GÖÇ


Bir şeyin başka bir şeye dönüşebilmesi için harekete ihtiyaç vardır. Her canlının hayatta kalmasını sağlayan en temel unsurlardan biri harekettir. Üretebilmek, yeni bir hayat kurabilmek için hareket gereklidir.

Daha iyi bir "ben", daha iyi bir "sen" olabilmek için, hatta daha iyi bir "biz" olabilmek için hareket etmeliyiz.

Durağanlığın olduğu her yerde gerileme başlar ve insan bu durumda sürece yön veremeyebilir. Aslında hayata baktığımızda hiçbir canlıda durağanlığı göremiyoruz.

Hareketin olmadığı zamanlarda işler, sosyal ilişkiler, aile hayatı gibi birçok şey kontrolümüzden çıkmaya başlar. Eğer hareketi başlatan biz olmazsak, rüzgârın yön verdiği bir yaprak gibi savrulur, yönümüzü belirleyemez oluruz.

Yelkenler açık, fırtına var; fakat dümende kaptan yok.

Bu geminin hangi limana yanaşacağını nasıl bilebiliriz?
Ya da bir buzdağına çarpmayacağının garantisini verebilir miyiz?


Göçmen kuşlar, mevsimlere göre göç etmeye başlar; kışı daha rahat geçirecekleri coğrafyalara doğru uçarlar. Gidecekleri yeri bilir, liderlerini seçer ve o yönde sürü halinde hareket ederler. Kanat çırpmadan gökyüzünde süzülemeyeceklerini çok iyi bilirler.
Hedeflerine ulaşabilmek için harekete kendileri yön verir ve o yöne doğru akın akın yol alırlar.

İnsan da hedefini belirlediğinde ve o yönde hareket ettiğinde isteklerine ulaşabilir.

Çabasını göstermediğimiz, mücadelesini vermediğimiz hiçbir şey bizi başarıya ulaştıramaz.
Hareket ettiğimizde dönüşüm başlar ve insan, bugün olduğundan daha iyi olabilmek için harekete kendisi yön vermelidir.

İnsan, dünya serüveninde her an bir göç hâlindedir aslında.
Bazen fiziksel, bazen de zihinsel olarak bir yerlere göç ederiz.

Eğer bir amacımız yoksa ve o amaca götürecek hedefleri bilmiyorsak, kendimizi hiç istemediğimiz limanlarda buluruz, ya da istemediğimiz coğrafyalarda bulabiliriz.

Dünümden daha iyi bir "ben" olmak için…
Şimdi hareket zamanı. Göç başlıyor.





Yorumlar

  1. Hareketsiz kalan su bulanıklaşır ve kirlenir. Aynen öyle de hareketsiz kalan insan da zamanla kirlenir.

    YanıtlaSil
  2. Hareket kavramını çok normalleştirdik. Üzerine detay düşünürsek, kader kavramıyla da ilişkilendirebiliriz. Düşünce başlatıcı bir yazıydı, teşekkürler

    YanıtlaSil
  3. Harekete yön vermeliyiz demişsiniz. Harekete yön vermediğimde neler olduğunu başıma onlarca şey gelince anlıyorum. Hiç istemediğim yerlerde istemediğim kişilerle olabiliyorum.İstemediğim işleri yaparken. Ya da o anda istediğim kişilerleyim, istediğim şeyleri yapıyorum ama hareketim veya etrafımdaki kişiler amacıma hiç uygun olmayabiliyor.

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Popüler Yayınlar