GARİP GARİP İŞLER
Ahmet telaş içerisinde elindeki yarı soğumuş çayıyla şirkette koşuşturuyordu. Telaşının nedeni ise son dakika ortaya çıkan önemli bir toplantının olmasıydı. Yönetici olduğu projede uzun uğraşlar sonrasında hazırlıkların son aşamasına gelinmişti ve ne yapıp edip hazırlıkları tamamlaması gerektiğinden elindeki çayı masaya bırakıp hızla harekete geçti, ta ki aniden gelen telefon sesiyle irkilene kadar. Arayan eşi Neriman’dı.
“Ahmet, çabuk yanımıza gel.”
“Ne oldu Neriman?”
“Çocuk okulda oynarken parktaki kaydırağın tepesinden düşmüş, dizinde ciddi hasar varmış, ameliyata almak istiyor doktorlar. Hastanedeyiz işini bırak hemen yanımıza gel” diye panikle haykırdı.
Ahmet duyduğu bu beklemediği habere şok olmuştu. Bugüne kadar Ahmet ve ekibi bu proje için çok hazırlık yapmışlardı. Proje ile ilgili kendi yapması gerekenleri yerine getirirken aynı zamanda diğer departmanlara da ara sıra destek olup önlerini açıyordu. Bundan dolayı da mesaili zamanları çok olmuştu. Yeri geliyor ekip arkadaşlarına akşam mesaisinde tatlı ısmarlıyor, yeri geliyor ara sıra sürpriz hediyeler alıyordu. Herkesin en çok takdir ettiği özelliği ise etrafında kimin yardıma ihtiyacı varsa asla geri çevirmez ve yardımını esirgemezdi. Aksaklık ve gecikmeler olduğunda ise yardımcı olur ve herkes gittiğinde mesaiye kalarak kendi yetiştirmesi gereken işleri yapmaya koyulurdu. Bu yardım edip ihtiyaç görmesi sayesinde etrafında doğrudan veya dolaylı olarak çalışan herkes ile iyi bir ilişkisi vardı.
Ahmet’in sıkıntılı yüz ifadesini gören diğer proje yöneticisi Selman yanına yanaşarak;
“Ne oldu Ahmet neyin var, yüzün bembeyaz olmuş? dedi.”
“Hiç sorma Selman. Tam da toplantıya hazırlanırken evden eşim aradı ve çocuk ile ilgili acil bir ameliyat olayı çıktı. Gitmem lazım ama işleri ne yapacağımı inan hiç bilmiyorum.” dedi.
“Çok geçmiş olsun umarım işleri yoluna koyarsın.” dedi ve yanından ayrıldı.
Selman, şirkette pek sevilmeyen bir yöneticiydi. Aynı hafta kendi hazırlandığı projenin de toplantısı olacaktı. İnsanların işlerinin önünü açmak yerine Ahmet’in tam zıttı destek olmazdı, takvim yaklaşınca ise hesap sorup azarlardı çalışanları. Bu tavrı ise ekip içi motivasyonu ve verimi düşürür bir etkiye neden oluyordu. Mesaiye kalanlar ise tartışıp kavga etmemek için kalıyorlardı. Ahmet hızla şirkete durumunu belirtip ayrılmak zorunda kaldı. Aklı hep geride bıraktığı işindeydi. Ne olacağını bilmeden hızla uzaklaştı.
Birkaç gün sonra sonra oğlu taburcu olmuştu. Ahmet de bu süre zarfında işe gitmemiş oğluyla hastanede vakit geçirmişti. Sabah büyük bir merakla iş yerine vardı. Kapıda yöneticisi Mehmet Bey ile karşılaştı ve Ahmet’i bir sonra proje durumlarını değerlendirmek için odasına davet etti. Ahmet endişe dolu gözlerle kapıdan içeri girdiğinde;
“Evet hoş geldin Ahmet” diyerek samimi ve içten bir ses tonuyla karşıladı Mehmet Bey. Ahmet neler olduğunu anlayamamıştı.
“Hoş bulduk” dedi
“Biliyorsun geçen hafta 2 tane projenin teklif görüşmesi haftasıydı. Dün gece son teklif verdiğimiz proje sonuçlandı. Bizimle çalışmaya karar verdiler. Büyük emeğin var her ne kadar son anda bizimle olamasan da gerçekten çok sevenin varmış. Ekibin senin eksikliğini hissettirmemek için canla başla çalıştılar. Diğer projelerdeki arkadaşlar bile akşam mesaiye kalıp senin ekibine destek oldular. Tüm emeklerine karşılık yarın akşam ekibinle birlikte bir akşam yemeği yiyeceğiz. Ayrıca sana ve oğluna birkaç hediyem var.” dedi.
“Çok teşekkür ederim” kelimesi güçlükle çıkabilmişti.
“Ama Selman’ın ilgilendiği proje için aynı kelimeleri söyleyemeyeceğim. Sen burada değilken bile işler tıkır tıkır ilerlerken Selman projesinin başında olmasına rağmen hazırlıkları yetiştiremedi ve müşteriye verdiğimiz negatif izlenimden dolayı işi kaybettik. Geçen hafta onunla yollarımızı ayırdık.” diye sitem etti.
Ahmet duyduklarına inanamamıştı. Ekip arkadaşları ile detaylıca bu hususları görüşüp bilgileri aldığında neler yaşandığını daha iyi anlamıştı.
Bu hayatta kim birisinin ihtiyacını karşılıyorsa mutlaka karşılığında beklediği yerden olmasa bile hayat karşılığını başka yerden veriyordu. İyi sebepler oluşturduğumuzda olumlu sonuçlarla karşılaşırken kötü sebepler oluşturduğumuzda ise olumsuz sonuçlarla karşılaşıyoruz. Hiç kimse söylemeden, yaptığımız işi sahiplenerek işimizi yapar ve ekip içinde de diğerlerinin ihtiyacını görürsek, karşılığında da biz talepte bulunmasakta insanlar bizim ihtiyacımızı karşılamak için hamle yapıyorlar.
Ahmet şirketteki odasına geldiğinde birkaç gün önceki soğumuş çayı hâlâ duruyordu. Tam çaya bakarak birkaç gün önceki telaşını düşünürken odaya ekip arkadaşlarından biri girdi ve “Sana getirdim.” diyerek çay bıraktı. “Zahmet etmişsin.” dedi ve olanları yeniden düşünmeye başladı, sonrasında sıcak çayından bir yudum alıp olanların mutluluğu ve şaşkınlığı içinde kendi kendine söylendi:
“Garip garip işler…”

Garip garip işler :) İhtiyaç gördüğümüz çoğu zaman karşılığını hemen bekleriz. Yazıdan anladığım karşılık gelecek ama bizim beklediğimiz zaman değil ihtiyacımız olduğu zaman.
YanıtlaSilİhtiyacı farkedip giderdiğimizde kendimize bir ayna tutmuş oluyoruz. Bu dünyada alacaklı gitmek pek mümkün değil.
YanıtlaSilBu hayatta olumlu sonuç almak istiyorsak olumlu sebepler oluşturmamız gerekiyor.
YanıtlaSilİnsan çalışırken böyle haber ler geliyor insana eşten çocuk tan insan ne yapacağını şaşırıyor
YanıtlaSilTamda böyle bir projede
Ama seni daha önce ortaya koyduğu
Se orada olmasan da çalış maya devam ediyor
İnsanlara fayda sağlayan iyilik yapan kişiler karşılığını mutlaka görüyor ama beklediği yerden değil. Gecikerek bize sonuçlar verildiğinde bizde arada bağlantı kurmakta zorlanıyoruz.
YanıtlaSilSanki hayatın her alanında kumbaran var. Ve sen hangi kumbarada ne kadar paran var bilmiyorsun belli bir zaman sonra... Nerede hangi kumbaran var onuda unutuyorsun zaman ilerledikçe... Sonra bir bakıyorsun ki kumbaralarınıda biriktirdiğin devasa bir kumbara oluşmuş hayatının içerisinde.... Hiç düşünmediğin bir yerde ve zamanda karşına çıkan... Masalsı ama çok gerçek... Çok duygusal ama bir o kadarda akılcı. Sonu bol tebessümlü, mütavazi ve birazda utangaç bir süreç.
YanıtlaSilGarip garip işler gerçekten..😊
YanıtlaSil“Eğer herkes bir başkasının yükünü taşısaydı, dünyada kimse ağır yük altında kalmazdı.
YanıtlaSilGüzel bir pazar sabahı yazısı olmuş..
YanıtlaSilOkuduktan sonra bugün hatunun yerine kahvaltıyı ben hazırladım.. Belki pazartesi projeme destek çıkar..
İyilik yap denize at... Garip garip düşünceler...
''İhtiyaç karşılayanın ihtiyacı karşılanır'' her durumda mı geçerli ? Hayat karşılığını başka bir yerden nasıl veriyor?
YanıtlaSilİnsan başkalarının ihtiyacını giderdiğinde bir bakıyorki kendi ihtiyaçları bir bir gideriliyor çünkü ihtiyacı gerçek anlamda gideren başka biri var
YanıtlaSilBu hayatta doğru işlere, doğru kişilere, doğru miktarda verilen emek asla boşa gitmiyor. Başkalarının ihtiyacı olanı verdiğimizde bu tekrar bize geri dönüyor.
YanıtlaSilAhmet biraz işi aşırılaştırmış gibi ama başkalarına fayda verdiği için yırtacak gibi :)
YanıtlaSilYük olan değil yük alan tarafta olana ne mutlu :)
YanıtlaSilYönetici demek; grubuna en iyi uyum sağlayan demektir... Kaleminize, zihninize sağlık...
YanıtlaSilİnsanın bu hayatta ihtiyaç karşılamada ustalaşması bereketin kapısı..
YanıtlaSilÖyle güzel emekler vermiş ki işine hani o telefonu çalıp telaş içinde odasındaki çayı bırakıp gitmişti ya ... işte o emeklerinin sonunda döndüğünde bütün işler hallolmuş üstüne birde beklemediği anda sıcak bir bardak çay hediyesi ile :)
YanıtlaSilYük alan her zaman kazanıyor bu hayatta. Emeğinize sağlık...
YanıtlaSilyengemiz neriman abla bu kadar panik olmasaydı hem işi hem oğlanın dizi hallederdik
YanıtlaSilgarip garip destekler :)
YanıtlaSilBu hayatta hangi sebepleri oluşuyorsak belli bir süre sonra onun sonuclariyla karsilasiyoruz. Atalarimizinda dedigi gibi ne ekersen onu biçersin.
YanıtlaSilBulunduğu yere fazla gelen, yük alan, yetiştiren insan hep kazançlı oluyor.
YanıtlaSilBazen bize bir haksızlık yapıldığında sinirlenip, üzülebiliriz. Ama biz kimseye haksızlık yapmadıysak ve işimizi düzgün yaptıysak mutlaka bize karşılığı verilecektir. Ve kimse bize gelecek olanı engelleyemez.
YanıtlaSilİlim olunca örüntüyü kurmak çok kolay , olmayıncada bir o kadar zor . Gerçegi görebilmek büyük konfor ... İçinde bulundugu süreci hakkını verenlere selam olsun
YanıtlaSilGARİP GARİP İŞLER :)
YanıtlaSilİnsana böyle yaşamak, böyle çalışmak anda enayilik gibi geliyor... ama gerçekten de ihtiyaç görenin ihtiyacı görülüyor... sadece biraz zamana bırak... izle ve gör...
YanıtlaSilİnsan gerçekten karşılıksız yaptığı yardımın insanı kısmetli hale getirip aynı zamanda kişinin ihtiyacınında giderilmesini salıyor demekki hayatta enayilik diye birşey yok
YanıtlaSilAnlamak isteyen için çok garip :)
YanıtlaSilSonu inception filmi gibi bitmiş haha eline sağlık yazar bey / hanım
YanıtlaSilHepimizin hayatında olan Selmanlar gibi, kov kov bitmezler, bu bencillikten kurtulmak lazım
YanıtlaSilİş hayatı içinde gerçekten yaşanan olaylara ışık tutan bir yazı. Sevilmek için sevgini vermelisin.
YanıtlaSilİyiliğin karşılığı iyilikten başka mıdır?
YanıtlaSilSadece iyi lider olmak yetmiyor. İnsanlar tarafından sevilmekte önemli.
YanıtlaSilTıpkı yıl boyunca çok çalışan bir öğrenci gibi, bazı zorluklarla karşılaşsa bile, daha önceki çabaları sayesinde bunların üstesinden gelip başarılı olabiliyor.
YanıtlaSilSizlerde nasil? isyerinde yada evde hep başkası isleri yapsin diyen biri var ya ne kadar itici oluyor.. kimsede ona birsey vermek istemiyor yada yardim etmek istemiyor.. ha iste öyle olmiyalim. Bu yazida bunu anladimki kivamda olmak ve ihtiyac gidermek cok faydali denedim hayatimda ve kesinlikle dogru!! Sizde test edin bence beklemeyin. :)
YanıtlaSilAslında insan bunları biliyor ama yapmak o an işine gelmiyor
YanıtlaSilGaip gaip olacaktı aslında ama garip garip olmuş:)
YanıtlaSilŞimdi gelde hanıma olayı anlat.
YanıtlaSil