Geçmişine döndü, isteyip de
ulaşamadıklarını anımsadı. Ne kadar çok istediğini değil, ne kadar çok
ulaşamayacağı şeyleri istediğini fark etti. Aradan epey bir süre geçmişti ama
geleceğini tasarlaması için halen erkendi. Öğrencilik dönemini düşündü. Bir gazete
sayfasından yırttığı Boğaziçi Üniversitesi’nin fotoğrafını duvarına astığını
hatırladı. Mezun olduğu üniversiteyi düşününce, aradaki farka kendisi bile
gülümsedi.
İş
hayatına girmeden önce etrafına anlattığı kolay yoldan para kazanma öyküleri
aklına geldi. Bunda baya ısrarcı da olmuştu aslında. Dönemin gelişmekte olan
güneş enerjisi sektörlerini, bilgisi ve parası olmasa da sıkı takip etmişti.
Hatta kendisine, kurmadığı şirketin, olmadığı genel müdür kartvizitini bile
tasarlamıştı bilgisayarından. Bir logo yapıp, o logoyu telefonunun arka planı
bile yapmıştı. Bu tarz sonuç sünnetlerinde iyiydi ama işin farzları olan bilgi
ve para konusunda çok miskindi. Şimdilerde geriye dönüp düşününce fark etti ki,
yarım kalmış her öyküsünde, sonuçtu onu asıl çeken şey.
İnsan, çoğu sürecinde onun sonucundaki
hazzı tatmak ister. Sonuca karşı bir aşkı vardır bitmeyen. Bu ilişkinin karşı
tarafı olan ‘sonuçlara’ baktığımızda da, bunun pek karşılıklı bir ilişki
olduğunu söyleyemeyiz aslında. Çünkü sonuçlar ise sebeplere aşıktır.
‘’Boğaziçi’ni kazanmış olmak istiyorsun, peki bunun sebepleri cebinde var mı?’’
der. ‘’İş hayatında belli yerlere gelmek istiyorsun, peki bunun
gerekliliklerini yerine getirdin mi?’’ der. ‘’İlişkilerinde sevilen ve saygı
duyulan bir insan olmak istiyorsun, peki sevilecek ve saygı duyulacak
davranışlar sergiledin mi?’’ der. Yani sonuçlar, bizim onu ne kadar romantik
istediğimize değil, ona ulaşmak için ne ortaya koyduğumuza bakar. İşte ona
çekici gelen şey de, ‘’Sebepler’’dir.
Sebepler de, kendisini insanlara teslim etmek ister. Kendisinden ısrarla kaçıp, sonucun hazzını yaşamak isteyen insanlara… Bu platonik aşk üçgeninde, döngü tersine dönmediği sürece insan, hayatla ilişkisini hep platonik olarak geçirmeye mahkum kalır. Şifası ise, tam da zıttında yatar. Döngü tersine döner, insan sebeplerine odaklanır ve sonuçları hak eder. Böylece platoniklik, gerçek bir romantizme dönüşmüş olur.
Sahi, beni bekleyen beklediğime ulaştıracaksa, artık neden yanlış yoldan gideyim ki?
İnsan, çoğu sürecinde onun sonucundaki hazzı tatmak ister. Sonuc istegi aslinda insani yanilgiya dusuren, insan sebeplere odaklanip sebeplerden keyif almaya basladiginda sonuc eger kisi icin hayirliysa zaten geliyor.
YanıtlaSil"Sebepler de , kendisini insanlara teslim etmek ister" ne güzel bir ifade... sonuçlar bizim elimizde değilse ısrarla sebeplere odaklanmalıyız... ısrarla... sebepsiz hiç bir şey yok ki sonuç ortaya çıkmasın...
YanıtlaSilAslında biz bu hayatta sonuçlara odaklandığımızda sebeplerden keyif alamıyoruz…
YanıtlaSilSebeplerle ilgilenince bedeli de ödemek bize zor gelmiyor. Ne güzel detaylı anlatılmış..
tabiki gerçekleri görmek isteyip anlayanlara ….
Kısa yoldan köşeyi dönmenin bir yolu yok demek ki ,uzun yolun başında acı olduğu için insan sabredemiyor oysa yavaş yavaş ilerlemek hayatının her bölümünün bedelini ödeyerek sonuca ulaşmak gerçek başarı sanırım, bedelini ödemeden sahip olduğumuz herşey kısa süre sonra maalesef bizden alınıyor
YanıtlaSil👍👍 Çok yerinde bir yazı maalesef şuan gençlerimizin çoğu böyle, çok azı değil..
YanıtlaSilGençlerimize'de bizede ALLAH bilinç açıklığı versin...
Biz çocukken kendi aramızda hayalle peynir gemisi yüzmez derdik...
Son paragraf, ilk defa farkına varan için beyne saplanacak türden bir gerçeklik içeriyor. Platonik ilişkilerde aslında ilişki bile söz konusu olmaz öte yandan aşk ise ilişkide aşırı bir durum hali ama bahsedilen sonuçtan sebebe yerine sebepten sonuca şeklinde yönün değişmesi ile olmayan bir ilişkiden duygusal bir sürece geçiş ilişkilendirilmiş. Üzerine saatlerce konuşulabilecek kritik bir alan. İnsanoğlunun günlük hayatında problem tekrarına sebep olan önemli konulardan birinin üzerindeyiz.
YanıtlaSilHayat, sonuçlara odaklananları değil, sebepleri gerçekleştirmek için çabalayanları ödüllendirir. Hayal kurup durmak yerine bir yerlerden başlamak gerek.
YanıtlaSilKısa yoldan gitmek ister insan... Oysa bilmediği bir şey var ki... Kısa yol yok. O sebepleri oluşturana yol var.
YanıtlaSilİnsan düşündükçe hayatındaki her olayda benzer tepkileri verdiğini anlıyor. Sır; düşünmeyi başlatmakta...
YanıtlaSilHarika bağlanmış son paragrafta olay gerçekten çok beğendim bunu Kurandan şu cümleyle özdeşleştirebiliriz ki:
YanıtlaSilALLAH yapılan iyiliklerin ecrini zayi etmez…
Sonuç olumsuz olunca hep dış dünyayı suçlar insan. Aslında oluşturduğu sebeplere odaklanmak gerekir. Hangi sebepleri oluşturduk ki bu sonucu yaşadık? Çözüm bize çok yakın.
YanıtlaSilYazıyı okuyunca neyin neden olduğunu daha iyi anlıyor insan. Emeğinize sağlık.
YanıtlaSilİnsanların çoğu hep kısa yoldan gitmek istiyor. Bir anda zengin olayım bir anda başarayım hiç zahmet çekmeyeyim. Ama o kısa yoldan giden insanların yoldan çıktıklarını görmek istemiyor. Ne zaman o ana baktı insan onu kovaladı toplamda hep kaybetti. Kaybedenleri ise göremedi. Her şey gözünün önünde olup bitmişken...
YanıtlaSilGerçekten de her sebep sonucuna çok düşkün
YanıtlaSilSebep sonuç ilişkisini ve hangisine odaklanmak lazım olduğunu iyi anlamak gerekiyor. Çok güzel yazı..
YanıtlaSilİlişkilerde doğru strateji doğru sonuçlar doğurur, doğru ve kıvamında sonuçlar insan ilişkilerinde süreklilik oluşturur.. Buda insanın hayatında her alanda insana konfor sağlar ...
YanıtlaSilSonuç isteği her zaman daha tatlıdır. Bedel ödemek istemez insan bu yüzden Hemen sonuca ulaşayım ister.
YanıtlaSilSebeplerden kaçan insan sonuçlara asla ulaşamaz. Bunun yasası budur. Bizler bir işe başlarken ne kadar o işin gereklerine odaklanıyoruz ve ne kadar sebeplere disipline oluyoruz acaba? Dolayısıyla hayattan ne bekliyorsak hemen onun sebebine odaklanmamız gerekiyor.
YanıtlaSilSonuç sebeblere aşıktır ve o sebepler içi biz ne yapıyoruz. Müthiş bir çıkarım.
YanıtlaSilSonuçlar çocuğudur sebeplerin ..
YanıtlaSilDüşünmek çok büyük bir nimet, insana verilen en büyük hazine, insan düşündükçe gelişir ... insanı insan yapan en önemli özellik görünen görünmeyen tüm olayları irdelemek ve düşünmek ...
YanıtlaSilkader gayrete aşıktır insana bedel ödedikleri temas eder bedel ödemediklerin ise gelip geçici bir heves gibidir kalıcılığı olmaz gelir ve gelip geçer bedel ödediklerine ise sımsıkı tutunur insan onda akıttığı teri vardır, verdiği zaman vardır, düşünce bedeli vardır
YanıtlaSilYolun sonuna değilde yola konsantre olunca insan hayattan daha çokmkeyif.alıyor
YanıtlaSilİnsanlar bazen sadece istiyor.
YanıtlaSilVe İsteği gerçekleşmeyince de mutsuz oluyor.
Mesele
Ne istiyorsun? ve
Bu konudaki bedelin ne?
Çok güzel bir yazıydı. Emeğinize sağlık...
Meğer insana mutluluk veren sonuç değil, sebeplerine ödediği bedellermiş... Ellerinize sağlık.
YanıtlaSilSonuç isteği insanı sonuçtan uzaklaştırır aslında sebeblerimizi doğru yapsak zaten sonuç da gelecek inşaALLAH..
YanıtlaSilSonuçlari elde ettikten sonra insan sunu diyor „eeee elde ettim simdi napcam“? Yani bir bosluga düsüyor sanki… bir tek onun icin caba gösterip ele gecince degeri kalmiyor ki.. sebeplere odakli olunca insan yapti isin keyfini cikartip boslugada düsmüyor.. hani biri cok zengin olmak istiyor olur da harciyamiyor sonuca varcak diye.. digeri ben gecinim yeter ama sagligim huzurum mutlulugum ailem vs. Iyi olsun zengin olmasamda olur der cünkü yasam tarzi farkli aralarinda :))
YanıtlaSilSonuç isteği var insanın ama her isteğini bir bedeli var .. insan istek lerin iyi kontrol etmeli eğer bedelin ödeyecek imkanı yoksa işte o zaman yanlış kapıdan giriyor insan teşekkürler..
YanıtlaSilİnsanların sonuçlara değil, sebeplere odaklanarak gerçek mutluluğu bulabileceklerini anlatan çok güzel bir öykü.
YanıtlaSilböyle geçmedi mi ömrümüz hep sonuçları değiştirmeye çalışarak
YanıtlaSilHalbuki dediğiniz gibi sonuçlar sebeplere aşıkmış
İnsan hep kestirme yoldan ulaşmak ister sonuca ama sindire sindire yükseldiğinde orada kalıcı oluyor.
YanıtlaSilGünümüzdeki geçlere ankatmış eline sağlık günümüzdeki geçler direk sonuçla ilgileniyorlar istedikleri sonuç olmayınca depresyona giriyorlar
YanıtlaSilkolayı seçip sonuçlara odaklanabiliyoruz. demek ki cebimizdeki sebeplere bakmalıyız önce
YanıtlaSilOlmak istediğimiz yerde olabilmek için, yapılması gerekenleri yaptığımızda her şey nasılda yoluna giriyor. Ulaştığımız hedefler bizi mutlu etmeye başlıyor.
YanıtlaSilOlay hep yapıp ettiklerimize konsantre olmakmış.
YanıtlaSilİnsanların hedeflerine ulaşmak için çaba göstermeleri ve sonuçların sadece romantik bir istekle değil, çalışma ve emekle elde edilebileceğini anlatan ve kişisel gelişim üzerine derinlemesine düşünmeye teşvik eden güzel bir makale olmuş. Emeğinize sağlık
YanıtlaSilSonuç sebebe aşıkmış meğer. Bunu bilende sebebe takılsa, gerisinide hiç düşünmese tamamdır işte.
YanıtlaSilBu yazıyı okuyınca aklıma direk şu geldi... Biz insanın kaderini kendi çabasına bağladık.... İnsanlara farkındalık kazandırdığınız için... Var olun...
YanıtlaSilİnsan, ona verilen çözüm marifetini değerlendirmediğinde bulunduğu yerde kalıcı olamıyor. Problem çözemediği için güçsüzleşiyor. Halbuki sonuçlarla ilgilenmeyi bırakıp bugün doğru tepkiler vermeye başlayıp hedefi için mücadeleye girişse yarını bambaşka olacak.
YanıtlaSilİsteklerinin hayaline dalınca insan… gerçek ihtiyacını göremiyor.
YanıtlaSilİnsanoğlu hep sonuca odaklandı. Halbuki sebeplere odaklanıp, sebepler üzerinden sonuca ulaşmanın hazzını alsalardı ne güzel olurdu.
YanıtlaSilHayal ile gerçeğin arasındaki ince çizgi sebep... Sebebini oluşturamadığım her şey hayal olarak kalıyor. İnsanın hayallerine bakış açısını değiştiren güzel bir yazı...
YanıtlaSilİnsan gerçek mutluluğa da, sebeplere odaklandığında ulaşıyor aslında. Doğru noktaya odaklanmak, insanın hayatındaki birçok düğümü çözüyor ve yolları açıyor..
YanıtlaSilSebepler olmadan sonuçlar olmaz. Her zaman sebebe odaklanmalı ve sonuca odaklanmamalıyız.
YanıtlaSilSonuç malesef kontrol edemediğimiz bir süreç , daha da ilginç olanı , insanın kontrol edemediği bir sürece tüm motivasyonunu bağlaması
YanıtlaSilDünyadaki en lezzetli şeyi söyleyeyim mi? Emeğinin karşılığında aldığın..
YanıtlaSilİnsan doymaz doymak ta istemez…
YanıtlaSilBunu işte deniyeceğim 😄
YanıtlaSilKeşke üçgenin iç açılarının 180 derece olduğunun dışında bunu da ogretseler okullarda
YanıtlaSilBiraz kafam karıştı ama sonuçlarla bu iş yürümüyor, sebebi yaparsan iş çözülüyor anladığım.
YanıtlaSilZamanımızın hastalığı maalesef, sonuç isteüi. Hiçbir şey yapmadan çok kazanç isteği. Allah çoluk çocuğumuzu korusun İnş.. Emeğinize sağlık
YanıtlaSilYol belli yolcu belli, yolda başına gelecekler de az çok belli. Yola revan olma vakti. :)
YanıtlaSilSebeplere odaklanabilmemiz lazım Elinize sağlık
YanıtlaSilYazının başlığı çok romantik bir yazı olacak gibiydi. Fakat son paragrafla birlikte o kadar gerçek ve net bir mesaj verdi ki şimdi , 2. ye okuyup derinlemesine yazılanları anlamaya çalışıyorum. Ellerinize sağlık çok güzeldi.
YanıtlaSilSebepler değişince sonuçlar değişecek, eline sağlık
YanıtlaSilinsan başarı istiyorsa sebeplerine odaklanmalı ki sonuçları hak etsin
YanıtlaSilHajedişimizin olmadığı bir şeyde hayrını da göremeyiz.
YanıtlaSilHakedişimizin olmadığın bir şeyde hayrı nıda göremeyiz.
YanıtlaSilİstemek ya da ne kadar çok ulaşamayacağımız şeyi istemek çok anlam ifade ediyor
YanıtlaSilSınavın zorluğunu bilmeden sonuçlara odaklanıyoruz. "O müdür olmuş", "Ahmetin maaşı şu kadarmış. Keşke ben de şunun gibi olsaydım". İnsan sonuçlara odaklandığında başarılı olamıyor. Çünkü o sonuca giderken çekilen sıkıntıyı düşünmüyor. Çok maaş kazanayım ama çok da yorulmayım istiyor. Müdür olayım ama müdürün ödemesi gereken bedelleri ödemeyim istiyor. Sonuçlara değil, sebeplere odaklanmış olsak, bir şeyi başarmamız ya da başaramamız bu kadar da önemli olmazdı.
YanıtlaSilHaklısınız sonuç bizimle alakalı değil. Deprem olabilir, fırtına olabilir, sınavda arkadaşın kopya verebilir. Sen sebebe konsantre ol
YanıtlaSil"insan sebeplerine odaklanır ve sonuçları hak eder". İnsan hep sonucu bakıyor ama sonucun değişmesi için sebepleri değiştirmek gerekiyor. Emeğinize sağlık.
YanıtlaSilİnsanların çoğu her zaman oluşturmadığı sebeplerin sonuçlarını ister bunun için de kestirme yolu tercih eder. İşin sonunda şikayet eden ve suçlunun o olmadığını söyleyen ve hayatta şansa inanan bir ve şansız olduğunu düşünen birisine dönüşür.
YanıtlaSilİnsan sonuca odaklanırken sebepleri kaçırıyor. Gerçekten de hedefe ulaştığımda yaşadığım: 1 dakika
YanıtlaSilHedefe giderken geçen süre: 10 yıl bazen… insan süreçten keyif almıyorsa çok karsız bir ticaret.
Vallaha ya yıllarca neler yaptık şirkette başarılı olucam diye işin sonunda bu kadar gerek varmıydı dedik ?
YanıtlaSilSoyut azalınca somutluk artıyor
YanıtlaSilBu platonik aşk üçgeninde, döngü tersine dönmediği sürece insan, hayatla ilişkisini hep platonik olarak geçirmeye mahkum kalır. Şifası ise, tam da zıttında yatar. Döngü tersine döner, insan sebeplerine odaklanır ve sonuçları hak eder.
YanıtlaSilTeşekkürler…
"Çok güzel ilişkim olsun. Çok güzel kariyerim olsun. Mutlu, başarılı bir hayatım olsun. Herkes beni sevsin, saysın. Konuştuğum dinlensin. Dediğim yapılsın. İnsanlar üzerinde etkim olsun.." Ne kadar romantik istekler.. Bunlar için ne yaptık? Eğer cevap koca bir HİÇ'se.. Üzülmeye, sızlanmaya hiç hakkımız yok. Romantizm karın doyurmuyor. Bizden beklenen ne kadar çok istediğimiz değil. İsteklerimiz için neler ortaya koyduğumuz. Bizden ne çıktı? Ne kadar zorlandık? Ne kadar acı çektik? Tabi bu sorular da hiç romantik değil :)
YanıtlaSilSonuçlar sebebe aşıktır... Çok tutarlı bir tespit.... O zaman benzer sebepler benzer sonuçlara gebedir.. Diyebiliriz...
YanıtlaSilHer sebep çocuğuna düşkün bir anne gibidir
YanıtlaSilBu hayatta hiçbir şey %100 faydalı ya da %100 faydasız değildir. insanın bir miktar mazoşist duyguları olmalı ki, sebeplerden keyif alsın, sonrasında sonuç gelir zaten.
YanıtlaSilİnsanoğlu hep yanlış yere odaklandı. Karşılaştığı sonucu değerlendirdi ama onu o sonuca ulaştıran sebepleri irdelemedi. Çözüm hakkı ise ancak gerçek sebepleri irdeleyenlere verilmişti. .
YanıtlaSilEn büyük hazzı sebepleri oluştururken alıyor insan. Kaleminize sağlık.
YanıtlaSilSebebi oluşturup sonucu Allah'tan beklememek...
YanıtlaSilBöyle bir hayat platonikliğe ve mutsuzluğa mahkum
İnsanoğlunun aceleciliği ve sonuç odaklılığı.. Her işimizde girer girmez başarılı ve mutlu olmak istiyoruz ancak başarılı ve mutlu olabilmek için bu kısma değilde süreçte ödediğimiz bedeller ve oluşturduğumuz sebepler bizi mutlu ve başarılı yapar.
YanıtlaSilİnsan sonuçlara odaklanmak yerine sebepleri gerçekleştirmek için çabalamalıdır böylece daha mutlu ve huzurlu olur.
YanıtlaSilSonuç odaklı yaşadığımız hayatın acı bedellerini ödüyoruz. Yaşadığımız hayatta malesef örnekleri çok fazla. İşyerimize başlayan doğum tarihi 2 ile başlayan gençlerimizi görünce neslin nereye gittiğini görmek mümkün.
YanıtlaSilÇağımızın hastalığı giderek derinleşiyor gibi tv, sosyal medya maalesef bu ilüzyonu tetikliyor. İnsanlar her şeyin çok çabuk kolay erişilebileceğini sanıyor ve sürekli olmadık aşk üçgenlerinin içinde buluyorlar kendilerini.
YanıtlaSilKader gayrete aşıktır. Çektiğimiz zahmetler gün gelir rahmete dönüşür.
YanıtlaSilEmeksiz yemek olmaz derler. Olsa da tat vermez zaten.
YanıtlaSilAllah insanoğluna bir hayat çemberi çizmiştir. Kimisinebüyük, kimisine orta, kimisine küçük. insanoğlu ne kadar çabalarsa çabalasın; ister kolay yol olsun, ister zor yol olsun bu hayat çemberinden dışına çıkamaz, çıkmamıştır da.
SilInsan olarak kolayi arzulariz bir an once ona ulasmak isteriz. Hemen sonuca gideyim, kavusayim,elde edeyim arzusu var direk sonuc odakliyiz. Sirasiyla gidilse halbuki daha iyi olucak hersey
YanıtlaSilhedef-sebeb-sonuc
Cagimizin ve genclerimizin artik buyuk problemi haline geldi bu maleaef. Direk sonuca gitmek kumar gibi.
Her sonucun bir sebebi vardır diye öğrenmiştim ilkokulda. Öğretmenimiz bir örnek verir bizler örnekleri cogaltırdık. Ben bu konudan çok etkilenmiştim. Hala şimdi bile kendi kendime sebep - sonuç ilişkisi kurarım. İnsan ne kadar çok hayal kurarsa okadar çok hayal kırıklığı yaşar. İnsan ne kadar gerçekçi olursa yaptıkları her şey onu mutlu sona ulaştırır. Emek vermeden yemek olmaz .
YanıtlaSilEmeksiz sahip oldugumuz seyler bizde kalici olmuyor, hemen ucup gidiyor…
YanıtlaSilAslında hepimizin bildiği şeyler ..ne kadar çabalıyoruz uğruna ne fedakarlıklar yapıyoruz sonuç için… bazen başlamak bitirmenin yarısı derler ya işte sonuca odaklanarak başaranlar o hazza ulaşıyor .
YanıtlaSilİnsan oğulları için geçerli olan tek şey ister fakir olsun ister zengin değişen hiç bir şey yok hazımsızlık her şeyin daha fazlasını her şeyin daha iyisi isteme aç gözlülüğü.
YanıtlaSilHayırlı olan neyse o olsun
YanıtlaSilEmeksiz,çilesiz başarı olmaz tabii ki ve bazı şeyleri doğru yerde aramak gerekiyor keşke başarabilsek
YanıtlaSilÇok Güzel bir yazı olmuş emeğinize sağlık
YanıtlaSilÇok Güzel bir yazı olmuş emeğinize sağlık
YanıtlaSilSen bana sebeplerinden haber ver, değil mi?
YanıtlaSilİnsan sonuç tan alacağı hazzın çok daha fazlasını sebeplere bağlanarak yaşasa gelecek sonuç zaten istemiş olduğu sonuçtan çok daha fazla haz alacaktır .fakat insanoğlu hep aceleci olduğu için hep sonuça odaklanıyor ve sürekli mutsuz bir hayatın penceresinden bakmak zorunda kalıp ,şikayet miktarını artırıyor.bilmiyor ki şikayet edenin çözüm hakkı olmayacağını ..
YanıtlaSilHarika bir yazı olmuş emeğinize sağlık kader gayrete aşıktır emek ve mücadele her daim olmalı
YanıtlaSil‘’Yani sonuçlar, bizim onu ne kadar romantik istediğimize değil, ona ulaşmak için ne ortaya koyduğumuza bakar.‘’ önemli olan istemek değil istediğimiz şeyi elde edebilmek için gösterdiğimiz çabadır. Kesinlikle katılıyorum. Emeğinize sağlık…
YanıtlaSilSebep olmadan sonuç olmaz sonuç odaklı değil de sebep odaklı olduğumuzda hayata daha olumlu bakmış oluruz
YanıtlaSilİsteyip isteyip bedel ödemeyenin aşk üçgeninden çıkamamasıydı bu öykü, peki süreci hep böyle mi devam edecekti, keşkelerle başlayan cümleler, bende ki nasipsizliğe de bak diye yakınmalarla devam mı edecekti bir ömür. Oysa ki çok küçük bir adım, adımdaki netlik onu dününe göre iyi yapacak o aşk üçgeninin çıkmazından sıyrılıp kendiyle, Rabbiyle tanıştıracaktı.
YanıtlaSilBu hayatta her şeyin bir bedeli var , Bedel sevmek gerçekten aşk ile sevmek, aşk ile sevmedikten sonra platonik dünya aşkıyla oyalanip durur insan, gerçek aşk ise O nda , O bize aklimizin alamayacağı imkanları olanakları verir ama biz O na askimizi gosteremezsek nasıl çıkarız karşısına. Rabbim sevgisine layık kullarından eylesin inşAllah.
YanıtlaSilAmin
Silİsteklerimizin neden olmadığına bakmamız lazım .Yanlışı nerde yaptığımızı bulmamız gerekir . Bulamadığımız taktirde bu kısır döngü çözülmez.
YanıtlaSilKolay olan ne kadar zihin kandırıcı bir durum bu durumdan çıkmanın şifası da aslında ne kadar kolay. Elinize emeğinize sağlık
YanıtlaSilİnsan yetenekleriyle bir yerlere gelir ama bedelleriyle orada kalır demişti hocamız. Ne kadar da doğru
YanıtlaSilTrendleri ile bir yere kadar, direnç kırarak, karakter ekleyerek lig atlayabiliyor, bu da ayrı bir bedel.
SilBedava peynir yalnızca fare kapanında olur onu bile oradan almak çaba gerektirir
YanıtlaSilBedava peynir yalnızca fare kapanında olur.Onu bile oradan almak için çaba göstermek gerekir
YanıtlaSilBiz hep "haticeye degil neticeye bak" ile büyüdük. Hep bu neticeye ulaşma çabası, insanın içindeki sebepleri öldürdü. Fakat bu ölen tohumları yeşertmek de elbet insanın elinde. Umalım ki insanoğlu bunun çabucak farkına varsın. Elinize sağlık..
YanıtlaSilHayat önümüze gelen herseye sabırla yaklaştıgımızda düzelir.dogru yol her zaman dogru rotaya ulastırır.bütün sebeplerin sonucları bize aittir.kısacası nasıl yasarsan öyle ölürsün.
YanıtlaSilMaalesef yada sonuçlara giderken sebepleri yaşarken doğru kararlar veremiyoruz bazen bu yüzden de genelde sonucunda üzülen biz oluruz.
YanıtlaSilYazı içeriği çok başarılı, sebep sonuç ilişkisi üzerine...Başlık sadece irdelendiğinde tam uyumlu değil içerikle.. Aşkın platoniği olmaz ki, platonikte temas yoktur bir şeyin diğerine, temas olmayan bir süreçte nasıl aşırılıkta olan aşk ilişkisi , bağı kurulabilir ki?
YanıtlaSilYazı içeriği çok başarılı, sebep sonuç ilişkisi üzerine...Başlık sadece irdelendiğinde tam uyumlu değil içerikle.. Aşkın platoniği olmaz ki, platonikte temas yoktur bir şeyin diğerine, temas olmayan bir süreçte nasıl aşırılıkta olan aşk ilişkisi , bağı kurulabilir ki?
YanıtlaSil