Ana içeriğe atla

GÜZEL BİR PASTA TARİFİ

GÜZEL BİR PASTA TARİFİ

Ayşen kursun bitmesine hem seviniyor hem de arkadaşları ile artık o kadar sık görüşemeyeceği için üzülüyordu. Başlayan her şeyin bitecek olması gibi pastacılık kursu da bitmişti. Buradan öğrendikleriyle artık geçimini sağlama derdindeydi.

Eli zaten pastaya, böreğe, keklere ve bunun gibi daha çok pastanelerde görmeye alışkın olduğumuz pek çok şeyi yapmaya yatkındı. Konu pastaysa başkalarına zor gelen şeyler, onun için çocuk oyuncağı gibiydi. Artık altı ay süren kursu da tamamlamıştı.

Eli yatkındı ancak;

Bir pastane nasıl açılır?

Nasıl ürün satılır?

Kimden ve nasıl mal alınır?

Bir işletmenin mali olarak yönetimi gibi pek çok şeye halen yabancıydı.

Bunları nasıl öğrenebilirim diye düşündü kendi kendine. İyi bir ustanın yanına girmeliyim, hem mutfağı hem de dışarıyı öğrenmeliyim diye düşündü. Nasıl ki iyi bir krema yapmanın, keki kabartmanın, lezzetli bir pasta yapmanın bazı yasaları varsa; bir pastaneyi yönetmenin, büyütmenin, devamlığını sağlamanın da bazı yasaları olması gerek diye içinden geçirdi.

Bu sebeple de çok az bir paraya razı olup, girebileceği en iyi işletmeye girdi. Zaman para kazanma zamanı değil, iş öğrenme zamanıydı. Altı ay kadar orada çalıştı. Öğrenmeye çok açtı. Onun bu açlığı, ustasında da öğretme açlığı doğurdu. Belki başkasının iki yılda kavrayabileceği şeyleri, çok daha kısa zamanda kavramıştı.

Bir ayrılık zamanı daha gelmişti. Ustasıyla helalleşip oradan ayrıldı. Şimdi artık kendi patikasında yol açmanın zamanı gelmişti. Önce küçük bir dükkân buldu. Harcamalarını en asgari düzeyde yapmaya çalışıyordu. Üretim için gerekli araç gerecini almaya başladı, bazısını sıfır, bazısını ikinci el aldı. Kendisine yardımcı olması için iki tane ekip arkadaşı aldı.

Ayşen zamanın çoğunu mutfakta geçiriyor, personelin bir tanesi ona mutfakta yardım ederken, diğeri ise genelde ön tarafla ilgileniyordu. Üç aşağı beş yukarı, şimdilik çoğu şey tamam diye düşündü. Pastalarını kaliteli malzemeleri kullanarak ve yiyenlerin tekrar yemeyi isteyeceği kadar lezzetli yapıyordu. Bu işi çok sevdiği söylenebilirdi. Bu işte büyümek gelişmek ve ilerlemek istiyordu.

Geriye aklında bir tane soru kaldı. Nasıl büyümeliydi? Ürünlerinin çok güzel olması, pastanesinin çok şık olması büyümek için bir kriterdi ancak; tek başına yeterli değil diye düşündü.

Peki iş hayatında başarılı olanlar nasıl yapmışlardı?

Amerikalı bir e-ticaret sitesini gözlemlemek geldi aklına. Önce küçük bir firma olarak kurulmuştu ama şimdi dünya devi lafını sonuna kadar hak ediyordu. Hatta artık Ayşen’in ülkesinde bile en çok alışveriş yapılan sitelerden biri haline gelmişti. Firma o kadar büyümüştü ki, ülkenin yarısı tek bir siteden sipariş veriyordu.

Peki dedi, gördüğüm her şey, bir doğal kurallar bütünü içinde gidiyorsa, o kurala uyan kazanırken, uymayan kaybediyorsa;

Büyümenin, daha çok satmanın kuralı nedir?

Malı ucuzlatmak için kalitesizleştirmek olabilir miydi?  

Bu, onu sektöründeki binlerce kalitesiz pastalar yapan pastacıdan biri yapacaktı. Kaliteli malzeme kullanıp fiyatı çok yükseltse; az müşterinden çok kazanmaya çalışan yerlerden biri olacaktı. Büyüyen hangi doğrularla büyümüş diye düşünüyordu…

Büyümenin gerçeği ne?

Sonra her yerde gördüğü market zincirlere baktı. Kimisi mavi renkte, kimi ise kırmızı renkte marketler. Birisi biraz daha eski, diğeri ise daha yeni; ancak ikisi de nerdeyse her sokak arasında bir şube açmıştı. Bir de başka bir zincir market aklına geldi. Onu da aklında turuncu olarak kodlamıştı. Turuncu diğer ikisinden çok daha eski olmasına rağmen çok daha az şubesi vardı ve çok daha az ciro yapıyordu. Aslında eski olanın daha çok müşterisi olması lazım diye düşündü. Ama mal satmanın gerçeğine hâkim olan, ona uyum gösteren daha çok satacaktır diye geçirdi içinden. 

Zihninde olan bu iki örnekteki ortak noktaları aramaya başladı. Bu işte başarılı olanlar diğerlerinin yapmadığı, yapamadığı bir şeyi yapıyor olmalılar diye düşündü. Bir işte başarılı olanlar ancak o işin yasasına uyanlardır…

Hem e-ticaret sitesi de hem de zincir marketler ne yapıyor diye düşünürken aklında bir şeyler belirmeye başladı.

Piyasadaki en uygun fiyata alınabilecek en kaliteli malları satmaya çalışıyorlardı.

Bu ise otomatik olarak yüksek müşteri memnuniyeti doğuruyordu. İnsanlar oradan mal almak zorunda hissediyorlardı kendilerini. Mahalle bakkalını savunan adam bile alışverişe ilk oraya koşardı.

İnsanların belirli bazı ihtiyaçlarını çok yüksek karşılamak. 

Müşterinin ihtiyacını karşılarsam, o da benim ihtiyacımı elinde olmadan karşılamaya başlayacaktır. Ancak bu işin başı acı diye düşündü. Belki çok az karla iki üç sene çalışması gerecekti. Yaptıklarımın karşılığında alacaklarım az dedi.

Ancak başarıya giden hangi yol yokuş aşağı olur ki?

Bu düşünceleri iş hayatında kendini göstermeye başladı. Çok az bir karla çalışıyordu. Okullara, toplantılara, kurslara ve daha birçok yere numune, tadımlık ürünler gönderiyordu. Ancak kaliteli malzeme kullandığı için, tadımlık bile masraflıydı onun için.

Bunu göze almıştı. Benim yaptığım bir ürünü tadan, en kötü üçüncü seferde beni arayıp bulacak diye düşündü. Ve dediği de öyle oldu. Birkaç zorlu yılın sonunda her yerden siparişler almaya başladı. Dükkân artık iyice yoğunlaştı.

İnsanlar sırada bekliyor, yiyenler ise sıradakilere bakıp diğerlerine de yer olsun diye fazla oyalanmıyordu. Üç personel daha almıştı. Ürünlerin fiyatları hala uygundu ve bir o kadar da kaliteli. Ancak artık o kadar çok satıyordu ki, istemese dahi çok kazanmaya başlamıştı.

Dükkânı büyütmeye şimdilik gönlü olmasa dahi, müşterilerden bile aksi yönde baskı geliyordu. Onun ürünlerinden tadan diğer pastane sahipleri, ya kendi ürünlerini daha az lezzetli, kalitesiz ya da pahalı buluyorlardı. Bu sebeple onun bulunduğu semtteki diğer pastaneler bile ellerinde olmadan onu örnek almaya başladılar.

Geriye bakınca, nasıl diye düşündü…

Nasıl yaptım?

Çok mu zekiyim?

Çok mu kurnaz?

Hayır dedi, sadece yasalara uyumlanmıştı. Ticaretin, mal satmanın, anlık değil kalıcı bir memnuniyetin yasasına uymuştu. Evet başı belki zordu ama sonu güzel olur diye ummuştu ve gerçekleşti. Nasıl olsa bir şey gerçekse, gerçekleşmek zorunda. Ona uyan uyduğu ölçüde başaracak; uymayan ise uymadığı ölçüde kaybedecek…

Bir işte sürekliliğin ve başarının sırları;

  • İnsanların ihtiyaçlarına odaklanmak.
  • Kişilerin ihtiyacını uygun, en ulaşabileceği ölçüde verebilmek.
  • Kaliteli ürünü uygun fiyata satabilmek.
  • Sabırlı olmak, çok kısa sürede kazanca odaklanmamak.
  • Başlangıçtaki ve ilerleyen süreçteki zorluklara dayanabilmek için gerekli mental güç.
  • Yaptığı işe hakim olmak.
  • Açlığını doğru konumlandırabilmek ve ulaşabilmek için çaba sarfetmek.
  • Süreklilik. 

Yorumlar

  1. Güzel yönlendirici bir yazı olmuş
    Elinize emeğinize sağlık

    YanıtlaSil
  2. Hem iştah hem zihnim açıldı ellerinize sağlık 😊

    YanıtlaSil
  3. İşin gerçeğine sahip olmak, hayattaki konforunu belirliyor.

    YanıtlaSil
  4. Emeğinize sağlık

    YanıtlaSil
  5. İnsanın ufkunu açan bir yazı...

    YanıtlaSil
  6. Para kazanmanın zamanı değil iş öğrenmenin zamanı idi çok doğru bir ifade..
    Sanki para kazanma bir sonuçtur ve onun sebebi işi iyi öğrenmektir
    Çok güzel bir yazı olmuş ellerinize sağlık

    YanıtlaSil
  7. Nasıl marka olunurun stratejilerini veren bir yazı olmuş.

    YanıtlaSil
  8. Ticaretin yasasının çok güzel ve anlaşılabilir bir dille anlatıldığı muhteşem bir yazı olmuş:) kaleminize sağlık :)

    YanıtlaSil
  9. Ancak başarıya giden hangi yol yokuş aşağı olur ki?

    Kesinlikle reddedilemeyecek bir şey fakat bizim yaptıklarımız tam tersine. Ticarethane açıp 3 ayda zengin olma beklentisine giriyoruz. Peki sonuç? Hayal kırıklığı....

    YanıtlaSil
  10. Başarının olmazsa olmazları … Elğnşze sağlık…

    YanıtlaSil
  11. Ticarette olduğu gibi, hayatın diğer tüm alanlarına uygun olan çok önemli kurallardan bahsedilmiş. Elinize sağlık.

    YanıtlaSil
  12. Dikkat çekici noktalar, hosuma gitti

    YanıtlaSil
  13. Kaleminize sağlık, çok faydalandım

    YanıtlaSil
  14. Başarili olmak isteyenler için çok önemli bir yazı, kaleminize sağlık

    YanıtlaSil
  15. Keşke herkes hakkıyla okusa, anlasa, başarılı olmak için sebep oluşturmak isteyenlere gereken çok değerli bilgiler

    YanıtlaSil
  16. Süreklilik, kaliteli ve ucuz, aynı zamanda ihtiyaç görmeli.... Çok faydalı bilgiler gerçekten

    YanıtlaSil
  17. Hayatta pasta yapmak gibi değil mi? Elinize sağlık. Çok hoş bi yazı...

    YanıtlaSil
  18. Çok kıymetli bilgiler için bir yazı. Teşekkürler...

    YanıtlaSil
  19. Eliyatkın olmamıza rağmen belli yerlerde belli süreler geçirmemiz gerektiğini anlıyorum ondan sonra kendi işimi kurabilecek hala geliyorum.

    evet olabilir güzel bir yöntem

    YanıtlaSil
  20. Karşı tarafın ihtiyacına odaklanmak gerektiği hiç aklıma gelmemişti. Teşekkürler...

    YanıtlaSil
  21. Pastadan nerelere... Çok önemli tespitler

    YanıtlaSil
  22. Her şeyin bir tarifi var, her şey her şeyle alakalı. Çok güzel bağlantılar kurmuşsunuz tebrikler.

    YanıtlaSil
  23. Gerçeğe sahipsen konforlusun.
    Güzel bir yazı emeğinize sağlık

    YanıtlaSil
  24. Başarıya ulaştıran stratejilerle dolu nitelikli bir yazı elinize sağlık

    YanıtlaSil
  25. Güner Tozkoparan22 Nisan 2024 21:33

    Başarı nedir? Doğru bir ticaret nasıl yapılır? Çok güzel stratejiler verilmiş. Emeğinize sağlık.

    YanıtlaSil
  26. Allah razi olsun gercekten insanin basariya gitmesi icin bircok yönler gösterdiniz ve hakkatten gercek yani… insanin ihtiyacini görmek senin ticareri ise senin kazancinida artirir Allahin izniyle. Ve en önemlisi bu zamanda herkes ürünü belki %70kaliteyle yapiyor ve %200 gibi fiyat koyuyor.. asil kalite %100 olacak ve fiyatta ona uygun yani biz yaptigimiz isin üstünü yapmamiz gerek… cok iyi tesekkürler..

    YanıtlaSil
  27. Başarılı olan insanların ortak özellikleri neler yaptıkları doğru hamleler nelerdi. Gerçekten strateji veren güzel bir yazı olmuş

    YanıtlaSil
  28. Bir işte başarının sırları son günlerde çok ihtiyacımız olan konular… emeğinize sağlık

    YanıtlaSil
  29. Canım pasta çeker diye okudum ama hayatımın tüm hamlelerinde kullanabileceğim stratejiler ile karşılaştım. Teşekkürler... Kaleminize sağlık... Sayfalarca yazılmış romanlardan daha faydalı minik bir yazı olmuş...

    YanıtlaSil
  30. Başarının zorlu yollarının güzel ve sadelikle aktarılmış elinize sağlık.

    YanıtlaSil
  31. Ticarette kazanmanın ilk şartı önce müşterinin ihtiyacına odaklanmaktır. Eğer sende albeni varsa, gerekli çıraklık beldellerini de ödüyorsan, başarıya giden yolda adımları atıyorsun demektir.

    YanıtlaSil
  32. Başarı herkesin istediği birşey ama nasıl ulaşılacak, güzel bir yazı

    YanıtlaSil
  33. Pasta tarifi kadar güzel…

    YanıtlaSil
  34. Müşteri ihtiyacını karşılamak ve en uygun fiyat ve yüksek kalitede ürün yapmak. Satmak için kaliteden ödün vermek yerine müşterisine fazla gelecek bir pastane olmak. Bu sadece yasaya uyumlanırken bunu sağladı. Bizde ilişkilerimizde bunu uygularsak?

    YanıtlaSil

Yorum Gönder