımda mutsuz da kalmazdı.
İşimi büyütürdüm.
Çocuklarımı yurt dışına yollardım.
Eşimin o çok istediği pırlanta setin daha iyisini alırdım.
Anneme köyde ev yapardım.
Ne evi, havuzlu villa yapardım.
Malûm, babamdan sonra çok bitkin düştü.
Kardeşimin borcu da kalmazdı bankaya.
Sahi, o kadar çok çalışıyorum da para nasıl gidip başkalarının cebine giriyor?
Bize niye uğramıyor be Ahmed’im?
-Abi, çok parası olanları da görüyoruz.
Hepsi mutlu, huzurlu mu?
Önemli olan teması be abi.
Bizim hanım anlatıyor:
“İstinye’deki yalının sahibi sürekli yurtdışında.
Çocukları okulda.
Ben kahvemi denize nazır sedirde içiyorum.
Eşi gelmeden iki saat önce de yemekleri hazırlıyorum, gün batımını izliyorum” diyor.
Ev onların, kullanan bizim kadın...
Ben mesela berekete inanırım.
Geçen yıl başladım kârımı müşterimle paylaşmaya.
İpliği yediye alıp ona satıyordum.
Fiyatı kırdım dokuza.
Daha çok gitmeye başladı.
Sonra üç yüz tane alırken yedi yüz tane aldım malı. Hem de altı buçuğa!
Bu sefer de kırdım yine fiyatını sekiz buçuğa.
Sonrasını biliyorsun zaten.
Şimdi hem müşteri hemde ben kazanıyorum.
Aklıma düştü bir gece, dedim ki:
“Ben de bir şeyler satın alıyorum ve pahalı geliyor.”
Müşterinin yerine kendimi koyunca, fiyatını düşürdüm.
Kazancım bir süre az oldu ama sonrasında o azın sürekliliği tadından yenmedi, inan ki…
Üstelik garip bir şey fark ettim:
Fiyatı düşürünce bir süre ekonomi yapayım dedim.
Dikkat ettim ki meğer ne çok israf yapıyormuşuz!
“Kazandığım para ne hızlı bitiyor, dayanmıyor” diyordum.
Oysa ihtiyacım olmayan şeyleri alıyor, param yetmezse de borç alıyordum.
İsteklerimin aslında ihtiyaç olmadığını anlayınca öyle bir rahatladım ki!
Ve tüketimimi azalttım.
Başta, kazancım düştü.
Ona göre yol alayım derken o azın bana, aileme ve evime teması arttı.
Öncekinden daha çok işe yaradı. Daha çok kişi fayda gördü.
Bereket dedikleri bu olsa gerek…
Hayatımızda bize verilenlerin miktarı değil teması önemli. Evin vardır boğaz manzaralı ama bir türlü oturup huzurlu bir şekilde tadını çıkaramamışsındır. Neden diye düşünmeli insan...
YanıtlaSilAzın çokluğunu idrak etmek gerekiyor. Bilinç veren öykü için teşekkürler...
YanıtlaSilBereketin sırrını verdiğiniz için teşekkürler. Hayatta sahip olduklarımızın bize temasıdır önemli olan miktarı değil. Nice çoklar insana yetmez de nice azlar harca harca bitmez.
YanıtlaSilÇok malının olması insanı değerli yapmiyor. Kime ne kadar faydası var, önemli olan o.
YanıtlaSilÖnemli olan az bile olsa helal olması, bereketi ve insana teması, fayda veren, bilinç açan öykünüz için teşekkürler.
YanıtlaSilBunu yapmak o kadar kolay değil ki… Bütün harcamalarını ona göre ayarlaman gerekiyor. Başarırsan iyi ama, zorluğu var yani. Yapabilene helal derim….
YanıtlaSilBir şeye sahip olmak ondan keyif alacağınız anlamına gelmiyor. Gerçekten insan hep sahip olmak istiyor benim olsun istiyor. Ama bu ona temas edecek etmeyecek mi düşünmüyor
YanıtlaSilBereketimizi kaybettiğimiz şu günlerde bilincimizi açacak ve bereketlinizi tekrar geri kazanmamızı sağlayacak çok güzel bir yazı kaleminize sağlık…
YanıtlaSilHocamın kurgusu çok güzel olmuş. Kalemine sağlık hocam. Yazının başlığı "Bereket Denilen Şey" gibi geçti bir an içimden. Çok güzel bir kaç mesaj vardı yazıda. Sonrası için her birinde derinleşilebilir sanki. Bir yazı dizisinin ip içlarını görür gibi oldum kendimce.🙂
YanıtlaSilGerçekten şu bir geçek ki ne para ne servet ne güzel bir kadın ne konforlu bir yaşam bunların hiçbiri insanı tatmin etmiyor. Ama herkes de oraya odaklanmış durumda ki zaten çoğumuz da bu yüzden oltaya takılıyoruz
YanıtlaSilBereketin sırrını vermişsiniz. Elinize sağlık. İnsan hep kendinden yana olduğunu zannedip kendine zarar verecek hamleler yapıyor maalesef..
YanıtlaSilAz her zaman kıymetli değilmi? Ne garip. Az olan kıymetli, az olan değerli, az olan bereketli, az olan etkili. Gerçekten ticarette çok doğru bir davranış.
YanıtlaSilHer oyunu kuralina gore oynadigimizda, miktar dusse bile artan seyler olabiliyor… Muhim olan nereye varacagim…
YanıtlaSil10 tane evin var ancak 1 tanesinde yaşıyorsun. 10 araban var fakat 1 tanesini kullanıyorsun. 30 çift ayakkabın var en fazla 3 tanesini sürekli giyiniyorsun. Bir şeyin çokluğu değil sana temas edenin sende bıraktığı etki önemli.
YanıtlaSilParanın hersey olmadığını anlatan güzel bir yazi
YanıtlaSilBereket çok önemli , rabbim bereketimizi arttırsın
YanıtlaSilAz kar eden tüm işletmeler hep ayakta kadı. Bunu hatırlatan yazı olmuş. Bereket unutulan bir kavram. Teşekkürler
YanıtlaSilİnsanlar satın aldıkça tüketim yaptıkça daha iyi ve daha mutlu olacaklarını düşünür isteklerini kontrol edemediğinde toplamda hep zararda kontrol ettiğini düşündüğünü kontrolsüz bir sonuç güzel anlatılmış emeğinize salık
YanıtlaSilGünümüz evde çalışan kadınlar ve o kadını çalıştırmak için para kazanmaya giden hanımlar :) bu paradokstan çıkamıyorum
YanıtlaSilBereketi anlatan güzel bir yazı olmuş. Okuyan herkese temas eder inş'Allah.
YanıtlaSilMiktarın çok olması mı yoksa temasın mı çok olması? Gerçekten hangisini tercih ediyoruz? Neden miktar bizi yanıltıyor? Okurken düşündüren faydalı bir yazı olmuş, ellerinize sağlık.
YanıtlaSilsadece kendini değil başkalarını da düşünürsen, hayat sana daha güzel şeyler sunar.. teşekkürler anlamlı bir yazı olmuş
YanıtlaSilO zaman kullanamadığım kıyafetin Dior zara nın dolabımda bana nasıl faydası olabilir ki.
YanıtlaSilBir şeyleri sürekli yapabilmek ne çok isteyipte yapamadığımız bir durum. Sporumuz, diyetimiz, sürekli kitap okuma alışkanlığını kazanamayışımız, hep azı az görmektinmi acaba?
YanıtlaSilİstek ile ihtiyacın ayrımı kritik! Bu hayatta acaba nelerimiz istek, nelerimiz ihtiyaç? İnsanoğlu bunu önemini kavrasa belki de bereketin, azın temasını istemese de alabilir.
YanıtlaSilKime niyet kime kısmet dedikleri bu olsa gerek :) İstinyede yalın da olsa temas olmadan olmuyor demek ki, ama birilerine öyle temas ediyor ki keyfini, tadını o çıkartıyor.
YanıtlaSilİşte hassas dengeler...:)
Bereket derken..Bereket temas yüzeyi demektir. Alış-veriş sonrası bereket versin deriz, yani paramın hayrını gör demek isteriz. Gerçekten ticaretimizden, ilişkilerimizden hayır görüyor muyuz, hayatımız ne kadar bereketli..
YanıtlaSilAz çoktan bereketlidir. İnsan aza kibir etmediğinde ihtiyacı olmasa bile imkanı çok yüksek olur. İstek ile ihtiyaç konusunda daha dikkatli olursak o zaman doğru harcamalarla bereketimizi artırabiliriz.
YanıtlaSilİnsan daha çok ile mutlu olacağ zannediyor
YanıtlaSilBiz hep daha fazla kazansak daha iyi olacak diye düşünüyoruz ama bereket gerçekten farklo bir şey. Aylık 400 bin lira kazanan adamın borcu varken 35 bin lira kazanan adam kenara para koyabiliyor. Azın bereketi çok farklı bir olay. Gelenin sana temas etmesi...
YanıtlaSilAslında biz hep iyi fiyata satarak para kazanılır sanıyoruz aslında öyle değilmiş. Satınalırken iyi fiyata alıp satarken az kar ile satıp sürekli müşterinin gelmesi daha önemliymiş. Azın bereketi varsa neden insan hep daha fazlasını ister peki?
YanıtlaSilBereket deyince nedense biz hep miktarı artırmak olarak görüyoruz. Oysa insanın tadının olması da bereket değil mi?
YanıtlaSilBereket yani temas etmesi bu hayatta en çok göz ardı edilen ve kıymetli olan kavram
YanıtlaSilİmkanların içinde saklı olduğunu zannederiz mutluluğun ve yanılgıya düşeriz.. nice insanlardan geçmişte yaşayan büyüklerimizin hikayelerini dinledik, bir çatı altında çok geniş bir aile.. mücadelelerin verildiği, yokluk zamanları, şekerin yağın bile zor bulunduğu zamanlar... ama komşulukların, paylaşmanın, sevginin ve saygının en kaliteli olduğu zamanlar olduğunıuda anlattıklarına şahit olduk ... Azda bereketin olduğu yoklukta bile kalplerin birbirine sıcak olduğu zamanlar... kahvaltıda sadece peynirin olduğu bazende zeytinin olduğu dönemler... ama evde bir bereket...şikayet etme yok...mutsuzluk yok... o günden bu güne ne değişti hayatta ... ilk aklıma gelen insanların imkanlarıda arttı istekleride.... peki sonuç ???
YanıtlaSilAzın bereketinde insana teması çok daha fazla oluyor.
YanıtlaSilAz karla satan tüccar maraton koşucusu,
Yüksek karla satan 100 metre koşucusu gibidir.
Biri uzun sürer diğeri çabuk biter.
Merve Aydınlar - İnsan ihtiyacı olmayan şeyleri kazanmak için ömrünü harcıyor. Ama herşey süreli, ömürde. Gerçek ihtiyacını bulmak için fazladan 1 sn bile yok. Ne kolay israf ediyoruz en değerli olanı. Zamanı
YanıtlaSilİnsan mal edinmek için çok çalışıyor ona verler sınırlı zamanını tüketip duruyor bun da daha mutlu olmak için yapıyor ama kuşana bildiğin mal senin oluyor yanlızca
YanıtlaSilİnsanın istek ve ihtiyaçlarını ayristirabilmesi ne kadar önemliymiş meğer 😊
YanıtlaSilNe kadar acı değil mi? Teması olmayan şeyler için bir ömür harcamak.. Tadını bile alamamak... Boşa geçmiş bir ömür böyle olsa gerek..
YanıtlaSilHayatımızın hayırda bereketini artırmak nasip olsun 🍒
YanıtlaSilDaha çok değil az ama temaslı....
YanıtlaSilbaşkasının gözünden bakabilirsek iletişim kurabilme hakkına sahip oluruz ve bir şeyleri değiştirebiliriz. en önemlisi de bir süre sonra kendimize bakmaya başlayıp hatalarımızı, yanlışlarımızı düzeltmeye başlarız...
YanıtlaSilİsteklerini kontrol ettikçe insan daha mutlu oluyor gerçekten de.
YanıtlaSilTEMAS matematiğin Rabbinle olan kısmı, onu hesap etmiyoruz
YanıtlaSilSoyutun matematiği farklı
YanıtlaSilİstek ve ihtiyaçları ayrıştırınca hayat daha güzel oluyor.
YanıtlaSilAzın bereketi
YanıtlaSilbereket ve temasın lezzetini ancak yaşayan bilebilir..
YanıtlaSilGüzel bir yazı olmuş.
YanıtlaSil''ALLAH Bereket versin'' cümlesinin anlamı şimdi daha iyi anlaşılıyor.
cok degil temasi bol olan, azdaki bereketi gorebilen, ortayolu bulabilen. sainirlarda dolasmayan asiriliklardan uzak
YanıtlaSilNe kadar çok miktara takılıyormuşuz değil mi ?
YanıtlaSilMüçterinin lehine olunca işler nasıl rayına giriyor. Trenin yeri raylar. Otobanda kullanınca yani müşteriyi kazıklayınca işler terse dönüyor. Ama henüz farkında değilsin
YanıtlaSilParanın mutluluk getirmediği, bereketin paylaşmak ve tüketimi azaltmakla ilgili olduğunu anlatan güzel bir öykü.
YanıtlaSilKendinden çıkıp başkasının ihtiyacını düşününce insan kazancının ona getirdiği keyif. Müşterinin memnuniyeti ve bunun tamamen hayatına olumlu yansıması hepsi birbiriyle bağlı güçlü bir örgü..
YanıtlaSilHakkaten evimize baktigimizda, okadar cok esyamiz var ama cogunu kullanmiyoruz.. misafir gelir 64 takim seti ortaya cikar ilk kez hayatinda görüyorsun nerden geldi bu diye sasiriyorsun.. ve bir cok sey daha var ama görmüyorsun evindeki bereket bile gidiyor.. senin evinde olan tüm kullanmadigin esyalar senin bereketini aliyor, ama insan o kullanmadiklarini satsa hem ordan karli olacak hemde evin berektinide artiracak.. cok güzel bir yazi oldu emeginize saglik 🙏
YanıtlaSilÇok değer verdiğim bir tanıdığım demişti ki “para en küçük bedeldir, paranın daha ötesinde değerler var” yıllar geçti hala hatırlıyorum. Gerçekten buna defalarca kez şahit oldum sonrasında
YanıtlaSilİhtiyacın olmayan şeyleri aldıkça insanın bereketi artıyor
YanıtlaSilElindekilerle yetinmek çok zor insan hep daha fazlasını istiyor hep daha fazlasını arıyor halbuki elindekilerle yetinebilse ne kadar buyuk bir lükste yaşadığını anlardı
YanıtlaSilÇok güzel bir yazı olmuş
YanıtlaSil"Hayrını gör :)" İnsan bereketi öğrenince, "Az olsun ama öz olsun. Hayrını göreyim" diyor.
YanıtlaSilKar paylaşımı müşteriyle güzel strateji...
YanıtlaSilSayıların çokluğu insanı aldatıyor. Keşke azın bereketinin farkına varabilse insan.
YanıtlaSil