ÇÖZÜMLERİ KABULLENEBİLMEK

        


        Tıp fakültesinden yeni mezun olmuş ve ilk görev yerine atanmıştı. İşte buradaydı; polikliniğinin kapısını açtı. Bugün, onca eğitim ve okul hayatından sonra meslek hayatının ilk günüydü. Biraz zaman geçtikten sonra yaşlıca bir hanım geldi.

Kibar bir ses tonuyla;

“Doktor Mehmet yok muydu?” diye sordu. “Mehmet Bey raporlu şu an; yerine ben görevlendirildim,” dedi Canan.

“Sen doktor muydun kızım? Pek de küçükmüşsün, maşallah ne kadar güzel.”

“Buyrun, nasıl yardımcı olabilirim?”

  Kadın, masanın üzerine büyükçe bir market poşeti koydu. İçinde belli ki ilaçlar vardı. Teyze market poşetini açtı ve masanın üzerine döktü. Masanın üstüne bir sürü ilaç kutusu yayıldı. 

        Canan, bu yığındaki ilaçların çoğunun ne olduğunu ve ne için kullanıldığını bilmediğini fark etti. Bir an afalladı; ne yapacağını şaşırdı. Evet, o kadar eğitim görmüştü ama piyasadaki bütün ilaçların ismini bilmek gibi bir şansı yoktu.

        İçinden “Ne yapacağım?” dedi. Sonra bilgisayarı açtı. İlaçları Google’da aramaya başladı. “Buyurun oturun teyzeciğim,” dedi. Her kutuyu eline alıyor, Google’dan ne için kullanıldıklarına bakıyordu. Yavaş yavaş ilaçlara bakmaya devam etti.

        Önce bir ağrı kesici, sonra başka bir ağrı kesici, sonra bir başka ağrı kesici; birkaç tane de kronik hastalık ilacı. Ama çoğu hep ağrı kesici! Yani bu kadar ağrı kesici kullanmak için teyzenin nasıl bir hastalığı olabilirdi ki?

“Peki, teyzeciğim, senin neyin var? Ne için kullanıyorsun bu ilaçları?”

“Dizlerim ağrıyor kızım; hepsini ben dizlerim için kullanıyorum,” dedi kadın.

         Canan, kendi kendine düşündü. Yani dizlerinin ağrısı için bu kadar ağrı kesici kullanılmaması gerekiyordu. Aklına, “ilaç toleransı” diye bir kavram geldi. Bir insan önce bir ilacı alıyor (Mesela ağrı kesici). Her gün o ağrı kesiciyi kullanınca, vücuttaki miktarı artıyor. Artık ağrı kesici etki etmemeye başlıyor.

        Tabii ki de ağrısını kesmek için daha yüksek dozlarda alınıyor; ondan sonra onun da etkisi kaybolunca başka ilaçlar, sonra onlara bağlı yan etkiler ve en sonunda başka ilaçlar… İşte karşınızda büyük bir kısır döngü!

“Peki, bunun çözümü ne?” diye düşündü. “Ağrı kesicileri kesmeliyiz, teyzeciğim. Bak, buradakilerin hepsi ağrı kesici.’’ ‘’Biliyorum, kızım, hepsi ağrı kesici; hepsini kullanıyorum,” dedi teyze.

“Teyzeciğim, çok ağrı kesici kullanman vücuduna zararlı. O yüzden ben sana artık bu ağrı kesicileri vermeyeceğim,” dedi Canan.

“Öyle deme, benim ağrılarım çok fazla; hepsini yazman gerekiyor!”

“Yok teyzeciğim, bu kadar ağrı kesici kullanman sana zarar veriyor; yazmayacağım.”



        O minnoş yaşlı teyze, biraz yükseldi ve öfkelenmeye başladı. Canan, teyzeyi de kırmak istemiyordu. Yıllardır süregelen bir alışkanlık, bir günde çözülmeyecekti sonuçta.

“Teyzeciğim, en azından bir tanesini yazayım; hangisi seni en çok rahatlatıyorsa,” dedi.

“Hayır, hepsi beni rahatlatıyor; hepsini de kullanmam gerekiyor!”

“Teyzeciğim, en fazla iki tane yazayım,” dedi Canan. Pazarlık başlamıştı ama teyze hiç pazarlık edecek gibi durmuyordu. Her seferinde biraz daha yükseliyor, öfkeleniyor yerinde kımıldanıyordu.

  Dizleri tutmayan teyze aniden ayağa kalktı “Sen şimdi benim ilaçlarımı yazmıyor musun? Ben seni her yere şikâyet edeceğim!” derken, bir yandan da ilaç kutularını market poşetine doldurdu. Çıkarken kapıyı kendinden beklenmeyecek bir şiddetle çarptı.  Canan’ın duyması için dışarda bağırmaya devam ediyordu: “Böyle doktor mu olur? Bacak kadar kız bana akıl veriyor, ben kaç yıllık hastayım ne doktorlara gittim! Ben senden daha çok doktorum!” söylenerek çıktı gitti. Hala dış kapıdan sesini duyurmaya çalışıyordu “Her yere şikâyet edeceğim seni, süründüreceğim!’’

        Canan kendi kendine düşündü; yani bu insan muayenehaneye girerken çok mülayim, çok sessizken nasıl oluyorda bu kadar yükselebiliyordu? Sonra aklına geldi, aslında bu durumunda bir bağımlılıktıUyuşturucu ve diğer bağımlılıklardan bir farkı yoktu. Evet, çok basit ağrı kesicilerdi ama teyze, bir şekilde bunlara bağımlı hale gelmişti. Bağımlı olduğu şeye ulaşamayacağını anladığı an, öfkesine yenik düşmüştü.

        Hayat da böyle değil miydi? İnsan, herhangi bir sebeple zaman içinde, bağımlı hale geldiği bir isteğinin, miktarını artırarak etkisinin artacağına inanıyor. Kimisi yemekle, kimisi içkiyle, kimisi sigarayla, kimisi ilaçlarla, kimisi de ilişkilerde ilgiyle bu bağı kuruyor… İyi olma hissinin, imkân ve doz artışıyla mümkün olabileceğini düşünüyor… Oysa ki her miktar artışı, bir süre sonra üzerine eklenen yeni miktarı da normalleştirir hale geliyor. Daha iyi etmek için değil… İlk etkiyi görebilmek için hep daha çok ve daha çok ve daha çok... Kendisini daha kötü hale getirdiğinin, başka sorunlara sebep olduğunun farkına varamadan... 


Yorumlar

  1. Malesef hayatımızın her alanında ağrı kesicilere bağımlı hale geldik. İlişkimizde ağrı kesici ticaretimiz de ağrı kesici çocuk yetiştirmede ağrı kesici... Nereyi düzelticeğimizi şaşırdık...

    YanıtlaSil
  2. Peki sınırı aştığını nasıl anlar ki insan ??

    YanıtlaSil
  3. Miktarla etkinin doğru orantılı arttığını zannetmekle neleri neleri ıskalıyoruz aslında

    YanıtlaSil
  4. Miktarın arttığı onsuz olamam dediğimiz yerler değil mi bagimliliklarimiz ..... Ve insan hangi konuda bagimliysa orada ateşi su suyuda ateş goruyor en büyük çözümde netlikte .... Kaleminize sağlık hayatın çok a iconden ve güzel biz aktarım

    YanıtlaSil
  5. Bu yazıyı okurken kendi annem geldi onunda bir poşet dolusu ağrı kesicileri var. Oda bir hap bitmeye yakın "oğlum ilacım azaldı onun günü geçmeden yazdıralım" diye çok önemli bir durum gibi bana tembihliyor....
    Maalesef yaşlılarımızın durumu hep böyle . Ne kadar acı!

    YanıtlaSil
  6. Yine miktar artmış yine istenen etki görülmemiştir. İnsan sıklıkla bu hataya düşüyor.

    YanıtlaSil
  7. Teyze isteğini alamayınca içinden başka biri çıktı insanın karektererini değiştiri en şey bağımlılık ve insan bu davranışı ın normal olduğu nu sanıyor

    YanıtlaSil
  8. Bu hayatta hepimizin istekleri var. Bir de ihtiyaçlarımız var. Ancak isteklerimiz ihtiyaçlarımızın önüne geçtiğinde işler ters gitmeye başlıyor. Sonra da isteklerimizin miktarını artırıyoruz. Ama bu bizi tatmin etmiyor. Miktar arttıkça etkisi azalıyor. Peki hatayı nerde yaptık?

    YanıtlaSil
  9. Miktarı artırınca insan ilk kendine zulme başlıyor. Sonra etrafındakilere. Emeklerinize sağlık.

    YanıtlaSil
  10. Sokağa çıkıp bir anket yapalım. Evinizde kaç tane neye yaradığını bildiğiniz ilaç var diye soralım. Daha sonra aynı kişilere evinizde tesirini bilerek kullandığınız kaç bitki mevcut bunu da soralım. Daha sonra aynı kişileri genel sağlık durumlarını soralım. Bu soruların cevaplarını hepimiz biliyoruz. Ancak rahatsızlandığımız an iş değişmiş oluyor. O an belki düşünemiyor olabiliriz bu sebeple O ana gelmeden evvel evimizde kainat eczanesinin mucizevi ilaçlarını bulunduralım. Şifayı Allah ve kainat eczanesinden arayalım.

    YanıtlaSil
  11. İşin içinden çık çıkabilirsen. Yaşananları anlamak için detaydaki yasaları bilmek gerekiyor.

    YanıtlaSil
  12. Hayatımızın geneli bu şekilde gerçek çözümler üretmek yerine ağrı kesici ile geçiştirmek şeklinde... Gerçek çözümleri nasıl bulabiliriz?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Gerçek çözümler gerçekliğinden emin olduklarımızda. Allah ve Resulünden daha emin olduğumuz birşey kalmamış gibi görünüyor. İnsani sistemlerin tamamı yalan ve sahtekarlık üzerine kurulduğunu bugün Gazze'de yaşananlar karşısında anlamak zor olmasa gerek.

      Sil
  13. İbrahim yıldız8 Nisan 2025 19:20

    İnsan bilincini açmadığı sürece, neyi ne için yaptığını bilmediği (irdelemedigi) sürece. hayatı boyunca ağrı kesicilere baş vurmak zorunda kalır.

    YanıtlaSil
  14. Bağımlı olmak, zihinsel sürecide doğrudan etkileyen, düşünmeyi engeleyen, irdelemenin önündeki de en büyük setlerden biri sanki. İnsanı isteğine ulaşamadığında çok hızlı bir şekilde canavara dönüştürebilen bir güç gibi...

    YanıtlaSil
  15. Bir ağrı kesiciden iş nerelere gelmiş...ve bağımlılık nasıl birşey ki o minnoş dediğimiz teyze birden değişti...

    YanıtlaSil
  16. İlgiyi ilacım sanıp kendimi ne çok zehirlemişim.. diyebiliyor insan..

    YanıtlaSil
  17. İnsan isteğine ulaşamadığında ne hale geliyor . Çok güzel bir çıkarım. Teşekkürler.

    YanıtlaSil
  18. Gerçektende bu hayatta neyin miktarını artırırsak etkisi azalıyor ama maalesef ki hayatın içinde bunun farkına varmadan bir çok şeyin miktarını artırıyoruz. Güzel bir yazı emeğinize sağlık.

    YanıtlaSil
  19. Problemin üstünü örtmede üstümüze yok gerçekten. Çözümden uzaklaştığı gibi birde bağımlı hale getiriyor. İnsanların çoğu...

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Popüler Yayınlar