ENGELLERİ KALDIRIN
Akif son günlerde iyice bunalmaya başlamıştı. Hayat sanki durmadan üstüne geliyor. Bütün olaylar zincir halinde onu boğmaya çalışıyordu. Kendi kendine “Öyle ya zaten bir şey olunca hep üst üste gelir” diye söyleniyordu. Bu sorunlardan çok yorulmuştu artık. İşin içinden çıkamıyordu. Problemlerinin çözümünü bir türlü göremiyordu. İş yoğunluğu bir yandan, ailesinin baskısı bir yandan, arkadaşları bir yandan herkes Akif’i bunaltmak için vardı sanki… Keşke her söz ilk söylenildiğinde anlaşılsaydı… Ilık bir yaz akşamı çınar ağaçlarının arasında oturuyordu Akif. Hafif bir rüzgar esintisinin teninde hissettirdiği ferahlık bir dinginlik getirdi Akif’e. Birden yaşadıklarını düşünmeye başladı... ‘’Hayat beni neden bu kadar boğuyor? İnsanlar neden üzerime üzerime geliyor? İşler neden işin içinden çıkamayacağım seviyeye geliyor. Hep aynı döngüde hissediyorum kendimi. Keşke bir çözümü olsaydı…’’ diye geçirdi içinden. Akif bir anda anlatılanları anlamadığını, onu defalarca uyaran kiş...


.jpg)




.png)
