Karar verildi!
Elif ile Kemal'in boşanmalarına...
Bitti artık, boşandılar.
Kaçamak bir bakış eski eşine ve sonra derin bir iç çekiş...
Adliyeden hızlıca kaçış..
Evet Kemal'in süreci resmiyette sona erdi ama gerçekten bitti mi bu sancılı süreç?
Elde etmek için o kadar emek, kaynak, zaman harcadı.
Sonra kurtulmak için de bu kadar uğraş..
Aslında çok güzel başlamıştı süreçleri Elif ile Kemal'in. Çok hızlı başlamıştı evlilikleri. Yıldırım aşkıyla tutulmuştu Elif'e. Tüm zorlu süreçlere rağmen girmişti bu sürece. Ailesi çok istemiyordu Elif'i. Kötü insan değildi ama uyum konusunda problem yaşayacakları ortadaydı. Birkaç yakın arkadaşı da çıtlattı kulağına Kemal'in.
“Acele etme birader, biraz daha tanıyın birbirinizi” dedi en yakın arkadaşı..
Evliliği 3 ay bile sürmemesine rağmen bir türlü bitmek bilmeyen bir ayrılma süreci…
Çatışmalar, kavgalar, içten içe ağlamalar, hayal kırıklıkları, acılar...
Neyse, bitti artık..
Kemal de konuşmak istemiyor, bu dosyayı kapatmak istiyordu.
Birbirlerinin benzer yönleri çok azdı. Hayata farklı yerden bakıyorlardı. İstekleri de beklentileri de farklıydı. Evlenmişlerdi ama bir türlü aile olamamışlardı. Hiç vazgeçmek istememişti Elif, bekar hayatından. Oysa Kemal, Elif ile aile olmak istemişti ama evlilik cüzdanları olan birer ev arkadaşı olarak kaldılar.
Ama her yeni başlayan ilişki gibi onlarınki de böyle başlamamıştı tabii… Kemal, çok istemişti Elif ile evlenmeyi...
Aşıktı ona.
Arkadaş ortamında tanışmıştı Elif'le. Birkaç aylık arkadaşlık süreci çok keyifliydi.
Çok istemişti Elif'i. Çok isteyince tavsiyeleri uyarıları duymaz olmuştu. Sadece o isteğine ulaşmaktı amacı.
''Ne olursa olsun'' diyordu, aklına ailesiyle bu konuda çatışma ihtimali de gelse…
Düğün sürecine girdiklerinde, karşılaştıkları problemleri bir şekilde ertelemişlerdi. Ama aynı eve girince, problemlerin ardı arkası kesilmedi. Birbirlerine karşı tahammül ve sabırları yeterli değildi. Problemleri çözemeyip, ilişkiyi devam ettirme isteği azalmaya başlayınca, ilk zamanlar duyduğu uyarılar zihninde yankılanmaya başlamıştı. Devam etmeleri ikisine de zarar vermeye başlamıştı. Sürecin başında zaten rızaları olmayan ailesi de artık yolun sonuna geldiklerini görmüştü.
Ve bitti süreç... Başlaması çok istenilen şey, bitmesi için dua edilerek bitti.
İsteğinin onun sağlıklı karar vermesine mani olduğunu sürecin sonunda gördü.
İsteklerimiz bizi hayatta tutan ve hareket etmemizi sağlayan eğilimlerimizdir. Ama bir konuda isteğimiz orantısız ölçüde arttığında o konuda karar verme sistemimiz de zarar görmeye başlıyor. İsteğimiz o konuda azaldığında ise gerçeğin tutarlılığını görmeye hak kazanıyoruz.
Keşkeler başlıyor...
Ama ne zaman başlıyor? O konudaki istek, başlanıgıcına göre azaldığında.
Artık o kadar da çok istemediğinde veya o istenilene ulaştığında…
İşte istekleri aşırılaştığında insan, konuya etraflıca bakamaz ve büyük resmi göremez hale geliyor. İsteği azalmaya başladığında ve kendini az biraz geri çektiğinde etraflıca düşünebiliyor ve zaten var olan resmi görmek hak oluyor…
Yani insan en çok, dibine kadar girdiği şeyi göremiyor aslında.
Anlıyoruz ki, çok özel başlayan ilişkilerin, özel kalması sadece aşırı istemekle ilgili değilmiş… Özel ilişkilerimizin, genel ilişki problemlerinden etkilenmemesi için, biraz duygularımızı ve isteklerimizi kontrol etmemiz gerekiyor… Canımız bi’ tık acısa da…
Herseyin asirisi zarardir, isteklerimizi o zaman kontrollü istememiz lazim duygu katmadan. Demek duyguyla verdigin kararlar hepsi o anda iyi geliyor gibi görünüyor ama meger sonra pismalik yasiyor keske geriye alsamda yine o karari yeniden versemde dogru versem..
YanıtlaSilİnsan neren bir şeyi çok istediğinde onunla ilgili gerçekleri göremesin?
YanıtlaSilİstediği şeyin ne olduğu hakkında fikri yokmudur?
Günümüzde malesef sosyal medya ile şu yazılanların tam zıttını insanlığa aşılıyorlar sonuç yarın kalmış ilişkiler... Mutsu bireyler...
YanıtlaSilÖzellikle evlilik düşünen gençler okumalı. Evlilik kararı hayatı derinden ekleyen kararlardan bir tanesi. Bunu sadece anlık zevklere isteklere kurban etmemek gerekiyor. Karardan önce bakılması gereken mutlaka o kişinin yönü olmalı. Aynı evde yaşayan ama aynı hedefleri olmayan kişiler eninde sonunda ayrılmaya mahkumlar.
YanıtlaSilİstek varsa problem de vardır. İstek ne kadar büyükse problem de o kadar büyük oluyor. Çözebileceğimiz ölçüde isteklerimizin olması gerekiyor ki başımız ağrımasın..
YanıtlaSilAh insan, bir öğrense isteklerini kontrol edebilmeyi. Başına ne gelirse isteklerin aşırılaşması yüzünden geliyor. Ah bir öğrenebilsek...
YanıtlaSilDOĞRU KARAR VERMENİN YOLU NEDİR O ZAMAN?
YanıtlaSilKALBİNİN SESİNİ DİNLEMEK Mİ?
AKLININ DOĞRUSUNA GİTMEK Mİ? (Tabi o aşamadayken gidebilirsen )
İstek artınca denetleme zayıflıyor. Ve yanlış karar alınıyor.
YanıtlaSilİsteğini yöneten hayatını yönetir
YanıtlaSilHayatın en kıymetli ve önemli süreçlerinden biri, dönüm noktası, büyük değişim, bir imzayla aslında çok önemli bir çok şeyin kararının verildiği yer evlilik. En uzun düşünülüp, irdelenmesi gereken, kılı kırk yararak karar verilmesi, deneyimin en az olduğu ve sürecin uzun olduğu bir yer. Hocam yazısına güzel bir konu seçmiş kalemine sağlık. Sanki deneyim transferine ve konunun kapsadığı geniş alanın, önemine daha kuvvetli bir vurgu yapmak açısından birazdaha detaylandırılabilirdi gibi geldi bana
YanıtlaSilİnsan duyguları olmadan yaşayamıyor, duyguları aşırılaştığında da kendisine zarar veriyor. Bunun bir dengesi olmalı. Ama nasıl?
YanıtlaSilDuygular arttıkça insan neden çevresinden gelen tavsiyeleri duymaz hale gelir?
YanıtlaSil"İsteğimiz o konuda azaldığında ise gerçeğin tutarlılığını görmeye hak kazanıyoruz."
YanıtlaSilBu cümle, hayatımızdaki arzu ve isteklerin nasıl gerçeklik algımızı etkilediğini çok güzel bir şekilde özetliyor. İsteklerimizin yoğun olduğu anlarda, sadece hedefimize ulaşmayı düşündüğümüz için gerçeği göremeyebiliriz. Ancak zamanla bu istekler azaldığında veya hedefe ulaştığımızda, o zamana kadar fark edemediğimiz detaylar ve gerçeklikler ortaya çıkar. Bu durum, ilişkilerden kariyer planlarına kadar pek çok alanda geçerli. Bazen durup düşünmek ve duygularımızı kontrol etmek, daha sağlıklı ve dengeli kararlar almamıza yardımcı olabilir. Bu cümle, hayatın bu önemli dersini çok etkili bir şekilde ifade ediyor.
Istek neredeyse problem ordadir..guzel bir yazi olmus
YanıtlaSilİnsan en çok burnunun ucundakini göremez değil mi ..
YanıtlaSilHayatının Tamamını etkiliyicek süreçlerde acele etmemek ve yakın insanların görüşlerini almak be dışardan bakabilmek çok önemlidir.
YanıtlaSilEn çok hata yaptığımız yerler buralar aslında. Duygularımızın bizi ele geçirmesine izin veriyoruz. Çok güzel bir örnek aslında yazıdaki konu.
YanıtlaSilBir adım geriye çekilip birden çok farklı açıdan değerlendirebiliriz konuları ama okadar dibine giriyoruz ki göremiyoruz yanlışı.
İnsan nerede bir şeyi çok istiyorsa oradan gol yiyor genelde
YanıtlaSilElinize sağlık ince detaylar farkediliyor anlık acilarimizi hazza cevirebilmek adına güzel bir makale
YanıtlaSilBir şeyi çok isteyince insanın bilinci gerçekten kapanıyor.
YanıtlaSilBu sebepten ötürü; o istediği şeye ulaşsa bile mutlu olamıyor.
Çünkü o istediği şeyin olumsuzluklarını göz ardı ediyor.
Ancak zaman gerçekleri ortaya çıkarıyor.
Sizce de öyle değil mi?
Insan asiriya gitmekten nasil korur kendini?
YanıtlaSilDoğru irdelemediğimizde algılama kısmını iyi yapmadığımızda problemler meydana gelebiliyor o yüzden iletişim kısmında kaliteli bir iletişim gerek bu kız güzel ama güzelliği onunla iyi bir evlilik geçireceğim anlamına gelmiyor
YanıtlaSilİnsanlar bir şeyi aşırı istediklerinde istedikleri olnayınca neden agresifleşirler
YanıtlaSilUlaşmak için bunca çabaladığımız hedefin, ulaştıktan sonra aleyhimize dönmesi.. Belki de başından beri aleyhimizeydi ama ne pahasına olursa olsun istemek, gerçeği perdeledi
YanıtlaSilistediğimizin aşırı olduğu bir konuda denetimi, irdelemeyi kapatıyoruz. hatta bize o isteğimizin zıttında tavsiye verecekleri bile karşımıza alabiliyoruz... en sonunda da hiç akla yatmayan ama nefsimize uygun fakat maliyeti ağır sonuçlarla karşılaşıyoruz. elinize sağlık..
YanıtlaSilEgo ve bilincin ters orantısını anlatan çok güzel bir yazı , isteklerin aşırıya kaçması ve kontrol edilememesi sıkıntı yaratır, emeğinize sağlık.
YanıtlaSilhalbuki ne güzel olurdu değil mi? kemal başta bu çerçeveden bakabilseydi ilişkisine...
YanıtlaSilinsanın golü yediği zaman bir şeyi çok istediği zaman
YanıtlaSilNeyi neden yaptığını bilmediğinde golü yer insan neden evleniyorsun neden bir eşin var neden sen birisine eş olmalısın mesele nedenleri bilmek alevlenip kararlar vermek değil… elinize sağlık
YanıtlaSilPeki bir şeyi çok istiyor olmak her zaman kötü müdür? Yani bir insan bir işi kafaya takıp onu başarabilir ve başarılı insanlar da genelde tutkuyla mücadele eden insanlardır. Arasında nasıl bir fark var?
YanıtlaSilİnsanın duyğları aktif ken ne yazık ki dışarda gelen uyarıları dikkate alamıyor ne yazıki
YanıtlaSilHani hep deriz keşke seni dinleseydim
İnsan neye yansı kaybolan zamanından ? Yoksa kaybettiği güvenin iyi düşün meli hassas irdemeli
Sebepler ve sonuçlar, görmezden geliyor insan sonuçlar sebeplere bağlı, sebepler ise kendi yapıp ettiklerimize bağlı. Hangi konuda ne sebep oluşturduysak onun sonucu geliyor başımıza.
YanıtlaSilDerdi dünya olanın , İsteklerini yönetemeyenin ,dünya kadar derdi olur...
YanıtlaSil