Henüz
üniversite öğrencisi olan Gökhan okul harçlığını çıkarmak için kafelerde garson
olarak çalışıyordu. Hızlı servis yapma becerisi, esprili dili sayesinde
müşterileri ile arası çok iyiydi. Bu durumdan tabii ki patronu da memnundu. Daha
yirmi yaşında olmasına rağmen işindeki sempatisi sayesinde yüksek mevkilerde
çalışan varlıklı insanlarla tanışıyordu.
Sebepleri
oluşturmadan başkalarının sonuçları ile ilgilenmek…
Onların
arabalarını, kıyafetlerini gördükçe, o da onlar gibi olmak istemeye başladı.
Akşamları dükkanı temizlerken kendini spor arabalarda, lüks mekanlarda, pahalı
kıyafetler içinde hayal ediyordu. Gün geçtikçe bu isteği çok fazla artmaya
başladı. Bir gün kafenin önünde kız arkadaşıyla motordan inen bir çocuk gördü.
Ona çok havalı geldi ve “spor arabam olmayabilir ama bu tarz bir motorla aynı
etkiyi verebilirim.” dedi. Hemen motor piyasasını araştırmaya başladı. İstediği
motorlar pahalıydı ama ulaşılamaz değildi. Sadece 5-6 ay daha çalışması
lazımdı. Sevecen olduğu için bolca bahşiş alıyordu. Patronu ile arası iyi
olduğu için de maaşı normal çalışanlardan yüksekti ama Gökhan motoru hemen
almak istiyordu.
Yine
bir akşam dükkanı temizlerken uzun zamandır görmediği yakın bir arkadaşını
gördü. Biraz muhabbet edip çay içtiler. Dükkanı kapatıp dışarı çıkacaklardı.
Kapının önüne çıktığında arkadaşının, çok istediği motora sahip olduğunu gördü.
İçten içe kıskanarak sordu: “Nasıl aldın oğlum bu motoru? Banka mı soydun?”
dedi. Arkadaşı: “Atla arkama gidince anlatırım.” dedi ve birlikte yola
koyuldular. Mekana geçtiklerinde arkadaşı anlatmaya başladı: “Kanka bir site
var. En güvenilir bahis sitesi. Kazandığın anda parayı çekebiliyorsun. Diğer
siteler gibi seni kandırmıyor da. Girdiğimde 8.000₺ vardı, bir haftada
350.000 ₺ yaptım, sonra parayı çektim ve hemen
motoru aldım. Biraz paran
varsa sen de gir baba! “
Gökhan
akşam eve gelince biraz düşündü, şu anda 122.000₺ var, bunun
22.000₺ ‘ sini riske atsam en kötü kaybederim ama
kazanırsam hızlıca motor alırım, dedi. Ertesi gün dükkanı kapattıktan sonra arkadaşına yazdı, “Bilgisayarını kap gel bro!”. Arkadaşı geldi, sisteme
kayıt oldu. Gökhan o sırada kuruyemiş ve içecek bir şeyler getirdi.
Sisteme parayı attılar ve oynamaya
başladılar.
Bir
şey anlık olarak ne veriyorsa toplamda zıddını verir...
Biraz
kazanıp biraz kaybettiler. Üç saat sonra sadece 1.500₺ kar
ederek sistemi kapattılar. Kaybetmemek
Gökhan’a aşırı motivasyon
verdi. Bir kaç gün bu şekilde gittiler
ama Gökhan çok az kar
ediyordu. Gökhan bu durumdan
sıkıldı ve bahisleri
biraz daha artırmaya başladı. Her oynadıklarında hem kaybedip
hem kazandıkları için, genelde net 1.000₺ kazanca vardıklarında kapatıyorlardı. Bir ay bu şekilde devam
ettiler. Gökhan toplamda
10.000 tl kazanmıştı. Bu onun için çok yetersizdi.
Daha riskli sitelerde oynamaya başladı. O kadar iyi öğrenmişti ki oynamayı kısa
bir süre içinde gerçekten de parasını 350.000₺ yaptı. Artık her şey hazırdı, beğendiği motoru almak için sürekli araştırma yapıyordu. Bir süre sonra fark
etti ki motordan başka kask ve mont
korumalıkları da almalıydı ama çok pahalıydı, onlar için de para
gerekliydi. Hemen en iyi kazanma yolu olan bahise başvurdu. İlk gün 10.000₺ kayıp ederek kapattı. Hırs yaptı ertesi gün ve daha çok kaybetti. Öyle duruma geldi
ki kaybettiğimi kazanacağım diye diye
hesabında 5.000₺ kaldı. Son bir kez o parayı tekte bahis
girdi, onu da kaybetti. Şok olmuştu, tüm kazandığı parayı üç günde kaybetti ve
artık kenarda
biriktirdiği para da yoktu.
Hesabında hiç para kalmadı, bir hafta
kendine gelemedi. O kadar çok
kazanıp kaybetti ki artık çalışarak kazandığı para onu tatmin
etmiyordu. Eline geçen her para ile
bahis oynamaya başladı. Bu şekilde iki yıl devam etti. O
kadar çok borcu olmuştu ki mahalleye çıkamaz,
telefonlara bakamaz hale geldi.
Aslında
beş-altı ay çalışıp istediği motoru alabilecekken üç yıl sonunda istediği
motorun satış ücretinden daha fazla borcu olmuştu. Hızlı kazanma hırsı onu
yiyip bitirmişti.
Anlık zevk ve hızlı kazanma hırsı aslında heyecanlı bir hayat sunsa da,
her zaman sonu
kayıp ve mutsuzluk ile biter.
İnsan ne de aceleci bir canlı değil mi?..
Günümüzün en büyük problemlerinden biri. Hakettiği üzerinde kazanç istemek. Kolay istemek. Güzel bir örnekleyen yazı olmuş.
YanıtlaSilİllet bu bulaşınca adamı bitirene kadar devam ediyor… Hem malı alsan bile mesele hayrını görmek değil mi?
YanıtlaSilKolay elde edilen kolay kaybedilir..
YanıtlaSilHayatta bir çok şeyde olduğu gibi para kazanmada da aceleci davranıyoruz. Çayın demlenmesi gibi, her şeyin bir süreci var aslında. Hiç birşey birden bire olmuyor ama unutuyoruz işte bunuda.
YanıtlaSilKazançlı gözüken her şeye şüphe ile yaklaşmak gerek
YanıtlaSilKıyas, insanı çok zor durumda bırakabiliyor. Başkalarında gördüğü imkanlar, insanın anlık kazanç isteğini artırıyor. Anlık kazanç isteği de insanı kestirme yollara sürüklüyor. Ama insan kestirme yola girdiğinde anlıyor ki aslında çıkmaz sokak. Geri dönmesi.. tekrar doğru yolu bulması daha da zorlaşıyor.
YanıtlaSilİnsan hızlı kazanma sevdası bir yana uğraşsız kazancıda istiyor. İkisi birleşince ne yazık kendini hiç ummadığı yerde buluyor.
YanıtlaSilÇalışarak, emek sarf ederek kazanıyor olmak çok daha ucuz. Hırsla ve sahte yöntemlerle kazandığını zannetmek ise gerçekten çok pahalı. İnsan sadece para değil, uykularını da kaybedebilir.
YanıtlaSilİnsan kıyasını değiştirdiği zaman bütün davranışlarına yansıyor bu artık.. eski kazancı, çevresi, sahip oldukları değerini yitirebiliyor bir anda..
YanıtlaSilİnsanın öyküsü hiç değişmiyor, andaki hazlarının toplamda zarara çıkacağını hiç hesap edemiyor.
YanıtlaSilİnsanın aceleciliğine bedelsiz kazanma hırsı eklendiğinde doğru yoldan sapmama ihtimali yok.
YanıtlaSilHırsına yenik düşen, yoldan keyif alamayan, isteğine ulaşsa da ne çok şey kaybeder bir bilse
YanıtlaSilŞeytanın en büyük hilelerinden biri hadi hadi acele et vakit geçiyor hemen şimdi yapmalısın. Oysa büyüklerimiz ne güzel söylemişti acele ise şeytan karışır diye.
YanıtlaSilKolay kazanılan kolay kaybediliyor. Emek verilmeyen şey insana kar sağlamıyor malesef. Her yerde bu örnekler olduğu halde insan görmek istemeyince görmüyor.
YanıtlaSilGünümüzün en büyük hastalıklarından birisi kısa yoldan zengin olmak ve bedelsizlik
YanıtlaSilAnlik olan hersey seni mutsuzluga getirir bu net.. cünkü anlik olsn seyde sen befel ödemiyorsun bile. Bedelsiz olan herseyinde temasi yok sana. Anlik zengin olmak seytan isidir. O almaya gelmistir vermeye degil güzel bi gözünü boyar seni dibin dibine sokar. Bunlari bilip hayati daha bedelli bir sekilde gercekci sekilde yasamak varken niye anlik yapip hayati karartim.
YanıtlaSilİnsanın çok isteği neler de açıyor başına gerçekten insan çok aceleci ve kendine zalim
YanıtlaSilİnsanların en çok gol yediği yerlerden biri
YanıtlaSilBaşkalarının sonuçları ile ilgilenmek
Gerçekten kolay yoldan neye ulaşmak istersek hep sonunda daha büyük sıkıntılar getiriyor bize. Halbuki o an ne kadarda mutlu oluyorduk önden ulaştık diye. Halbuki geleceğimizden götürüyormuşuz da haberimiz yokmuş.
YanıtlaSilGerçekten ne zaman erkenden kolay yolla isteğimize ulaşmak istediysek hep sonunda sıkıntılarıyla uğraşmak zorunda kaldık. Halbuki geleceğimizden tüketiyorduk. Doğru hamle yapmayı o an yapabilmek çok değerli. Bunun için de sağlıklı işleyen bir zihin yapısına ihtiyacımız var.
YanıtlaSilİnsanların sürekli düştüğü tuzak az bedelle çok kazanç elde etmek. Ama sonunda hep kaybeden oluyorlar.
YanıtlaSilBedelin yoksa elde ettiğinde üzerine bol geliyor , bir de kaybetmesi var aç gözlülüğü ile risk alarak
Silİnsanoğlunu aldatan şey bu. İstersen 1000 kere kazan, hepsini oynadığın bir kumarda 1 kez kaybetmen yeterli olacaktır. Malesef günümüzün en büyük bağımlılıklarından bir tanesi...
YanıtlaSilBu hayatı 360 derece olarak düşünelim, insanın kendinib oldugu yer sadece 1 derecedir geri kalan 359 derece benimle ilgili değildir. İnsan başkalarının hayatına özenerek bir şeyler yapmaya başlayıp hırs ettiğinde sonuca odaklanmış oluyor ve duyguları aktiflesiyor, böylelikle kolay yolda halletme gibi bir sürece girip kendini yakmaya başlıyor. Hayatta insanların en çok yanlış yaptığı ve düşünmediği noktalardan birisi.
YanıtlaSilKıyası yanlış olanın istediği kadar serveti olsun mutlu olamaz…
YanıtlaSilbedeli olmayan hiçbir şey kalıcı değil...
YanıtlaSilHay dan gelen huya gider,atalarımızın ne güzel sözüdür..
YanıtlaSilAma hayat Zar atmiyordu :))
YanıtlaSilKeşke insanoğlu bu kadar aceleci olmasa…
YanıtlaSilİnsan hep kazanma hırsında bazen kazanmamakta büyük kazançtır
YanıtlaSilKestirme yol çok uzun ve masraflıdır!
YanıtlaSilGerçekten düşündürücü bir hikaye. Gökhan’ın yaşadıkları, hızlı kazanç hırsının ne kadar tehlikeli olabileceğini gösteriyor. Kolay yoldan elde edilen kazançlar genellikle hayal kırıklığıyla sonuçlanır. Unutmayın, sabır ve bedel her zaman en sağlam yoldur.
YanıtlaSilİsteklerini yöneten hayatını da yönetir... Ama bu isteklerini kontrol edemiyor bir bunlara yanlış yoldan ulaşmaya çalışıyorsan sonuç hep hüsran... yani yanlış kapıdan giripte alabileceğin en iyi sonuç bile eksi (-) ile başlar...
YanıtlaSilAslında insanın anlık hazza giden yola dair kaybettiren seçimi başta anlık acıyı pas geçmesi ile ilgili. Eğer sürecin başında anlık acıyı dikkate alsa, bedelini ödese; zaten faydalı seçim yaptığı için uzun vadede hayat ağacında sürekli haz meyvesini toplayacak. Basit olanı görmezden gelme ...ile başlayan bir hikaye daha.. basiti görmeyince gerçeği atlayınca, süslüye kanmak..
YanıtlaSilAceleciliğin verdiği süratte frende tutmuyor... Yüksek hızda detaylar kaçıyor. Problemin çözümü burnumuzun ucundayken göremez hale geliyoruz. Arkadaştan gelicek böyle bir tavsiyeye nasıl düşer hale geldik? Olayın başına bak😔
YanıtlaSilŞu anda malesef ülkemizdeki bir çok genç kolay yoldan birşeylere sahip olma isteği ile bu tuzaklara düşebiliyor. Bilinç açan çok faydalı bir yazı olmuş, teşekkürler
YanıtlaSilİnsanoğlu bedel ödeyerek zamanı gelince alması gereken yerde direk sonuca ulaşmak isteği aceleci olmasını ve bilincinin kapanmasını sağlıyor. Sonrasında geriye kalan "Vay başımıza gelenler"...
YanıtlaSilBedelsiz gelen bedelsiz gider
YanıtlaSilÇerçevesinde insan mutlu bir poz yakalamak isterken…
YanıtlaSilÇevresi onu hayra mı sürüyor… yoksa hayırlarını kaybedeceği anlık kazançlara mı…
Merve Ay - birçok insan aynı hırsla aynı hikayeyi yaşıyor maalesef.. pişman olup deneyim transferi yapabilmek nasip olsun
YanıtlaSil