HASAT ZAMANI

Yine yeni bir sabaha uyandı Osman amca. Uyanır uyanmaz pencereden bakar yada evinin avlusuna çıkardı. Bunu sıklıkla yapardı ama bu sefer daha çok önemsiyordu. 

Sebebi mi ne? 

Aylardan nisandı. 

Ekinleri 5 ay önce ekmiş kışın da yeterince kar yağmayınca bahar yağmurlarını bekliyordu. O sebeple uyanır uyanmaz havanın durumuna bakardı.

Bu sabah baktığında hava açık nerdeyse hiç bulut yoktu. Tebessüm etti ve olsun nasip bu dedi. Yağmur yağmasını bekliyordu ve istiyordu ama yağmadığında da hiç şikayet etmiyordu Osman amca.

Osman amca köyün en genç ihtiyarlarındandı. Gayet deneyimli tebessümlü ve sevecen birisiydi. Tarlasını eker, bahçesinde sebze meyvesini yetiştirir hiç boş durmazdı. Üstelik ürünlerini paylaşmak onun en büyük mutluluğuydu.

Böylece 72 yılı geride bırakmıştı. Belki de Osman amca ender rastlanan insanlardandı. Tarlasını bahçesini eker ama hiç ilaç kullanmaz tamamen doğal yapardı her işlemi. Bunun işin çok eleştirenler oldu. 

"Bırak be Osman amca ilaç kullanmayan mı kaldı bu devirde?"

"Doğal yetiştireceğim diye ürünlerin az çıkıyor." 

Bunu gibi dahası eleştirilere maruz kalsa da kulak asmıyordu. O yine doğru bildiği yola sadık kalıp ilerliyordu.

Sonunda haziran ayı geldi. Osman amca artık özlediği dede lafını duymaya başladı.  Okullar kapanmış ve torunları köye gelmişti. Şimdi artık daha neşeliydi Osman amca. Bir yandan işlerini hallediyor bir yandan torunlara her yaptığı işi öğretiyor, anlatıyordu. Böylelikle günler geçerken temmuz ayının ortalarına doğru zaman geldi. Bu hasat zamanı demekti. Şimdi artık Osman amca torunlara olan vaktini biraz kısıtladı. Gününü daha çok işleriyle geçirmeye başladı. Osman amaca yine neşeli tebessümlüydü ama artık daha disipline olmuştu. Her gün tarlaya gider, bahçeye gider işleriyle ilgilenirdi. Bir gün yine torunlarıyla birlikte tarlaya gittiğinde torunlardan biri dayanamadı sordu. 

-"Dede, dede" 

-"Efendim torunum."

-"Dede şimdi ne değişti de daha çok çalışıyorsun, daha çok önemsiyorsun? 

-"Bak torunum artık hasat zamanı geldi. Bu demek oluyor ki sona yaklaştık. Şimdi herkes ekini alıp satmayı düşünüyor. Oysa bu dönemde daha dikkatli olmak lazım. Daha çok önemsemek disipline olmak gerek. Çünkü her kapanış yeni bir açılış demektir." 

-"Nasıl yani dede?"

-Torunum şuan ki yaptığımız hasat artık kapanış demektir. Bugün tarlayı nasıl biçersek yarın öyle ekeceğiz. Herkesin artık rahatladık dediği yerde biz daha disipline olursak bir sonraki ekim zamanımız rahat geçer."

Torunların kafası karışmıştı iyice ama yavaş yavaş anlamaya başladılar. Hatta içlerinden biri, 

-"Şimdi okul kapandı ben aslında ne yapmalıyım?" diye düşünmeye başladı bile. 

Evet. Osman amca yıların deneyimini aktarıyordu. 

Bizimde baktığımız zaman her kapattığımız süreçlere yeniden bakmamız gerekebilir. İnsanların çok önemsemediği yerde, tam da rahatladık dediği yerde asıl başarı o sürece daha çok disipline olmaktan geçiyor... 

Tıpkı Osman amcanın hasat zamanı gibi...