Adil
Amca üzüm çardağının gölgesinde bir an düşüncelere daldı. Nasıl da hızlı
geçmişti zaman. Torunları meyve ağaçlarından düşen meyveleri topluyor,
kovalara dolduruyordu. Tam otuz sene önce dikmişti o ayva ağacını, şimdi
dalları yere sarkıyordu meyvelerin ağırlığından. Nasıl taşıyordu o narin dallar
o ayvaları? Her şeyin bir zamanı var, dedi, ilk beş yıl hiç meyve vermemişti.
Demek ki bu ayvaları taşıyabilmesi için bir süreç gerekiyordu.
Anadolu’da
çiftçiler ayvanın bol olduğu dönemleri kış mevsiminin çetin geçeceğinin bir
işareti olarak bilirlerdi. İnsanoğlu ise çoğu zaman bolluk dönemlerinde bu
işaretleri okuyamaz bunun devamlı olacağını düşünür. Oysa her bolluktan sonra
bir kıtlık, her kıtlıktan sonra bir bolluk dönemi vardı. Bu hayatın bir döngüsü
doğada bunu görmek mümkündü, tabi ki bakabilene…Bolluk döneminde dalları
güçlendirmek yerine meyveleri daha da çoğaltmak geliyor insanoğlunun aklına.
Tıpkı ticari işletmelerdeki gibi. İşler biraz arttığında işletme sahibi hemen
yeni personel, makine, bina vb. geçmek istiyordu. Oysaki mevcut
şartlarını zorlayarak güçlenir insan, yeni ortama ayak uydurur. Tıpkı zirveye
çıkarken hava değişiminden dolayı vücudun zorlanarak mevcut hava şartlarına
uyumlanması gibi. Biz meyveleri çoğaltalım derken dal meyveyi taşımaz hale
geliyor. Geri dönüşü ise kırılan dallar ve düzeltilmesi gereken koca bir ağaç
gövdesi.
İnsan doğası gereği aceleci bir canlı, fırsat geldiğinde bu özelliği devreye giriyor. Hemen sahip olmak istiyor, daha fazlasına kısa sürede. Adil amcanın marangoz atölyesini ilk açtığı zaman aklına geldi, çok mücadele etmişti. Bir anda yoğun siparişler gelmiş ve o pahalı makinaları almamak için direnmişti. İyi ki o zaman o paraları verip de pahalı makineleri almamışım, dedi içinden. Çünkü kısa süre sonra kriz dönemi olmuştu ve taksitle almak istediği makinaları almış olsa çok sıkıntıya girecekti. Yoğun dönemlerde ustalarını daha fazla motive ederek ilave mesailer derken siparişlere yetebilmişti. İnsan bedelini ödemeden kısa sürede sahip olmak istediğinde başı sıkıntıdan kurtulamıyordu, bunu anlamıştı geçen ömründe.
Zamanı gelmeden olmuyor ne dalında meyve ne de başka bir şey, dedi ve gülümsedi torunlarına bakarak Adil amca. Neden mi? Çünkü şimdi hasat zamanıydı. Zaman geçmiş, çiçekler açmış, meyveler olgunlaşmıştı.
Her insan ektiğinin esiridir ve bunu hasat zamanı anlıyor...
Insanoglu hep aceleci, sonuca hemen ulasmak istiyor. Daha hazir olmadigi sonuclari hemen istiyor, daha 3 personeli zor yonetirken hemen 30 personeli olsun istiyor, 2 makinanin arizasini gidermekte zorlanirken fabrikam olsun istiyor, ama o 3 personelde odedigim bedeller beni 30 personele hazirlayan o 2 makinayi tamir ederken kazandigim tecrube bana fabrikayi hazirlayan.
YanıtlaSilEmeksiz yemek olmaz her şeyin bir bedeli var her mükafatın ürünün de almanın bir zamanı var bence verilmek istenen mesaj buydu
SilAklıma şu geldi ; ağaç meyve vermeye başladığında her sene dalları güçlenerek , meyveleri artarak devam ediyor ve bu zaman gerektiren birşey... İnsanın yanılgısı şu yaptığı ticarette ilk meyve aldığı andan itibaren dozunu arttırmaya çalışıyor... oysaki ağaç meyve vermeye başladı ama artık meyveden ziyade daha güçlü dallara ihitiyacın var.... kaleminize sağlık farkındalık oluşturan bir yazı olmuş...
YanıtlaSilgeçmişte ne işler çevirdiysen geleceğin de onu elde ediyorsun başarının bedelini bir süre ödeyemen başarıslığın sonuçlarını erteleme nin sonuçlarını bir ömür boyunca çekiyor
YanıtlaSilNe demiş atalar bugünün işini yarına bırakma....
Silİnsan sabredince hasar zamanında da mutlulukla ektiğini biçiyor.
YanıtlaSilSabır bu dünyada bizim için kilitli kapıların anahtarı ve biz bu anahtarın farkında değiliz..
farkında olanlardan olmak için ne yapıyoruz???
Ne güzel anlatmışsınız, kaleminize yüreğinize sağlık.. Evet insan gerçekten ektiğini biçiyor..
YanıtlaSilALLAH gerçekten ektiğini bilenlerden eylesin....
'' Oysaki mevcut şartlarını zorlayarak güçlenir insan, yeni ortama ayak uydurur. Tıpkı zirveye çıkarken hava değişiminden dolayı vücudun zorlanarak mevcut hava şartlarına uyumlanması gibi''... Ne güzel bir tespit.. Aslında problemin tanımlanmasında sonra sonuç odaklı değil, sabırla sürece uyum gösterecek sebepler oluşturmak esas çözüm. Ama insanoğlu yine yazıda belirtildiği gibi aceleci, nedeni ise hızlı sonuç alma isteği..
YanıtlaSil👏👏💯👍
SilHer şey zamanında yapılırsa güzel sonuç veriyor. İnsanlardan veremeyecekleri şeyleri beklemek te boşuna bir beklentidir. Herkes kendi kapasitesi kadar verebilir.
YanıtlaSil👏👏💯👍
SilAdil amcanın deneyimleri ne kadar kıymetli. Doğru zamanda doğru karar verebilmek deneyim gerektirir. Deneyimlerden istifade edene ne mutlu :)
YanıtlaSil…Öyleyse zorlukla beraber kolaylık vardır,
YanıtlaSilGerçekten zorlukla beraber kolaylık vardır…
İnsanoğlu her zaman kısa yoldan sonuca ulaşmak istiyor, az emekle çok şey elde etmek istiyor, çok hızlı büyümek ve kazanmak istiyor ... ama herşeyin bir stili ve kuralı var, bu nedenle sakin, duyguları pasif, bilinci açık bir şekilde, olması gerektiği gibi gelişimini sürdürmeli... sabretmeli, sabırlı olmalı ... azimli olmalı...amacını unutmamalı...
YanıtlaSil👏👏👏
SilHer fırsatta insan kolayına geldiği için zahmetsiz kavuşmayı neden ister? Su her zaman kolay direnç olmayan yerden akar. Bol su en üst yere kadar ulaşabilirsen az su o seviyeye de ulaşamaz.
YanıtlaSilEvet gercekten insan çok az sabır eder herzamanda hemen olsun ister..
YanıtlaSilBize küçüklüğümüzden beri öğretilen bir şey var "ne ekersen onu biçersin". Ama insan o kadar aceleci ki, sonuç hemen gelsin istiyor. İş kuruyor hemen çok para kazanmak istiyor, tohum ekiyor hemen mahsül versin istiyor. Oysa her şeyin bir süreci var hayatta. Bunu bilip sabırla sebatla çalışmalı insan. Sonuca değilde sürecin kendisine odaklanmalı. O zaman mutlu olabiliyor hayatta.
YanıtlaSilGüzel şeyler hal etmek istiyorsan ortaya güzel şeyler koymalısın. Ne kadar adil🌸
YanıtlaSilHer şeyin bir süresi var süreci var. Her şey bir denge içerisinde sürüp gidiyor. Ama insan ne zaman o süreyi kısaltmak istiyor ona müdahale ediyor işte kaos başlıyor. Keşke bizim lehimize olan düzene uyumlu kalabilseydik...
YanıtlaSil''Her insan ektiğinin esiridir'' ne doğrarsın çanağına o gelir kaşığın ademiş atalarımız. Çok güzel yazı..
YanıtlaSil"Her insan ektiğinin esiridir ve bunu hasat zamanı anlıyor." Keşke her söylenilen ilk söylenildiğinde anlaşılabilseydi...
YanıtlaSilHayatta yanlis dusundugumuz konulardan bir digeri de, acelecilik. Hayatin yaziliminda acelecilik olsaydi, bu mutlaka insanin dusundugu gibi lehine degil aleyhine olurdu…
YanıtlaSilHayatta yanlis dusundugumuz konulardan bir digeri de, acelecilik. Hayatin yaziliminda acelecilik olsaydi, bu mutlaka insanin dusundugu gibi lehine degil aleyhine olurdu…
YanıtlaSilInsanın başına ne geliyorsa aceleciliğinden geliyor. Halbuki birazcık sabredebilse fazlası ile kazanacak.
YanıtlaSilİnsan bedelini ödemeden kısa sürede sahip olmak istediğinde başı sıkıntıdan kurtulamıyor. İşte anahtar yasa bu. Hayatta her şeyin bir bedeli ve zamanı var.
YanıtlaSil👏👏👍💯👋
SilAceleciyiz ve miktara oynuyoruz . Miktara oynadıkça dahada aceleci oluyoruz ozaman kalitemizi kayboluyor. Ne üretirsek içeriği istediğimiz gibi olmuyor.
YanıtlaSil💯💯💯
SilMeyve dalında güzel de , o geçen mevsimlerde nası sabrettiğine sormak lazım :)
YanıtlaSilbir çiçekle bahar gelmez iz ve işaretlere bakarak bu hayatta sürekliliği olan yani az ama öz olan büyümeyle basamakları birer birer çıkarak başarılı olursunuz
YanıtlaSil👏👏👏💯💯
SilNe guzel anlatmissiniz kaleminize sağlık sabredince herşeyin guzel olacağını bilmemiz ve inanmamiz temennisyle 🌸
YanıtlaSilİnsan gerçekten çok aceleci bir canlı.
YanıtlaSilOysa ki herşeyin oluşması, olgunlaşması için bir zamana ihtiyaç var. Sabredenler sonunda kazanıyor.
ALLAH sabredenlerle beraber...
Hayatımızda fırsatlar ve miktarlar bazen tuzaklarımız olabiliyor
YanıtlaSilİnsanoğlu doğrusu ne kadar aceleci, çoğumuzda bu olduğuna göre demekki bu özelliğimize çok dikkat etmemiz gerekiyor..
YanıtlaSilKaleminize sağlık. Başımıza ne geliyorsa acelecilikten geliyor.. Biraz sabırlı olsak bir çok sorunumuzu çözeceğiz aslında..
YanıtlaSilCok güzel isaretler var bilene anliyana. Her bolluktan sonra bir kitlik, kitliktan sonra bolluk.. burda iste tam irdeleme basliyor.. bunu anliyana hayatinda bir cok sey ifade eder.. ona göre de ticaretinide, ekimide anlar. Teşekkürler cok anlamli olmus.
YanıtlaSilZaman, süreç, süre, akıp gitmek, Kâinatta ki her şeyin ve her sürecin üzerinde etkisi olan ve yine sadece Kainatta geçerli olan hem çok büyük aynı zamanda çokta küçük, kainatın içinde çok kıymetli fakat dışında bir anlam ifade etmeyen, insanı illüzyon da tutan bir kavram. Hareketi sağlayan, git gelleri yaşatan, sıralmayı oluşturup, dizilimleri gerçekleştien güç. Her şeyle ilgisi olan, düşündükçe gerçekliği yaşanmışlığının önüne geçen, üzerine yeminler edilen büyüklük. Her şeyin onun içinde şekillendiği, anlamlandığı, ete kemiğe büründüğü gizemli kavram..... Konsantrasyon neredeyse düşünce orada. Eline sağlık hocam
YanıtlaSil👏👏👏👍💯
Silokuyunca günümüz ticari ortamın neden bu kadar kötü olduğunu anlıyorum. hep acele hep acele meyve olmadan koparmışız dalından sonra da birilerini suçlamışız ...
YanıtlaSilİnsanoğlu acele olmasını ister ayvanın hemen diktiği sene vermesini ister onun bakımını istemez yani onunla ilgili bedel ödemek istemez
YanıtlaSilher insan ektiğinin esiridir. çok anlamlı
YanıtlaSilÖğrenmek için sabır ve netlik gerekli.
YanıtlaSilİnsan bedelinin sonuçlarını alır
YanıtlaSilDoğanın döngüsü ile insanın eylemleri arasındaki ilişkiyi vurgulayarak, her şeyin belirli bir zamanı olduğunu ve sabırlı olmanın önemini vurguluyor. Aynı zamanda, aceleciliğin getirdiği sıkıntıları ve sonuçlarını da gözler önüne seriyor.
YanıtlaSilYaşamın akışını ve insanın doğaya uyum sağlama sürecini derinlemesine ele alarak, doğanın bize sunduğu dersleri görmemiz gerektiğini hatırlatırlatan güzel bir makale olmuş. Emeğinize Sağlık.
💯💯👏👏👏
SilKarşılığını almayacağımız hiçbir şey yok bu hayatta. Güzellik eden güzellik alır hep, bazen içinden "neyi almak istiyorsan onu yap o zaman!" diye bağırmak geliyor insanın.
YanıtlaSilhasat zamanına giden yol bedellidir fakat insanoğlu da acelecidir. Kendisine zamanı geldiğinde verilecek olanı hep öne çekmeyi ister. Bunun için de yaptığı yanlış hamlelerle hasada giden yolda kaybolur. Pek azı çoklukta kıtlıktaymış gibi yaşayıp vardığı yerde kalıcı olur..
YanıtlaSilHak ettiğinden fazlasına razı olmamalı insan. Elindekine gerçek anlamda şükredebilmelidir. O zaman hayatında tadı ve anlamı oluyor. Ellerinize sağlık.
YanıtlaSilŞüphesiz insan hep acele ettiği için başına gelmeyen kalmıyor. Oysa sürece odaklanıp doğru sebeplerle gelen sonuçta daha tatminkar olacak.
YanıtlaSil💯💯💯👏💯👏
Silİşte hayatın bu döngüsünü görebilen, algılayabilen hareketlerinde daha net ve emin olabiliyor..Bulunduğu andan strateji çıkarabiliyor..
YanıtlaSilHer bolluğun bir kıtlığı vardır, bolluğun olduğu dönemde yeni planlar yapmazsan, yeni şube açmazsan, işi büyütmek için uğraş vermezsen ve bunları yapma hakkın varken bile elinde olanla yetinebiliyorsan o zaman onun sana bereketi daha fazla olmaya başlıyor.
YanıtlaSilİş olmadığında sanıyoruz ki iflas edicez veya çok iş yaptığımızda hep öyle kazanıcaz sanıyoruz oysa her bolluktan sonra bir kıtlık, her kıtlıktan sonra bir bolluk dönemi vardı... kaleminize sağlık farkındalık oluşturan bir yazı olmuş...
YanıtlaSilDış dünya bize , hayati önem arz eden tüm beklentilerimiz ile ilgili ip uçları veriyor…Yeter ki adaletli bakabilelim. Ellerinize sağlık…
YanıtlaSilDal mıydı meyveyi tutan, yoksa meyve miydi dala tutunan? Yoksa O muydu ikisini bir arada tutan, zamanı geldiğin de de ayıran?
YanıtlaSilİnsan aceleci ve bedelini ödemediği şeylerin dahi sahibi olmak isteğinde.
YanıtlaSil👏👏👏💯💯💯
SilPeki insan sonuçtan önce eksiğini nasıl görür?
YanıtlaSilEkip Dikip Hasat edip gidecektik
YanıtlaSilKıtlık zamanıda dükkanı kapatasın ağacı kesesi geliyor. Az sabret
YanıtlaSilHee kestirme yolu uzatır, elinize sağlık
YanıtlaSilİnsan bedelini ödemeden kısa sürede sahip olmak istediğinde başı sıkıntıdan kurtulmaz
YanıtlaSilAceleci insan…
YanıtlaSilRAB bim bize bizi anlatmış (İnsan aceleci olarak yaratılmıştır. Size yakında (azaba dair) alametlerimi göstereceğim. Şimdi siz acele etmeyin).
YanıtlaSilHer fırsat bize bir şey katmak için gelmez. Çoğu yoldan çıkarmak için gelir. Fırsat görünen şey gerçekten bizim için fırsat mı?
YanıtlaSilİnişleri ve çıkışları anlayınca ileride olacak olanı kestirebiliyor insan ve uyumlanıyor. İmkan değil de marifet arttırınca hasadının lezzetini alabiliyor :)
YanıtlaSilİnsan sabredemez hemen olsun ister.
YanıtlaSilAcele eder ama geç kalır
dışarıdan bakınca gördüklerimizin içeriği farklı oluyor her zaman. insan buna aldanıyor..
YanıtlaSilBu dünya ahiretimizin tarlasıymış inşALLAH iyi ekerizde mahsulümüz iyi olur...
YanıtlaSilİnsan sonuca verdiği değeri sürece odaklanarak verse karşılığında neler alacak oysaki.
YanıtlaSilEllerine sağlık
Aslında birşeyler başımıza gelmeden önce olum lu yada olumsuz olacagiyla ilgili ipuçları verir ama insan hakederse onu engelleyecek birşey olmaz...
YanıtlaSilİnsanın da bi hasat zamanı var
YanıtlaSilDoğru zamanda doğru hamle bolluğunda yokluğunu düşünmeyen insan bolluk her zaman devam edecekmiş gibi yaşayan ağustos böceği gibi…
YanıtlaSilTeşekkürler. Ne kadar aceleci olduğumuzu hatırımızda tutmamız gerektiğini fark ettirdiğiniz için. Oysa her şeyin zamanını beklemek şifamız. Zammın da bizim için çalıştığını bilmek…
YanıtlaSilİnsan biliyor zamana karşı sabırlı olması gerektiğini. Amacını hatırlayanlar ise hasat zamanı nı bekleyebilenler..
YanıtlaSilNe erersen onu biçersin,Ne kadar ekmek o kadar köfte..
YanıtlaSilMeyveden, olumlu sonuçtan ziyade o olumlu sonuç geldiğinde kırılmamak için sağlam bedele ihtiyacımız var. Sebeplere odaklanıp bedelini ödeyen insan sonuç olumlu da olsa olumsuz da olsa yıkılmıyor. Sağlam dal. Bollukta da böbürlenip kaldıramayacağı yğkü istemiyor. Önemli olan sürahideki su değilki benim bardağım ne kadar büyük? Tamam dalda çok meyve olsun ama dal kaldırmıyorsa n'apacağız? Önce bizim dalı güçlendirmemiz gerekiyor. Dalın güçlenmeside imkan arttırmakla, dışardan destekle olmuyor maalesef..
YanıtlaSil“Her insan ektiğinin esiridir ve bunu hasat zamanı anlıyor.” müthiş emeğinize sağlık
YanıtlaSilİnsan ektiği anda aldığı zevke bakıyor ama bunun bir de hasatı var. Ekerken zorlandıysan muhtemelen hasat zamanı rahatlayacaksın, ekerken zevkliyse muhtemelen hasat anı senin için zor olacak
YanıtlaSilAklıma eskilerin bir değimi geldi. gorukla sabır, (üzümün ilk yeşil ekşi hali) bir araya geldi mi, helva olur. ne demek olduğunu gençken kavrayamamıştım. insanın hayatı da tıpkı o üzüm tanesi gibi zamanla olgunlaşıyor, zamanı geldiğinde o üzüm önce pekmez, sonra helva olur. soru şu, bizim olgunlaştırdıgımız gerçekten helvamı oldu, yoksa ekşi yenmeyecek bir şeymiş.
YanıtlaSilİnsanoğlu çok acelecidir, biran evvel sonuca ulaşmak istiyor. Doğru sebepleri oluşturarak, doğru sonuçlara ulaşabiliriz.Ellerinize sağlık cok güzel bir yazı olmuş...
YanıtlaSilnasıl aldın bu şekilde vereceksin, hızlı bedelsiz bir şekilde alırsan, bereketini görmeyip hızlı bir şekilde kaybedeceksin.
YanıtlaSilHayatta her şeyin olgunlaşması için bir süreye ihtiyaç vardır. Oysa insan kestirmeden gitmek ister. Kestirmeden gittiğinden kazanacağını zanneder. Bu tıpkı uçmak için yeterince gelişmemiş bir kuşu yuvadan atmak gibidir. Dükkanı büyütmek için geçmesi gereken bir süre, ödenmesi gereken bedeller vardır. İnsanoğlu bedelini ödeyip zamana karşı sabır göstermelidir...
YanıtlaSilBazen bedelini ödersin istersin ama Rabbin senin hayrını düşündüğü için sana o isteğini nasip etmez .
YanıtlaSilSonra da iyi ki nasip olmadı o sonuç diye şükredersin.
Çok şükür...
İnsan aceleci sonuca değil sebebe odaklanmak lazım. Kaleminize sağlık
YanıtlaSilHerkesin ne ekerse onu biçtiğini gösteren çok güzel bir yazı olmuş elinize saglık :)
YanıtlaSilİnsan hak ettiğinden fazlasını istememelidir.Elindekilere şükretmeleridir çünkü herşeyin fazlası zarardır.
YanıtlaSilAdil Amca üzüm çardağının gölgesinde bir an düşüncelere daldı. Nasıl da hızlı geçmişti zaman. Torunları meyve ağaçlarından düşen meyveleri topluyor, kovalara dolduruyordu. Tam otuz sene önce dikmişti o ayva ağacını, şimdi dalları yere sarkıyordu meyvelerin ağırlığından. Nasıl taşıyordu o narin dallar o ayvaları? Her şeyin bir zamanı var, dedi, ilk beş yıl hiç meyve vermemişti. Demek ki bu ayvaları taşıyabilmesi için bir süreç gerekiyordu.
YanıtlaSilAnadolu’da çiftçiler ayvanın bol olduğu dönemleri kış mevsiminin çetin geçeceğinin bir işareti olarak bilirlerdi. İnsanoğlu ise çoğu zaman bolluk dönemlerinde bu işaretleri okuyamaz bunun devamlı olacağını düşünür. Oysa her bolluktan sonra bir kıtlık, her kıtlıktan sonra bir bolluk dönemi vardı. Bu hayatın bir döngüsü doğada bunu görmek mümkündü, tabi ki bakabilene…Bolluk döneminde dalları güçlendirmek yerine meyveleri daha da çoğaltmak geliyor insanoğlunun aklına. Tıpkı ticari işletmelerdeki gibi. İşler biraz arttığında işletme sahibi hemen yeni personel, makine, bina vb. geçmek istiyordu. Oysaki mevcut şartlarını zorlayarak güçlenir insan, yeni ortama ayak uydurur. Tıpkı zirveye çıkarken hava değişiminden dolayı vücudun zorlanarak mevcut hava şartlarına uyumlanması gibi. Biz meyveleri çoğaltalım derken dal meyveyi taşımaz hale geliyor. Geri dönüşü ise kırılan dallar ve düzeltilmesi gereken koca bir ağaç gövdesi.
Selamlar
YanıtlaSilİnsanlar bolluk ve kıtlığın arsandaki geçiş sürecini,yönetmede problem yaşıyorlar bu durumundan dolayı sebebler ilgilenmeyip,
Sonuç odaklı oluyorlar ve sonunda dengeler bozulmuş oluyor ve doğanın verdiği işarteleri doğru yorumlayamadığımzdan dolayı sorunlar ve sonuçlar istediğimz gibi olmuyor
“Her insan ektiğinin esiridir” çok anlamlı ve üzerinde düşünülmesi gereken derin bir konu. İnsan hasat zamanına kadar geçen sürede ödediği veya kaçındığı bedellerle bereketini arttırır ve azaltır. Mihenk taşı aceleci davranmak değil zorluğa karşı sabırla mücadele etmektir.
YanıtlaSilHer şeyin bir zamanı ve o zamanın da bir hikmeti var.
YanıtlaSil
YanıtlaSilYorum by Cubic
Bolluk zamanında fazla açılınmaması gerektiği fikrine katılıyorum, elimizdekini gelecekte de koruyabilmek için planlı hareket etmek gerekir.
Ancak her ne kadar "darlık zamanının her zaman dalları güçlendirdiği" fikrine katılmak istesem de tam doğru olduğunu düşünmüyorum. Ödediğimiz bedel ne kadar yüksekse buna inanmaya o kadar yatkın oluruz ancak yazıda verilmek istenen mesajda olduğu gibi her zorluğun faydalı bir gelişimle sonuçlaması inandırıcı bir iddia değil. Bir işte alternatif yöntemlerden uzun ya da hatalı olanlarını yaparak uzmanlaşırsanız hem o işte zaman kaybetmekte hem sonucunda oluşan hataları düzeltmekte uzmanlaşmış olursunuz ama o işi doğru yapmakta uzmanlaşmış olmazsınız. Kaybettiğiniz zaman ise o işte daha ileri gidememiş olmanızın sebebi olur. Dolayısıyla darlık zamanında sıkıntı çekeceksiniz doğru bir rehberlikle doğru sıkıntıya göğüs gerdiğinizden emin olmanız hayrınıza olacaktır.
Sevgiler, saygılar
Bu dünyada doğru şeyleri ekip öbür dünyada karşılığını alabilmek nasip olur inşaallah….
YanıtlaSilErol insan oğlunun ge çekleri aceleci olmak
YanıtlaSilNasıl bir hasat istiyorsun?
YanıtlaSilÖnce buna karar vermen lazım.
Sonuç ise sonucu yaratandan olacak…
Başımıza ne geliyorsa acele etmemizden geliyor.
YanıtlaSilHer seyin bir vakti zamanı var oysa. Sabır gösterenler acele etmeden bekleyenler her türlü kazanır.. kaleminize sağlık çok güzel bir yazı olmuş 🌺
“Her insan ektiğinin esiridir ve bunu hasat zamanı anlıyor...” şahane
YanıtlaSilkaleminize sağlık 🌸
Her şeyin bir süresi var süreci var. Her şey bir denge içerisinde sürüp gidiyor. Ama insan ne zaman o süreyi kısaltmak istiyor veya ona müdahale ederek değiştirmek istiyor. İşte o zaman herşeyin dengesi ve planları bozulurak çıkmaz bir yola Herşey yerinde, zamanında, vaktinde, en doğal halinle güzeldir.
YanıtlaSilAzdan çoğa varılır.Azın kıymetini bilmeyen çoğa ulaşamaz.
YanıtlaSilEmeksiz yemek olmaz zorluk sıkıntı çekmeden de kolaylık gelmez…
YanıtlaSilNe kadar düşündürücü bir söz her insan ektiğinin esiridir. İnsan ağzından çıkanın adım atığının yola çıktığı ve gösterdiği her filiyatın esiridir. Öyle ya ; insanın kaçışı yine kendinedir. Y.K
YanıtlaSilHer şeyin Sadece senin çabanla Olduğunu fark ettiğin bir evre var Hep sen birilerinin sırtı agrimasin diye yastık koymuşsun Hep sen birileri ağlarken Sarılıp her şey yoluna girecek Yanındayım demişsin Ama Konu sana gelince parmak bile oynatılmamış
YanıtlaSilHer şeyin senin çabanla olduğunu fark ettiğim bir evre var Hep sen birilerinin sırtı agrimasin diye Arkasına yastık koymuşsun Hep sen birileri ağlarken Her şey yoluna girecek yanındayım demişsin Ama konu sana gelince parmak bile oynatılmamış
YanıtlaSilGüzel
YanıtlaSilİnsanoğlu maalesef aceleci ve açgözlü, herşey hemen hızlıca ve çokça olsun istiyor. Bedelsiz aş , başta yerken tatlı gelen fakat etkisi sonradan çıkacak zehirli bir meyve gibidir . Bakarsan göremeyebilirsin de düşünürsen bulursun işaretleri .
YanıtlaSilHerşey olmak için zamanını bekler.insan her acele ettikçe zarar eder.kiş gelmek için acele etmez ,yaz da gideyim diye acele etmez .tüm mevsimler biliyordur ne zaman gelip ne zaman gideceğini .hiç acele etmezler .insan kendini ekosisteme tanımlarsa bak sen o zaman haz nasıl oluyor Muş .acele etme hemen sonuç isteme sabırlı ol yeter
YanıtlaSilÇok faydalı bir yazı olmuş.İnsana farkındalık kazandırıyor.Kaleminize sağlık..
YanıtlaSilHep daha fazlasına odaklanmadan o hırs gözümüzü kör etmeden yaptığımız işi severek hakkıyla yapma becerisine sahip olursak mutlak başarıyı elde ederiz. Hep bana dediğimiz yerde geri dönüşü olmayan şeyler yaparak ilerlemiş oluyoruz. Bu da uzun vadede aslında bizlere zarar veriyor. Dengede olmak önemli.
YanıtlaSilÇok güzel ve ders çıkarılması gereken bir konu. Kaleminize sağlık...
YanıtlaSilHayatında, bir Meyve ağacı gibi süreç istediğini, insanın istek ve arzularını elde edebilmesinin bazen azim ve süreç gerektirdiğini anlatan güzel bir hikaye olmuş.
YanıtlaSilÖmür dediğin gelirrr geçerrr, mesele ömür tarlana ne ektin ? Bolluğunda da , kıtlığında da
YanıtlaSilşükrettin mi ? Şüphesiz ki biz süre verilenlerdeniz ve hasat zamanı mutlak gelecek o zamana kadar ömür tarlamiza bol şükür, bol iyilik ekenlerden olalım ki tarlada izimiz hasatta yüzümüz olsun.
Her insan ektiğinin eseridir ve bunu hasat zamanı anlıyor çok güzel yazı teşekkürler
YanıtlaSilİşler iyi giderken hemen biraz daha iyi ekipmana ihtayıcım olduğu yanılgısına düşen ben hasatı yanlış değerlendirme yanılgısının ağır bir geri dönüşü ile yıkılmışlığı olan yine bana güzel bir yazı olmuş keşke daha önceden bu yazılara ulaşsaymışız :)
YanıtlaSilİnsanoğlu doyumsuzdur. Doyumsuz olduğu için ne alırsa her şeyin bir fazlasını ister ama bunlar zamanla olacak şeyler, insan fazlasını isteyince de hiçbirine sahip olamadan elindekini de yitirir.
YanıtlaSilBizler sonuc odaklı oldugumuz için hersey biranda oluversın istiyoruz bu nedenle hiçbir süreci sağlıklı başlatıp dolmasına müsade etmiyoruz ..oysa rabbimiz bile bir sure vermişken biz aceleci davranıyoruz😔
YanıtlaSilKimse bulunduğu konumda kalıcı değil. Ah bilse insan böyle küçük dağları kendi yaratmış gibi davranır mı hiç?
YanıtlaSilÇok güzel bir yazı olmuş emeğinize sağlık
YanıtlaSilİnsanoğlu çok aceleci bi canlı. Bir işe girer girmez hemen en başarılı en zengini olmak istiyor ama bu öümkün değil başta sıkıntı çekiceksin ki sonunda hak ettiğin başarıyı elde edebilesin. Güzel bir örnek ve güzel bir anlatım olmuş
YanıtlaSilHaluk Tunç İlker...Sonuçtan daha önemli olan niyet ve süreçleri görmeyi nasip etsin Allah.
YanıtlaSilÇokluğun vehametine kapılınca insan, gerçekçi dünyanın tuzağına düşüyor. Kurtulmak için çabaladığında da çoğu şeyini kaybetmiş oluyor. Yazıktir ki o insana yeniden başlayabilsin! Ellerinize sağlık..
YanıtlaSilBilmek, derinden hissedip bilebilmek İsmail neden İsmail, İbrahim neden İbrahim.Rabbim ilmimizi arttır. Öğrendiklerimizi uygulayabilmemizi nasip et.Gönlümüzü genişlet ve ferahlık ver.
YanıtlaSilBaşımıza ne geliyorsa acelecilikten geliyor…
YanıtlaSilİnsan ektiğinin esiridir, emeklerinin toplamıdır
YanıtlaSilİnsan ektiğinin esiridir, emeklerinin toplamıdır
YanıtlaSil