Mehmet, bu sene yoğun bir iş temposundan yeni çıkmıştı. Bahar’ın bitişi ile birlikte yaz ayları yat imalat sektörünün genelinde durgunluk olurdu. Son tekneyi ise Acun Bey’e taahhüt ettiği gibi gece gündüz çalışarak haziran ayında teslim etti. Zamanında teslim etmiş olmanın verdiği huzur ile büyük bir rahatlama hissetti. Uzun zamandır ailesine vakit ayıramadığı için güzel bir tatil planı yapmıştı.
Acun Bey teknesini teslim alırken 3 hafta boyunca
Türkiye’nin deniz kıyılarında gizli koylarda gezip vakit geçireceğini ve 3
hafta sonra tekrar yatı kontrole getireceğini söylemişti. Mehmet ise bu süreden
istifade ederek hobi olarak tüm detaylarına kadar sadece kendisinin uğraştığı
ve ilk defa bu yaz kullanacağı karavanı ile Karadeniz turu yapmayı planlıyordu.
Vakit kaybetmeden hazırlıkları tamamladı ve eşi ile
2 çocuğunu da alarak 2 haftalık bir tatile çıktı. Gittiği her yerde yöresel
tatlar deniyor, sadece o yörenin bildiği koyları keşfediyor ve çok beğendikleri
koyda birkaç gün fazla kalarak kısa süreli, samimi dostluklar da ediniyorlardı.
Tatile çıkmadan önce ailesinden tatil boyunca hiç fotoğraf çekilmemesi ve
sosyal medyada paylaşılmaması için söz almıştı. Öncesinden bedeller ödeyerek
birikim yapabilen Mehmet tatil için gerekli hak edişini de oluşturmuştu. O
yüzden nereye gitse hep karşılaştığı öykülerde bereketli bir tatil geçirdiğini
hissetti. Pazarda köylüden alışveriş yaparken dahi anlaştığı fiyatı ödemesine
rağmen köylüler sohbetinden hoşlandıklarından dolayı, jest olarak fazladan
tatmaları için, başka ürünler hediye ediyorlardı. Kızı ilk defa tavuk
yumurtasını kümesten toplamayı, inekten süt sağmayı öğrenirken, oğlu kasabadaki
gençlerden balık tutmayı öğrenmişti.
Bereket, temas miktarı demektir.
Bu hayatta neyin sana temas etmesini istiyorsan,
onun için gerekli olan bedelleri önden ödeyip, hak
edişini oluşturman gerekir.
Acun Bey ise teknesini yaptıracak birikimlere; sattığı
tekstil atölyesinden biriktirdiği paraları önce borsada, sonra kripto parada
değerlendirerek katladığı paralar sayesinde ulaşmıştı. Bir süre sonra da
hızlı para kazanmak nefsine hoş geldiği için, hayatına borsa ve kripto para ile
devam etmeyi tercih etti. Başlangıçta hayli iyi para kazanır olmuştu ve doğru
tercih yaptığını düşünerek çok mutluydu. Yatı ile çıktığı ilk tatilin 2. günü
ateşi çıkmıştı ve burnu akmaya başlamıştı. Buna rağmen gittiği her koyda
göstermelik de olsa mutlu ve güzel pozlar çekerek sosyal medya hesabından
kendisini takip eden kişilere nasıl güzel tatil yapılır diye örnekler
göstererek beğeniler topluyordu. Halbuki son hafta yanaştıkları koyda orayı
gezebilecek bir enerji kendisinde bulamadığı için tekneden bile ayrılmamıştı.
Zaten dışarıda yedikleri yemekleri, hastalığın verdiği bitkinlikten olsa gerek
kusuveriyordu. Büyük hayaller kurduğu tatili hiç umduğu gibi olmamıştı. Büyük
paralar harcamasına rağmen umduğu zevki bir türlü tadamamıştı.
Tatil dönüşü teknesini Mehmet’e getirdi. Mehmet ise
sosyal medyadan Acun Bey’in hesabına kısa süreli baktığında eğlendiği, gezdiği
koyları görmüştü. Tatilinin çok eğlenceli geçtiğini düşünerek ;
-Acun
Bey! umarım çok iyi bir tatil geçirmiş ve yatınızdan da memnun kalmışsınızdır.
diyerek
söze başladı. Paylaşılan fotoğraflardaki gibi mutlu, güzel bir tatil
geçirdiğini zannetmişti. Acun Bey ise;
-Ah
Mehmet’im hiç sorma! İnan pişman oldum tatile çıktığıma. 2. Gün bir
hastalandım, önce ateş, burun akıntısı ve grip, sonra geçmek bilmeyen bir
öksürüğe çevirdi hastalık kendisini. Hiç halim de yoktu son hafta. Tekneden
inip koyları bile gezemedim.
-Ama
ne kadar güzel fotoğraflar paylaşıyordunuz. Ben sanmıştım ki güzel vakit
geçiriyorsunuz...
-Keşke paylaşımdaki gibi bir tatil olsaydı. Sadece o fotoğrafı çektirmek dışında hiçbir şey yolunda gitmedi. Böyle olacağını bilseydim inan ki tatile çıkmazdım. dedi ve derin bir iç çekti.
Mehmet şok olmuştu, duyduklarına inanası gelmiyordu.
Ancak dinlediklerini irdeledikçe bu kadar para harcamasına rağmen neden
tatilden zevk alamadığını anlamaya başlamıştı.
İnsanların hayatta herşey ile ilgili kotaları
vardır. Anlık yaşayacakları zevkleri normal günde tüketenler, büyük bir
mutluluk duyacağını sanarak paralar harcarlar. Ancak bu harcamaları
bekledikleri mutluluğu vermez.
Helal kazanarak, bir yıl boyunca birikim yaparak tatile gitmeyi hak edenin duyacağı mutluluk ile kaldıraçlı kazanç ile önden hak edişini tüketen insanın tatilinden alacağı zevk aynı değildir. Bir de herkesin önünde, açık şekilde tüm özelini paylaşan insanlar vardır. Kendi imkanlarının reklamını yaparak başka insanların açlıklarını uyandırırlar.
Tokluğun ile başkasındaki açlığı uyandırma.
Herşeyin bir kotası var demiştik. Eğer bir olayın sürecinden keyif alamıyorsanız, sonucundan alacağınız keyif anlık olacaktır. Üniversite sınavını kazanan birisi o gün çok sevinir elbette. Ama oraya kadar hazırlayacağı sebeplerde keyfi yoksa, öykünün sonuna da gelemeyecektir. Bir de sürecin sonunda alacağı keyfi daha başta israf edenler var. Bunu yapanlar mutlu olamazlar. Onlar kadar imkânı olmayan insanlara keyiflerinden bahsettikçe işin sonunda alacakları hazzı da küçültmüş olurlar. Anlatarak keyiflendikçe sonunda sessiz bir üzüntü tasarlamış olurlar.
Mehmet de tatile çıkarken ilk koyduğu kuralın ne
kadar isabetli olduğunu o an daha iyi anladı. Gizli olan herşeyin daha kıymetli
olduğu bir hayatta, Mehmet tatillerinde uyguladığı “Gizli Tatil” ilkesi
sayesinde yaşadıkları güzel anıları her hatırladığında mutlu olduğunu fark
etti.
Herkes hak ettiği hayatı yaşıyor bir imkana sahip olmak önemli değil o imkanın sana teması ne kadar..?
YanıtlaSilGizli olan açıkta olandan daha üstündür ve üstünü örttüğümüz şey bereketlenir. Tatil zamanı yaklaşırken güzel bir hatırlatma olmuş:) Teşekkürler.
YanıtlaSilÖzelini ozel olarak yaşayan insanların hayatinda bereketi oluyor. Özelini genele gösteren insan ise nazardan kurtulamıyor. Ne demek benim açlık çektiğim konuda sen toksun ha.
YanıtlaSilZihin acici bir yazi olmus, insanlar sosyal medya icin yasar olmus ve baskalarinin o sahnelerine bakanlar, o sahne icin feda edilenleri gormeden baskasinin sonucunu ister olmus ki o sahtelerinde cogu yalan olmasi ragmen.
YanıtlaSilAz ama sürekli olan haz iyidir. Bedel ödenen herşey kıymetli ve teması olur.
YanıtlaSilHer yaptığımızı herkese göstermeye gerek yok. Şimdi herkes yediğini, içtiğini, gezdiğini, çoluğunu çocuğunu, eşini, kız arkadaşını sosyal medyada dünya aleme gösteriyor. İşte o zaman yanindakilerle paylaştığın o anların keyfi kalmıyor. Çok çabuk unutuluyor. Bırak sana ve yanindakilere kalsın o anlar. Sadece size ait olsun olsun.
YanıtlaSilİnsanların sosyal medyadaki fotoğraflarına bakıp aldandığı bir konu. Gerçekler çok farklı oluyor
YanıtlaSilKafam çok karıştı, bağlantı kurmakta zorluk yaşadım.. Yinede emek var.
YanıtlaSilİnsanlar kazandıklarına baktılarda malesef, kazançlarının temasına bakmadılar... En hayırlı kazanç sana temas edendir... Ama malesef insanların çoğu buna bakmazlar...
YanıtlaSilBir konuda açlığı olanın yanında tokluğunu göz önünde yaşamazsan, helal kazanıp bedelini kendin ödediğin konularda oluşturduğun hakedişlerin temas çok daha fazla oluyor. Emeğinize sağlık.
YanıtlaSilBu öykü, yaşamın değerlerini yeniden düşünmeye ve sade bir hayatın güzelliklerini takdir etmeye teşvik ediyor. Gizli tatilin, yani hayatın özel anlarını sosyal medyada paylaşmaktan kaçınmanın ve bu anları gerçekten yaşamaya odaklanmanın önemini de hatırlatıyor.
YanıtlaSilKimi tatil yapar kimi tatil yapar....
YanıtlaSilİnsanın parasının çok oluyor olması doğru harcamadığında maalesef o kadar az olur....
Gördüğümüzün arkasında görmediğimiz duyduğumuzun arkasında duymadıklarımızın da olduğunu gösteren güzel bir yazı..
YanıtlaSilGizli olan her zaman kıymetlidir, aile ile geçirilen güzel bir tatil, güzel bir anıda gizli olduğunda kıymetli oluyor. Maalesef son günlerde, hepimiz sosyal medya hesaplarımızda tüm anlarımızı paylaşıyoruz. Sonrasında o keyifli anlar anlamını yitirmeye başlıyor. Güzel bir yazı emeğinize sağlık.
YanıtlaSilIste gercek hayatta herseyi anlik kazanan ve sosyal medyada cok mutlu görünenin hayati binevi anlaildi.. biz hak ettigimizin bedellerimizin karsiligini alalim yeter, fazlasi insani bozar bedelssiz ise.
YanıtlaSilGüzel bir hikaye insanlar doğal ve samimi hayat yaşadıkları sürece başkalarının yaşamına Özenmeden kendi imkanlarıyla mutlu ve huzurlu hayat sürebilir ler
YanıtlaSilGünümüz zenginleri de böyle değil mi? Parası var malı var her şeyi var ama ne kadar mutlular? (Her zengini kastetmiyorum tabi)
YanıtlaSilSeçimlerimiz ve karşılığında neleri aldığımıza dair bir yazı olmuş. Herkesin bu seçimler doğrultusunda aynı şeyleri yaşaması da beklenmez. Bu biraz da enerjimiz ile de alakalı. Kendi hayatımıza neleri çekiyoruz. Durup bir ara verip bunları düşünmemiz lazım
YanıtlaSilİnsan bu kadar çalışıp kazandık tan sonra iyi bir tatili yapacam diyor bunuda istiyor .peki Mehmet ile Acun bey arasındaki fark ne biri yeni şeyler ailesiyle keşif ederken diğeri bulaşarak masrafla edip pişman olması düşündürücü ?
YanıtlaSilTemas eden 5 tl temas etmeyen 100 tl den büyüktür. önemli olan miktar değil ne kadar temas edebildiğidir.
YanıtlaSilHak etmek için, önceden bedel ödemek ve hak ediş oluşturmak. Gerçek bilgi, gerçek ışık. Şuanki yaşamın aydınlık olduğunu düşünürken, öyle bir ışık yanıyorki, önceden karanlıktaymışız dediriyor.
YanıtlaSilİnsanın sahip olduklarından haz alması hayrını görmesi onlara sahip olurken ödediği emekleriyle aynı orandadır... teşekkürler elinize salık
YanıtlaSilBöyle olunca insan elinde sahip olamadıklarının da derdine düşmüyor
Silİnsanın aslında tuzağa düştüğü nokta burası oluyor imkan fazlalığına bakıyor. Ama önemli olan temas. Bazı şeyler var ki o sen de çoktur ama teması yoktur.
YanıtlaSilİmkan parayla olculebilir bir şey değil kalbinin ekmeğidir diye düşünüyorum kimisine yat kat hikaye kimisine ise içilen bir çay bir kahve paylaşılan bir an bur gulumsemedir zenginlik .
YanıtlaSilÖrnek kıyas çok yerinde olmuş , emeğinize sağlık. İnsanın bereketin , gerçek temasın ne demek olduğunu anlaması o kadar önemli ki , o zaman hayatı başkalaşıp daha tatlı hale geliyor.
YanıtlaSilTemas ve bereket insanın hayattan alacağı tadı ve anlamı değiştirir.
YanıtlaSilrolü hep birilerine kendini beğendirmek, göstermek için olanlar devamlı anlık çıkarlarına uygun bir yaşam stlinin esiri olurlar...
YanıtlaSilAslolan her zaman sürekliliktir
YanıtlaSilAçlık-Tokluk diyince insanın aklına karın açlığı yada tokluğu geliyor ama paranında çocuğunda, tüketiminde açlığı tokluğu olabilir hayatta. "Tokluğun ile başkasındaki açlığı uyandırma" çok güzel bir cümle olmuş. Emeğinize sağlık.
YanıtlaSilKıymeti olanı, göstermek bildi insan, oysa gizlenen kıymetliydi.
YanıtlaSilHayatımızdaki anlık hazlara değil, sürekli hazlara odaklanmamız lazım, bizi mutlu edecek olan sürekli hazlarımızın olmasıdır...
YanıtlaSilDemek ki ne olursa olsun insan bedeli kadar bedelini ödediği kadar seviyor , kıymet veriyor ve sonucunda o kadar mutlu oluyor...
YanıtlaSilGizli olan şeyler, kıymetlidir, her konuda...
YanıtlaSilHepimiz bir şeyler yaşıyoruz ama yaşadıklarımız bize ne kadar temas ediyor acaba? Bedel ödemeye ne kadar istekliyiz? İmkanlarımız ne kadar temas ediyor? Kaleminize sağlık...
YanıtlaSilBedel ödeyerek sahip olduklarımız bizleri bereketlendirir. Ve bereketi olan her şeyin teması bol olur.
YanıtlaSilElinizie sağlık.
YanıtlaSil"Tokluğun ile başkasındaki açlığı uyandırma" ne kadar derin ve ne kadar güzel bir cümle ama düşünüp irdeleyenlere...Elinize Sağlık
YanıtlaSilDışarıdan bakınca siyah taraf öok süslü gözüküyor ama içine girdiğinde anlıyorsun ki bomboş.
YanıtlaSilVallahi bence insan önce acıyı önden tüketmeli , sonrası daha keyilfi, bekledikçe büyüyen bir bereket bekledikçe büyüyen bir haz :)
YanıtlaSil