Ana içeriğe atla

LAVANTA: BİR YAPAY ZEKA PROJESİ

 

İnsan bildiği kelimenin hiç bilmediği bir kullanım şekliyle karşılaşınca biraz şaşırıyor.  Bugün bahsedeceğim kelime de tam olarak böyle: lavanta.

 İlk bakışa renginin ilgi çekici olduğunu söyleyebiliriz. Kendisini belli eden bir renk kombini var bu bitkinin. Hele bir de lavanta bahçesine adım attıysanız... Masalsı bir sahnedir adeta. Bir de kendisine ait o kokusu yok mu? Eskiden babaannelerimizin evlerinde olan güçlü oda spreyleri vardı hatırlarsınız. Odaya iki fıslattınız mı tüm oda lavanta bahçesi gibi kokardı. Yani bu bitkinin hem görselliği hem de dokunsallığı hayli güçlüdür. 

Ama ben size göz alıcı duruşundan ya da o güçlü kokusundan da bahsetmeyeceğim. 

İnsanlar, biliyorsunuz bulundukları yere müdahaleleri ile ünlü canlılardır.  Ev olur, köy olur, apartman olur,  şehir olur. Bu mekânları da peyzajla desteklerler. Çiçeğinden, ağacına birçok bitkiyle bu dönüşüme katkıda bulunurlar. Lavanta da görselliği ile bu sahnede yer alır. 

Ama ben size lavantanın peyzaj mimarisindeki yerinden de bahsetmeyeceğim. 

Mis gibi kokusunun yanında lavanta bazı böcekler için itici bir bitkidir. Sivrisinek, güve, pire... Bu canlılar lavanta ile birlikte görülmek istemezler. Tabii ki bu durum, arkasında kimyasal sebepler barındırıyordur. 

Ama ben size lavantanın kimyasından da bahsetmeyeceğim.

Lavanta, kurutulduktan sonra demleme yoluyla çayı da yapılan bir bitkidir. İçene ferahlık yanında daha birçok fayda da sağladığını öngörebiliriz. Bunun yanında lavanta yağından da bahsedebiliriz. Lavanta yağının ne gibi dertlere deva olabileceğinden bahsetmek istesek yazıyı bayağı uzatabiliriz de. 

Ama ben size lavantanın şifasından da bahsetmeyeceğim.

Aklınıza gelmeyen, pek de gelebileceğini düşünmediğim bir kullanım alanından bahsedeceğim size lavantanın: Lavender Project yani Lavanta Projesi.



Bu proje, bir bölgede lavanta bahçelerinin düzenlenmesiyle ilgili değil. Belli bir coğrafyada, insanları topluca öldürmek için geliştirilen bir proje!

İsrail ordusu, zamanında bir yapay zekâ programı geliştirdi. Ordunun mu yoksa İsrail’e ait 6.600 dolayındaki start-up şirketinden birinin projesi miydi, orasına girmeyeceğim. 

Lavanta Projesi, özellikle savaşın ilk aşamalarında Filistinlilerin bombalanmasında kritik bir rol oynadı. Bölgeden gelen haberlere bakılacak olursa o kadar kritik ki, ordu bu programdan aldığı çıktılara adeta insan zihninden çıkma kararlar gibi davrandı. Film gibi bir olay değil mi? 

Program kendi değerlendirme kriterlerine göre Filistinli kardeşlerimizi potansiyel terörist olarak işaretliyor. Bu sayı İsrail’in başlattığı saldırıların ilk haftalarında 37.000 civarındaydı. Yani 37.000 insan, söz konusu programa göre şüpheli idi. Peki, neye göre şüpheliydiler? Bence bu sorunun cevabından ziyade şunu düşünmek gerekir: bir yapay zekâ programı düşünün. Şirketinizde imalatı organize edecek bir program ısmarlamışsınız. Sonra programı tasarlayan ekip, size  işi belli bir aşamaya getirdiğini fakat verilerinin neredeyse %10’unda “hata” olarak kabul edilen sapmalar yaptığını söylüyor. Siz de şirketinizin bu kritik safhasında, kilit rol oynayacak böyle bir makineyi, üstelik ihmal edilemeyecek kadar büyük bir hata payına rağmen kullanmaya karar veriyorsunuz. Ya da böyle bir karar verir miydiniz? Niyetim asla bir kıyas yapmak değil. Ancak Gazze’deki katliamın sorumluları tam da böyle bir konuda karar verdiler. Potansiyel şüpheli olarak işaretledikleri insanları, akşamları evlerine girdiğinde aileleri ile birlikte bombaladılar. Çünkü şüpheli kişi, akşam olduğunda karargâhından başka nereye gidebilirdi ki? Tabii bunun sonucunda, tüm dünya çoğu çocuk ve kadınlardan oluşan, yani çatışmaya dâhil olmamış sivillerden binlerce Filistinlinin, özellikle de savaşın ilk haftalarında, İsrail hava saldırılarında yapay zekâ (!)  programının kararıyla öldürüldüğüne şahitlik etti.


Yapay zekâ kadar zekâsı olmayanların bir sürecinden bahsetmek istedim size. Bu zekâ, hassas bir irdelemenin zorunlu olduğu böylesi bir konuda, “irdelemeye ne gerek var” zekâsı (?) ile inşa edilmiş. Yetmezmiş gibi, Lavanta’nın militan diye işaretlediği masumlar hedef alınırken “akıllı” hassas bombalar değil,  bütün bir binayı içinde yaşayanların üzerine yıkabilen, dolayısıyla ciddi zayiata sebebiyet veren “aptal” bomba olarak bilinen güdümlü olmayan bombaları kullanmayı tercih ettiler.  

Çünkü bu zekâya (?) göre önemsiz insanlar için,

 pahalı bombaları kullanmak mantıklı değildi. 

Hem maliyeti yüksekti hem de yeterli sayıda “akıllı” bombaları yoktu. Bu saldırıların çoğunda siviller yani masumlar için de “sivil zayiat” tanımı uygun bulunmuştu. Bu zekâ (?) ise aldığı veriler ışığında ürettiği bu silahları  “test edilmiştir” etiketiyle fuarlarda pazarlamak için gün saymakta bir yandan.  

Lavanta burada sadece konu mankenidir ve tanımlamadığınız yerde tanımlanan olacağınızı size hatırlatır. Böylece dünya, daha önce Suriye, Irak, Doğu Türkistan meselelerinde görüldüğü üzere, kendince tanımladığı özgürlük, insan hakları, adalet, soykırım gibi kavramların yanında lavantayı da elinizden alır.


Yorumlar

  1. Muhammed Yalçın29 Mayıs 2024 22:05

    Şüphesiz her iş ALLAH’ın hükmüne hizmet eder. Ama bu canice soykırım göster di ki. O batı medeniyetine ait bütün kavramlar aslında sadece kendileri için.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Aynen öyle.. İnsan hakları demişti bir yazar, siyonistlerin dünyanın her yerinde rahat yaşamaları için uydurulmuş maddelerden oluşur..

      Sil
  2. Lavanta değil de Zakkum harekatı deseler daha iyi olurdu sonuçta cehennemi fazlasıyla hakettiler ve Allah’da hakedenin hakkını zayi etmez

    YanıtlaSil
  3. Dinçer Baştuğ29 Mayıs 2024 22:13

    Tabi birde o kadar masumun katledildiği bir zamanda hala gerçekleri görmeyen ve bir gün o sıkıntılı günlerin kendilerinide bulabileceğini bilmeden yaşayanlar var.

    YanıtlaSil
  4. Projeleri batsın.. bu nasıl bir projedir ya..

    YanıtlaSil
  5. İnsanın zalimlik derecesi ne kadar artarsa, ilah edindiğinide o kadar acizleştiriyor. Allahtan, Allah var.

    YanıtlaSil
  6. Bir düzen arar insan… sadece kendi düzeni olsun… kendisi önde olsun ister… o düzen kendi ırkı kendi bölgesi… bir başkasının üstün olması bir bilen üstte olmasını istemez… zalim düzen ister ama bileni değil… zalim zalimliğini yapar… ama gerçek üstün elinde sonunda üstün gelir… gerçek düzeni kuran üstün gelir…

    YanıtlaSil
  7. Bu konu hakkında bilgim yoktu. Lavantanın özellikleri yanısıra, bu cani soykırımda da kullanılan sistemin ismi olduğunu öğrendim. Çok üzücü. İnsanoğlu çok zorba bir canlı. Soykırım yapmak için nefsine uygun delilleri hemen topluyor. RABbim Gazzelilerin ve tüm müslümanların yardımcısı olsun.

    YanıtlaSil
  8. Gerçekten akıl alır gibi değil gün geçmiyor ki bu insanlar zalimlik lerinde ilerlemesin peki ya diğer insanlar..?

    YanıtlaSil
  9. Öldürülen müslümanlar olduğunda birileri için hiç önemi yok. Hayvan hakları kadar hakları yok. İnsan hakları dedikleri şey de sadece yahudi haklarıdır.

    YanıtlaSil
  10. Evet İnsanı İnsanla kandırdı en büyük düşmanı.. Ama kendini en güvenli yerde hiç aldanmamış zannetti...

    YanıtlaSil
  11. Adamların aklı her daim gerçeğin üzerini örtmek ve fıtratı bozmak üzerine çalışıyor

    YanıtlaSil
  12. O bölgelerin adı Levand diye geçiyor..bı ilişkisi var mı bilmiyorum lavanta ile ama ne farkeder ki adının ne olduğunun... içeriği vahşet olduktan sonra

    YanıtlaSil
  13. Arap Baharının esintileri.. Karanlık gerçeklerin önüne koyulan süslü kelimeler..

    YanıtlaSil
  14. Çok faydalı ve güzel bir makaleydi, olaylara herzaman bilinç açıklığı ile yaklaşmak ve değerlendirmek gerekiyor, görünenin ardındaki görünmeyeni görmek, manayı ve mesajı almak çok değerli ... asıl önemli olan budur...Teşekkür ediyorum...

    YanıtlaSil
  15. Bu yapay zekalarin hata oranlarida yüksek Ama insanoglu hasas iredelemeyle o kadar yerlere varsbiliyor ki yapay zekalar bile ulasamiyor. Ne yazzikki kötüler bunu kullanip soykirimi sürdürüyor.. RABbim yardimcimiz olsun.

    YanıtlaSil
  16. İnsan hayatının bu kadar ucuz olması ne yazık.

    YanıtlaSil
  17. Ve bütün dünya buna sessiz kaldı..

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Dünya halkı sessiz kalmadı da Türkiye halkı epeyce sessiz kaldı…

      Sil
  18. Onemsiz insanlar icin pahali muhimmatlari kullanmayan bir zihniyet. Masum insan hayatini hice sayan bir zihniyet. Her plan yapanin ustunde daha iyi bir plan yapan var bunu unutuyorlar iste.

    YanıtlaSil
  19. Herkes kendi yaptıklarıyla, yapmadıklarıyla, şahit olduğuna verdiği tepkilerle heybesini dolduracak. İnsanın o ağır yükü boynuna asıldığı halde Rabbinin karşısına çıkacak. Şu an bu güçle bu zulmü yapmak kolay, buna ses çıkarmamak da kolay. Ama her kolaylığın ardında da bir zorluk vardır. Bu ise ne kötü bir zorluk…

    YanıtlaSil
  20. Lavanta projesi deyince hakkaten güzel bi projeymiş gibi hissediyo insan. Aslında ne kadar çok kandırılmışız, kelime oyunlarına… Ne kadar az düşünüyoruz gerçekten. Şuan artık düşünmemeyi veya az düşünmeyi kaldıracak bi devirde değiliz artık. Sürekli aldatmacalar var ve üst düzey uyanık olmamız lazım..

    YanıtlaSil
  21. Lavanta denince akla ilk gelen, hoş kokusu ve göz alıcı rengi olur. Ancak bu sefer konu farklı: İsrail ordusunun "Lavender Project" adını verdiği yapay zekâ ile yapılan saldırılar. Bu program, Filistinli sivilleri potansiyel tehdit olarak işaretleyip binlerce masum insanın hayatına mal oldu. Yapay zekâ teknolojilerinin insan hayatını hiçe sayarak kullanılması, büyük bir trajedi ve etik bir çıkmaz yaratıyor.

    YanıtlaSil
  22. Hesaplayamadıkları birşey vardı ama... Herşeyden haberdar olanı unuttular... bekliyoruz bir gün bu oynanan oyunlar , yapılan planlar ve bütün zulümler tersine dönecek... o gün yapay zeka karar vermeyecek !

    YanıtlaSil
  23. Bana sorsalar bu yazının başlığı ne olsun? Derdim ki, epistemolojinin önemi.. Kavramları ayrıştırmadan insanları birleştirmek imkansız..Merak soruları olmadan bilinçleri açmak imkansız..

    YanıtlaSil
  24. İsimlendirmeden ziyade işlevi ve manasına bakınca daha doğru ad konabiliyor. Mesela bu projede Lavanta yerine Ölüm Bombası, Yok Ediş, Katliam Silahı gibi tanımlama daha iyi yakışıyor.

    YanıtlaSil
  25. Bizlerde uyumaya devam edelim..

    YanıtlaSil
  26. bir kitapta ceza topallayarak gelir diye bir cümle okumuştum. o cezaki kimsenin tahmin etmediği gibi hiç kimsenin beklemediği bir zamanda ve gerçekten tam da vaktinde...

    YanıtlaSil
  27. Bir karış toprak için, milyonlarcası katil oldu, yazık..

    YanıtlaSil
  28. Proje ismi yine özenle seçilmiş. Gerçeğin ortaya çıkma gibi bir huyu vardır. Elbet bir gün bu yaşananlarda ortaya çıkacak.

    YanıtlaSil
  29. Her plan yapanın üstünde daha iyi bir plan yapan var elbette...

    YanıtlaSil
  30. İbrahim yıldız5 Temmuz 2024 23:12

    İyice paranoya olmaya başladım. kötü şeylerin hepsinde masum isimler kullanıyorlar. Barış harekatı,Arap Baharı, özgürlük hareketi,vb şimdide lavanta

    YanıtlaSil
  31. Sözde lavanta bahçelerine incir ağacı dikebilmek dileğiyle

    YanıtlaSil
  32. Hocam kalemine sağlık. Her sürecte olduğu gibi, ister üst akıl diyelim istersek şeytani akıl aynı şekilde işliyor. Kelimeler ve kavramlar. Her şeyde ve her yerde olduğu gibi onları da kirletip çirkinlesştirerek zihinlerdeki bozulma ve kabulleride yavaş yvaş

    YanıtlaSil
  33. Zihinlerdeki kavamsal kargaşayla da, süreçlerinde her alanda olduğu gibi yavaş yavaş ilerleyen bir şeytani aklı burada da görüyoruz. Peki şaşırıyormuyuz? Tabiikiii ...,.,...

    YanıtlaSil
  34. İnsan bir yerde meyilli olduğu direnci göstermeye başladı mı, diğer dirençleri de onu takip ediyor, nankör olanın, bir süre sonra zalim, aceleci, haddi aşan bir yapıya bürünmesi gibi...

    YanıtlaSil

Yorum Gönder