SAMİMİYETİN BEDELİ

 

                                              



      Ali ile Murat, çocukluktan itibaren çok yakın arkadaşlardı. Evleri aynı mahalledeydi. Aynı okula gidiyor, boş zamanlarında birlikte  top oynayıp, geleceğe dair hayaller kuruyorlardı. Ali, dostluğa çok değer veriyordu. Ona göre dost demek, arkasını döndüğünde  güvenebileceği kişiydi. Murat ise her zaman güler yüzlü, sözleri tatlı, konuşmaları etkileyici bir insandı. Ali ne zaman zor duruma düşse, Murat hemen yanında görünür, “Merak etme, ben buradayım” derdi. Görünüşte arkadaşlıktan daha ileri bir dostlukları vardı. Ancak zamanla Ali, Murat’ın sözleriyle davranışları arasında  bir farklılık olduğunu anlamaya başladı.


   Bir gün okulda  büyük bir  yarışma olacağının duyurusu yapıldı. Öğrenciler kendi projelerini hazırlayıp sunacak ve yarışmayı kazanan güzel bir ödül alacaktı. Ali büyük bir heves ve istekle günlerce çalışarak özgün bir fikir geliştirdi. Murat da her gün yanına gelip, “Kardeşim sen bu yarışmayı kesin kazanırsın. Hazırlık safhasında sana destek olacağım” diyordu.Ama işin aslı farklıydı! Murat, Ali’nin anlattığı fikirleri kopyalayıp kendisi için gizliden gizliye  küçük notlar alıyordu. Ali kendini yarışmaya hazırlanmaya o kadar çok kaptırmıştı ki  bunun farkında bile değildi. Çünkü, dostunun ona ihanet edebileceğini hiç düşünmemişti.

Yarışma günü geldiğinde Ali hayatının en büyük şokunu yaşadı! Murat, sahneye çıkarak Ali’nin fikrini kendi fikri gibi sundu. Üstelik öyle bir güvenle konuştu ki jüri çok etkilendi. Ali’nin sırası geldiğinde söyledikleri çok sönük kaldı, çünkü herkes aynı projeyi Murat’tan dinlemişti.


O an Ali’nin içi acıyla doldu. Bir dostun yapacağı en büyük kötülüğü yaşamıştı. Güveni sarsılmıştı. O gece sabaha kadar uyuyamadı. Kendi kendine düşündü: “Ben ona dost dedim, sırrımı paylaştım. O ise bana sırt çevirdi. Meğer dostluk, sözlerle değil, davranışlarla belli olurmuş.”

Bu olaydan sonra Ali, Murat’a düşmanlık beslemedi ama onunla arasına mesafe koydu. Bu olaydan aldığı dersle yoluna devam etti. Zamanla tüm gerçek ortaya çıktı. Murat’ın bu davranışı Ali ile olan arkadaşlıklarının sonlanmasına ve, çevresindeki insanların da ona olan  güveninin sarsılmasına yol açtı. Kimse onun sözlerine inanmıyor, insanlar onun yanında kendini rahat hissetmiyordu. Diğer yandan Ali ise yaşadığı bu acı tecrübeye rağmen hem dürüstlüğünü korudu hem de gerçek dostlarını buldu.



Murat o an kazanıyormuş gibi göründü ama toplamda kaybetti. Samimiyetsizlik kısa vadede avantaj gibi görünse de uzun vadede güveni ve saygınlığı yok eder. Ali ise düşündüğüyle davranışının tutarlı olduğu için  gerçek anlamda kazanan oldu.

Samimi insan düşündüğüyle davranışı uyumlu olan insandır. Bir insanın düşünce ve davranışı birbiriyle uyumlu ise, günün sonunda kazanan o olur. Samimi olmayan insanlar ise dost gibi davranır ama  konuştuğu ve davrandığının aksine içinde kötü duygular barındırır. Dost maskesi takmış düşman gibidir...

Ali, yaşadığı bu acı tecrübeden sonra çevresindeki insanları daha iyi tanımaya başladı. Sözlere değil, davranışlara bakmayı öğrendi. Böylece gerçek dostlarını ayırabildi. Ve yıllar sonra dönüp baktığında şunu söyledi: 

‘’ Dost görünen samimiyetsiz bir insan, düşmandan daha tehlikelidir.”





Yorumlar

  1. "Ayinesi iştir kişinin lafa bakılmaz. '' atasözünü doğru buluyor musun?

    YanıtlaSil
  2. İnsanların söylediklerine bakarsak büyük yanılgılar yaşayabiliriz. İnsan yaptıkları asıl gerçeği görmemizi sağlar.

    YanıtlaSil
  3. Tabi bir insan birine bir anda yalan söylemez
    O kişinin bu tarz şeyler yapabilecek biri olduğunu anlayıp insan araya mesafe koyabilir

    YanıtlaSil
  4. Tabi bu tarz şeyler bi anda olmaz orada insan o kişinin diğer davranışlarından bu tarz bir şey yapma ihtimalini düşünüp araya mesafe koyabilir

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Popüler Yayınlar