ŞİDDETTEN ESNEKLİĞE

 

Mustafa...


İki çocuk ve bir eş...


12 yıllık evlilik...


Çalışma odasının camından betonla kaplanmış İstanbul semalarına boş boş bakarken düşündü bunları. Ailesini seviyordu. Eşi de çocukları ile olan ilişkisini gözden geçirirken bir yandan da canı acıyordu. Bir ailenin yükselirken ortak hedef ve amaçları olmalı idi. Mustafa bazen bunu sağlamakta yaşadığı zorluğu, yükü omuzlarında ve ruhunda hissediyordu. Bazen ev dışında olan bir süreci ailesine anlatmaya çalışıyor ama onların bunu çok önemsemediğini düşünüyor. Bazen ev içinde olan problemlere liderlik etmeye çalışıyor ama konu ile ilgisi olan aile üyesinden gereksiz bir tepki veya direnç görebiliyordu.


Ani parlamaları olurdu Mustafa’nın ne istediğini ve neyin ailesi için iyi olduğunu bilirdi. Tespitleri isabetliydi, ihtiyaç karşılamayı da iyi bilirdi. Öte yandan bu ihtiyaçları, tespitleri ailesine başta eşine ve ergen çocuklarına anlatmakta zorlanırdı. Örnek bir baba ya da eş olması açısından da elinde malzemesi çoktu. İşinde gücünde biri idi, tek başına evi geçindirme gücü için hayat ona yardım ediyordu, çok şükür. Ailesini aksatmaz, onlarla eğlenceli vakit geçirmek için ayırdığı zamanlar olur. Onlarla sohbet etmeyi ya da bir aktivite içerisinde bulunmayı severdi. Ailesine örnek bir baba idi, hem ailesini geçindirme ve koruma hem de ailesine işiyle, davranışları ile örnek olmak için iyi bir baba ve eş olduğunu düşünüyordu.



Bununla birlikte bir nevi köşeleri vardı Mustafa’ nın, esnemekte zorlanıyordu. Her ne kadar doğruyu bilse de doğruyu güzel bir şekilde işleyecek sabra ve çevrenin bu birleştirme sürecine veya sadece doğru öneriye-seçime uyumu zaman alabiliyordu hatta bazen aile üyelerinden  gereksiz dirençler gelişebiliyor, şikayetler gelebiliyordu.


Mustafa böyle durumlarda doğru bildiğini ifade etmekte ya ses ya söylem olarak miktar arttırımına gitmekten geri duramıyordu fakat bu durum sadece karşısındakinin direncinin artmasına veya duygusal olarak yıpranmasına sebep oluyordu. Bu durum aralarındaki ilişkinin derinden zarar görmesine sebep oluyordu. Sınırlar bozulmaya başlamıştı. Sınırlar bozulunca kimin nerede rol alması gerektiği de kompleksleşmeye başlıyordu. Durumun farkına varması için yüzlerce kez direnç ve şikayet karşı tepkilerinin tekrarlanması gerekmişti. Bir gece yine evinin karşısındaki yüzlerce binaya bakıp dalmışken hep aynı sonucu veren şiddet içeren bastırıcı yaklaşımlarını aniden bırakmaya karar verdi. Bu konuda çok netti, bu sefer tam zıttını yapsam ne olur ki dedi?


Sabır, duygusal dayanıklılıktır aslında. Mustafa için çetrefilli olan süreç aslında eşi ve çocuklarının gerektiğinde laf atma, ayak sürüyerek önerileni yapma süreçlerine sabır göstermeleri gerekiyordu. Çünkü geç de olsa Mustafa farkına varmıştı, sonucu hayat veriyor ve hayat sürekli inanın lehine idi.  Belki de sabırlı olursa karşıdaki kişi her kimse gerçeği duyduktan sonra fayda vereni duyduktan sonra eninde sonunda uyum sağlayacaktı. Bundan sonra yaşanılan olaylarda sadece öneri sorulduğunda ya da hayati önemli durumlar için öneri sundu. Pasif kaldı ve gözledi. Sadece aile içinde değil,iş yerinde de paralel bir yaklaşım başlattı. Doğru bildiğini yine yeri gelince söyledi ama sonra bekledi, süreci gözlemledi. Bir süre sonra eşi de olsa çalışma arkadaşı da olsa oğlu da olsa insanların bazılarını vakti geldiğinde kendisinin çözüm olarak önerdiği iyi yön ve seçimlere yaklaştıklarını gözlemlemeye başladı Mustafa. Bunu hayatın bir işareti olarak gördü.



Sonuç olarak haklı olabilirdi ama haklı çıkmaya çalışmanın ve bunu diğerlerinin kabul etmesi için ses, söylem veya davranış olarak aşırıya gitmemesinin anlamlı bir katkısı olmadığını hatta aradaki ilişki bağlarını zayıflattığını tespit etti.


Demek ki bağları güçlendirmek için eldeki az sayıdaki bağı zorla sıkmak germek değil, bağ üzerinde sabırla çeşitlendirme yaparak bağları kuvvetlendirmek gerekiyor idi. Bir şeyin zorlanması yıpranıp kopmasına sebep olurken esneklik kazanması onun ömrünü uzatan ana kritik araç olduğunu anladı. 






Yorumlar

  1. Bu hayatta hak arayanlar değil, hak etmeye çalışanlar mutlu olur. Değiştirmeye çalışırsan karşı tarafı bir bakmışsın sen değişmişsin

    YanıtlaSil
  2. Çözüm zıddın da gizliymiş meğer... :)

    YanıtlaSil
  3. Keşke tırnak törpüsü gibi birde insan törpüsü olsa :) çıkıntılı olan kısımlarımızı törpülese... sizce de güzel olmaz mıydı ? :)

    YanıtlaSil
  4. Yazınızda ki kilit cümlem "Bir ailenin yükselirken ortak hedef ve amaçları olmalı" aldım bu cümleyi :) kaleminize sağlık...

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Popüler Yayınlar